45 günün sonunda

İçimiz yanıyor, Gazze'de ölen bebekler insanlık âleminin hayvanlardan aşağı bir duruma düştüğünün ispatı oldu.

İnsan hakları, hayvan hakları vs. bireysel özgürlüklerin sınırlarının tartışılmaya başlandığı 21'inci yüzyılda insanoğlunun doğuştan hak ettiği yaşam hakkı, bağıra bağırta ellerinden alınıyor.

Ellerinden alınıyor derken bu pek uygun düşmedi sanırım!

Şöyle demek daha uygun olacak; bir kavim, bir topluluk, bir millet topyekûn yok edilmek isteniyor.

Bu soykırıma uğratılan kavim ne yapmış da bu kadar vahşi bir biçimde katledilmeyi hak etmiş olabilir acaba?

İsrail ve haçlı dünyası ne diye bir araya geldi durup dururken?

ABD, AB, İngiltere, Almanya topyekûn ittifak halinde Libya'dan başlayıp bütün bir İslam âlemini yakıp yıkıyorlar, neden?

Gazze işgal edilince bu vahşet bitecek mi? 

Eğer öyleyse verelim Gazze'yi. 2 milyon Müslüman, çoluk çocuk ölen ölsün kalanları alalım ülkemizde yerleştirelim bir yere. Dünya barışa, huzura kavuşsun gibi bir çözüm düşünülebilir mi?

Bakın bu bir sesli düşünme egzersizi. Siz de düşünün bu konuyu…

Düşündünüz umarım.

Sorun büyük. Bu sorunun çözümü de bir o kadar önemli.

Malum kan Gazze'de akıyor ama tüm dünyayı olumsuz etkileyen bir vahşete dönüştü. Hemen hemen bu vahşetten etkilenmeyen hiç kimse kalmadı. küresel bir çatışmaya adım adım gidiyor bu vahşet.

Sorunu ve çözümlerini konuşmak için artık vakit yok. 10 dakikada bir çocuk öldürülüyor.

Her geçen gün 350 insan vahşice bombalarla parçalanıyor.

Yaralıların hesabı tutulamıyor.

Öldürülenlerin daha fazlası enkaz altında çıkarılmayı bekliyor. Enkazları kaldırılmak için bombardımanın durması bekleniyor.

Sorun ne Hamas'tan, ne de Gazzeli çocuklardan kaynaklanıyor. Hamas, İsrail'e karşı Filistin halkı tarafından oluşturulmuş bir mukavemet örgütü ve dahi bir siyasi parti kurumudur, NOKTA.

İlginç ve ibret dolu bir anekdot paylaşayım sizinle.

Hamas'ın silahlı kanadı Kassam Tugaylarının elemanlarının tamamının annesi ve babası İsrail'in 67'den başlayan ve günümüze kadar devam eden katliamlarında şehit edilmiş yetim çocuklarıdır.

Evet, yanlış okumadınız.

Bugün yetişkin olup İsrail'le mücadele eden Kassam Tugayları militanlarının anne ve babalarının katili İsrail'le hesaplaşmak için mücadele ediyorlar.

Sonuç cümlesi olarak demem o ki, İsrail 67 sınırlarına kendi rızasıyla çekilmeyeceğine göre birileri İsrail'e Arz-ı Mev'ud hayalinden neden vazgeçmesi gerektiğini anlatmalıdır.

Anlatmak yetmez göstermelidir.

Diplomasi olmadı açıktan tehdit. O da olmazsa güç kullanarak işgal ettiği topraklardan çıkarılmalıdır.

Bu cılız protestolar hiç bir işe yaramaz.

11 defa Hıristiyan Batı dünyasının haçlı saldırılarına maruz kalan Ortadoğu ve Anadolu bu sefer yanına aldığı Yahudi ve Hıristiyan ittifakıyla coğrafyamızı kana buluyorlar.

Eğer Gazze'de bu saldırıyı püskürtemezsek pek yakın zamanda Hatay'da, Gaziantep'te, Kahramanmaraş'ta bugün Gazze'de Gazzeli Müslümanların yaşadığı zulmü yaşayacağız.

Bu bir ütopya değil.  Kaynağım İsrail devletinin resmi kuruluş felsefesidir.

Aklı başında günler temenni ediyorum.