Türkiye Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Kongresi'nin 10'uncusu Antalya Belek Gloria Golf Resort Otel'de yapıldı. 21- 25 Mayıs tarihleri arasında yapılan kongrede Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği'nin geçen yıl başlattığı 2 çalışmanın sonucu da açıklandı. Tüm bölgeleredeki 14 ilde 1970 kişi üzerinde yapılan ve ülkenin tuz tüketimiyle ilgili ilk araştırması niteliğindeki 'Turk Toplumu'nda tuz tüketimi ve Tansiyon Çalışması' ilginç bulgular ortaya koydu. Buna göre Türk toplumu sağlıklı yaşam için günlük 6 gramdan fazla alınmaması gereken tuzu 18 gram tüketerek limitleri 3.5 kat aşıyor. Araştırmaya göre Türkiye'deki kadınlar günde 16.8, erkekler ise 19.3 gram tuz tüketiyor. Bu verilere göre, Türk halkı ABD'li ve İngilizler'e oranla 2 kat daha fazla tuz tüketiyor. Aynı çalışma, öğrenim durumu arttıkça tuz tüketimin azaldığını da ortaya koydu.
Tansiyon hastası artıyorTürkiye'de 18 yaş üzerindeki nüfusun 48 milyon olduğunu belirten Prof.Dr. Turgan, bu grubun 18.5 milyonunda hipertansiyon görüldüğünü söyledi. Bu sayıdaki cinsiyet dağılımının 8.7 milyonu erkek, 9.7 milyonu kadın olduğunu vurgulayan Prof.Dr. Turgan, tuz kullanımının daha fazla olduğu kırsal kesimde hipertansiyonun daha fazla görüldüğünü vurguladı. Prof.Dr. Çetin Turgan, o yörelerde halkın kendi salçasını, peynirini ve turşusunu ürettiğini ve bu besinleri koruyan tuzu daha çok kullandıklarına işaret etti.
Baklavada bile tuz varTuzun besinlerin içinde zaten varolduğunu belirten Prof.Dr. Erdem şunları söyledi: "Tuz, yani sodyum her yiyecekte doğal olarak bulunur. Yemek pişerken hiç tuz eklemesek bile sodyumu besinlerin kendisinden zaten alıyoruz. Yemeklere tuz atma, vücut ihtiyacından çok damak tadı alışkanlığı. Küçük yaştan itibaren tuzlu yediğimiz için alışkanlığımız yüksek. Onun için dünya rekoru olacak derecede tuz yiyen toplum haline geliyoruz. Tatlı olan yiyecek ve içeceklerde de tuz vardır. Mesela baklava ve diyet kolada tuz çoktur. Ama şeker tuzu bastırdığı için tuz yok sanarız."