AB için kritik hafta başladı
Bu hafta Avrupa Merkez Bankasına ilişkin dava, İngiltere'deki AB referandumu ve İspanya'daki erken genel seçimler, AB'nin geleceği ve istikrarı açısından kritik önem taşıyor. En kritik gelişmeyi ise Perşembe günü İngiltere'de yapılacak Brexit referandumu teşkil ediyor.
20.06.2016 00:00:00
Uzun süre siyasi istikrarı Yunanistan'ın sarstığı Avrupa Birliği'nde (AB), bu hafta gerçekleşecek 3 önemli gelişme yine AB'nin geleceği konusunda kritik role sahip olacak. AB, bu hafta Salı gününden başlamak üzere 6 günlük bir risk sarmalına giriyor. Avrupa Merkez Bankasının (ECB) Doğrudan Parasal İşlemler (OMT) programıyla ilgili yargılamaya ilişkin duruşma 21 Haziran'da Almanya'da görülecek. 23 Haziran'da İngiltere'nin AB'den ayrılmasına (Brexit) ilişkin referandum yapılacak ve 26 Haziran'da da İspanya'da genel seçimler yenilenecek. Söz konusu riskler arasında en önemlisi 'Brexit' olarak öne çıkarken ECB yargılaması ve İspanya'daki seçimler de AB için hem ekonomik hem de siyasi risk olarak görülüyor.
AB tarihindeki en kritik referandum
Avrupa Birliği, bugüne kadar 9 önemli referanduma tanıklık etti. Norveç ve İsviçre halkı referandumlarda AB'ye 'Hayır' dedi. Ancak ilk kez bir AB ülkesi, AB üyeliğini referandum konusu yaptı. Nitekim finans piyasalarını geçen yılın Kasım ayından bu yana meşgul eden 'Brexit' konusu ise AB'nin 59 yıllık tarihinin en önemli riski olarak öne çıkıyor. İngiliz halkı, ülkelerinin AB'den çıkıp çıkmamasına yönelik 23 Haziran'da yapılacak referandumda sandık başına giderek karar verecek. İngiltere'nin AB'den ayrılmasının İngiliz ekonomisinin yanı sıra AB ekonomisine de ciddi zararlar vereceği öngörülüyor. Referandumda İngiltere'nin AB'den ayrılması yönünde bir sonuç çıkması halinde, AB'nin temel anlaşmasının 50. maddesi uygulanacak. Söz konusu maddeye göre, İngiltere'nin AB'den çıkış koşullarının müzakere edileceği 2 yıllık bir süreç başlayacak. Bu sürecin sonunda eğer bir anlaşmaya varılmazsa ayrılık otomatik olarak gerçekleşecek. Diğer 27 üye ülke görüş birliği sağlamadıkça bir erteleme de olmayacak. Böylece ortak pazara erişim ortadan kalkarken, İngiltere'nin 53 ülke ile devam eden ticaret anlaşmaları da sona erecek.
İspanya'da sular durulmuyor
İspanya'da gerçekleştirilecek seçimler de AB'de risk oluşturabilecek konular arasında sayılıyor. İspanya'da 20 Aralık 2015'te yapılan genel seçimlerin ardından hiçbir siyasi partinin tek başına iktidara gelecek çoğunluğu elde edememesi ve siyasi liderler arasında yürütülen müzakerelerden anlaşma çıkmaması sonrasında erken seçim kararı alınmıştı. Kamuoyu yoklamaları, 26 Haziran'da tekrarlanacak seçimlerde mevcut çıkmazın devam edeceğini gösteriyor. Bazı anketlerde, önceki oylamaya kıyasla aşırı solun daha fazla koltuk kazanabileceği de belirtiliyor.
AB tarihindeki en kritik referandum
Avrupa Birliği, bugüne kadar 9 önemli referanduma tanıklık etti. Norveç ve İsviçre halkı referandumlarda AB'ye 'Hayır' dedi. Ancak ilk kez bir AB ülkesi, AB üyeliğini referandum konusu yaptı. Nitekim finans piyasalarını geçen yılın Kasım ayından bu yana meşgul eden 'Brexit' konusu ise AB'nin 59 yıllık tarihinin en önemli riski olarak öne çıkıyor. İngiliz halkı, ülkelerinin AB'den çıkıp çıkmamasına yönelik 23 Haziran'da yapılacak referandumda sandık başına giderek karar verecek. İngiltere'nin AB'den ayrılmasının İngiliz ekonomisinin yanı sıra AB ekonomisine de ciddi zararlar vereceği öngörülüyor. Referandumda İngiltere'nin AB'den ayrılması yönünde bir sonuç çıkması halinde, AB'nin temel anlaşmasının 50. maddesi uygulanacak. Söz konusu maddeye göre, İngiltere'nin AB'den çıkış koşullarının müzakere edileceği 2 yıllık bir süreç başlayacak. Bu sürecin sonunda eğer bir anlaşmaya varılmazsa ayrılık otomatik olarak gerçekleşecek. Diğer 27 üye ülke görüş birliği sağlamadıkça bir erteleme de olmayacak. Böylece ortak pazara erişim ortadan kalkarken, İngiltere'nin 53 ülke ile devam eden ticaret anlaşmaları da sona erecek.
İspanya'da sular durulmuyor
İspanya'da gerçekleştirilecek seçimler de AB'de risk oluşturabilecek konular arasında sayılıyor. İspanya'da 20 Aralık 2015'te yapılan genel seçimlerin ardından hiçbir siyasi partinin tek başına iktidara gelecek çoğunluğu elde edememesi ve siyasi liderler arasında yürütülen müzakerelerden anlaşma çıkmaması sonrasında erken seçim kararı alınmıştı. Kamuoyu yoklamaları, 26 Haziran'da tekrarlanacak seçimlerde mevcut çıkmazın devam edeceğini gösteriyor. Bazı anketlerde, önceki oylamaya kıyasla aşırı solun daha fazla koltuk kazanabileceği de belirtiliyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.