logo
04 HAZİRAN 2025

AB sürecinde Türkiye

12.12.2011 00:00:00
Türkiye ile aynı zamanda, 2005 senesinde, üyelik müzakerelerine başlayan Hırvatistan AB üyeliğine kabul edildi.Türkiye'nin AB serüveni çok uzun yıllara dayanıyor. Bu karşılıksız sevdamız her gelen hükümet ile de tazelenmiştir. Yani her kurulan hükümet AB'ci olduğunu ifade etmiştir.Hükümet politikaları halkı da etkilemiş, Türk halkı AB'yi tek kurtuluş ve "muasır medeniyet seviyesine" erişmenin yolu olarak görmüştür.Biz, Batının Türkiye'ye olan yaklaşımını her zaman dile getiriyoruz. Yaşanan gelişmeler de bizi haklı çıkarmaktadır. AB'nin üyeliğe kabul sürecinde Türkiye'den talepleri tamamen siyasi menfaatlere dönüşmüştür.12 Aralık 1999 tarihli raporunda "Ege sorunu için Lahey Adalet Divanı'na gidilebilir" denmektedir. 2004'deki metne ise, "karşılıklı görüşmeler yoluyla çözülecek" ibaresi konulmuştur. 2004 yılındaki ilerleme raporuna göre, Fırat ve Dicle suları ile bölgedeki barajların AB yönetimine devredilmesi istenmiştir.Yine 2004 tarihli ilerleme raporuna göre, "Türkiye AB ile yoğun bir kültürel ve siyasi diyalog içine girecektir. Misyonerlik faaliyetleri de bu kültürel etkileşimin bir parçasıdır."17 Aralık 2004 tarihli bu raporda "trajik olaylarla ve özellikle de 1915-1916'da bölgede yaşanan insani acılarla ilgili olarak, "Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinde Ermenistan'la ilgili olarak bir iyileşme yaşanmalıdır" ifadelerine yer verilmiştir.AB ilerleme raporunda, patriğin ekümenik sıfatını kamusal alanda kullanmasının önünün açılmasını talep etmektedir. Heybeliada papaz okulunun açılması da raporda istenmektedir.Raporda, Lozan'da azınlık olarak belirtilen Yahudiler, Rumlar ve Ermeniler dışında Kürtleri, Katolikleri, Protestanları, Süryanileri, Keldanileri, Alevileri ve Bahaileri de azınlık olarak değerlendirerek, Türkiye'den bunları tanıması talep edilmektedir. 9 Kasım 2005 tarihli ilerleme raporunda ise, Kıbrıs Rum kesimi bandıralı gemilerin Türk karasularına girişine izin verilip, ticari ilişkiye girileceği karara bağlanmıştır.Bu talepler şimdiye kadar, AB'ye giriş sürecindeki hiçbir aday ülkenin önüne konmamıştır. Tamamen Türkiye'nin içişlerine karışma şeklindeki siyasi taleplerdir.Bir başka açıdan bakarsak, AB'ye tam üyelik, kayıtsız şartsız millete ait olan egemenliğin AB parlamentosuna geçmesi demektir? TBMM, sadece AB parlamentosunun aldığı kararları yasalaştıran bir kurum hâline gelmiş olacaktır. Türk hükümeti, her defasında talepleri yerine getirmeyi büyük bir ciddiyetle ele almıştır. Hiçbir art niyet aranmayan siyasi talepler Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kanunlaştırılmış, Türk milletine sindirilmiştir.Bizim AB'ye bakışımızın temelinde ise, bu birliğin bir Hıristiyan birliği olduğunun hatırdan çıkarılmaması tezi vardır. Almanya eski başbakanı Helmut Kohl'de bunu itiraf etmiştir.Parçalanma sürecine giren AB, bir Hıristiyan birliği olduğunu unutmamaktadır ki, bu süreçte bile Türkiye kapıdan içeri alınmamaktadır.Türkiye'nin geçen zamanda aday üye olabilmesi bile onlarca yıl almış, ancak bu süre onun millî ve dinî bütünlüğüne yönelik ciddi tahribatlara sebep olmuştur.Çifte standartlarla dolu olan AB'nin Türkiye'ye karşı olan talepleri asla tükenmeyecektir. Bir Hıristiyan ittifakı olan AB'ye Türk devletinin ve milletinin girmek istemesi, devletin ve milletin hüsranına sebep olacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
İBB'ye 5. dalga operasyonda gelişme
3 kişi tutuklandı
Sonuç üçüncü turda geldi
Kurtulmuş yeniden TBMM Başkanı seçildi
Bolu'da ağır taşıtların geçişine izin yok
Valilik açıkladı
"Bir kaybımız var inşallah canlı olarak ulaşırız"
Trabzon Valisi Aziz Yıldırım'dan açıklama
CHP lideri TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu
'Bugünkü mağdurlar yarının iktidarıdır'
2.5 milyar sterlin hala bloke!
İngeltere'den Abramovich'e tehdit
İşte resmi vakfe günü
Arafat'a çıkışlar yarın başlıyor
Üniversite artık ilgi çekmiyor mu?
YKS'ye başvuran sayısında şok düşüş
Bıçağı yanlış bileyleme risk sebebi
Kurban öncesi uzmanından önemli uyarı!
Yollar göle döndü
Trabzon'u sağanak vurdu
Yardım kuyruğundaki insanları katlediyorlar
Tarih böyle adi bir millete tanık olmadı
Eski Bakan Nebati gibi konuştu
Bakan Şimşek'in de gözleri parlıyor
Maaşta özel sektör ikiye katlanıyor
Belediyeler yolunacak kaz olarak mı görülüyor?
Memur ve emeklileri ilgilendiriyor
5 aylık enflasyon farkı netleşti
İBB'ye 5. dalga operasyonda gelişme
3 kişi tutuklandı
Sonuç üçüncü turda geldi
Kurtulmuş yeniden TBMM Başkanı seçildi
Bolu'da ağır taşıtların geçişine izin yok
Valilik açıkladı
"Bir kaybımız var inşallah canlı olarak ulaşırız"
Trabzon Valisi Aziz Yıldırım'dan açıklama
CHP lideri TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu
'Bugünkü mağdurlar yarının iktidarıdır'
2.5 milyar sterlin hala bloke!
İngeltere'den Abramovich'e tehdit
İşte resmi vakfe günü
Arafat'a çıkışlar yarın başlıyor
Üniversite artık ilgi çekmiyor mu?
YKS'ye başvuran sayısında şok düşüş
Bıçağı yanlış bileyleme risk sebebi
Kurban öncesi uzmanından önemli uyarı!
Yollar göle döndü
Trabzon'u sağanak vurdu
Yardım kuyruğundaki insanları katlediyorlar
Tarih böyle adi bir millete tanık olmadı
Eski Bakan Nebati gibi konuştu
Bakan Şimşek'in de gözleri parlıyor
Maaşta özel sektör ikiye katlanıyor
Belediyeler yolunacak kaz olarak mı görülüyor?
Memur ve emeklileri ilgilendiriyor
5 aylık enflasyon farkı netleşti
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.