ABD'den ahlaksız teklif!

ABD Kongresi Türkiye Çalışma Grubu'ndan 28 kişilik bir heyet ile 5 kişilik senatör heyeti Ankara'da temaslarda bulundu. ABD heyeti başkanı Edward Whitfield önce Genelkurmay Başkanıyla sonra da Başbakanla bir araya gelerek bazı görüşmelerde bulundular.Birçok gazete nedense bu haberi, "ABD heyetinden Türkiye'ye destek" şeklinde vermeyi tercih etti.  Gerçekten ortada bir destek mi vardı? Yoksa başka bir şey mi amaçlanmıştı.Azan teröre karşı bir hamle düşünen Türkiye'ye böyle bir ziyaret sadece turistik bir amaç taşımıyor sanırım.ABD yönetimi adına konuşmadıklarını(!) söyleyen heyet başkanı Whitfield, "Ancak ABD, Türkiye'ye 'Irak'a müdahale etme' diyor. Bu arada Türk halkı ve askerleri sürekli can kaybına maruz kalıyor. Türkiye'yi anlıyoruz. ABD bu konuda somut adımlar atmalıdır. Ancak Türkiye'nin tek başına askeri operasyona girişmesi doğru olmaz" açıklamasında bulundu.ABD heyeti başkanının sözlerinde "tek başına askeri operasyona girişmek doğru olmaz" ifadesinin altı kalın çizgilerle çizilmelidir bence, özellikle de "tek başına" ifadesinin. Neden mi? Çünkü ABD tarafı Türkiye'ye Kuzey Irak'a birlikte bir operasyon yapma teklifi sunmaktadır. Bu tekliften de anlaşılacağı gibi ABD tarafı, Türkiye'nin Kuzey Irak'a operasyon yapmasına karşı değildir. Türkiye'nin tek başına bir operasyon yapılmasına karşıdır. Tek başına operasyon yapan Türkiye, kontrol edilemeyebilir ve ABD'nin kurmaya çalıştığı Kuzey Irak dengelerini Türkiye lehine bir anda altüst edebilir.Bundan dolayı Türkiye'ye ABD hükümeti adına konuşmadıklarını söyleyen ama ABD yönetiminin adına konuştukları belli olan böyle heyetler peş peşe gelir giderler.ABD çok sinsi bir oyun peşindedir. Bu sinsi oyunla bir türlü sokmayı başaramadığı Irak bataklığına Türkiye'yi sokmaya çalışmaktadır. Barzani'nin tahrikleri ve PKK'nın sansasyonel eylemleri Türkiye'nin gözü kapalı bir şekilde ABD oyununa gelmesini sağlama amaçlıdır.Bütün oyunlar ve senaryolar Türkiye'yi bir şekilde Irak'a müdahil edebilmek için hazırlanmaktadır. Birkaç yıldan bu yana sürekli gündeme getirilen Irak'a İslam Barış Gücü yerleştirme fikri de aynı amacı taşımaktadır. Suud'dan, Mısır'dan ve diğer İslam ülkelerinden askerlerle oluşacak bu silahlı güç 36. Paralel'in güneyine yerleştirecek ve Irak'ta güvenliği ABD adına sağlamaya çalışacak. Washington ise Irak'taki ABD askerlerini güvenli kışlalara çekecek.  Bu güvenli kışlaların büyük çoğunluğunun Kuzey Irak'ta olacağını herhalde ifade etmeye gerek bile yok.İslam Barış Gücü'nün başına en uygun ülke elbette BOP'un eşbaşkanı tarafından yönetilen Türkiye olacak.2005 yılında gerçekleştirilen İslam Konferansı Örgütü'nün hazırlık zirvesine katılan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Irak için sürpriz bir öneride bulunmuştu, "Seyret, bak-gör politikasıyla bir yere varılmıyor. Gelin, İslam Barış Gücü oluşturalım" demişti. Kendi fikriymiş gibi söylenen İslam Barış Gücü aslında ABD tarafından üzerinde uzun süredir tartışılan bir projeydi.İslam ülkelerinden üç-beş asker toplayacak olan ABD bu güce en büyük desteği ise Türkiye'nin vermesini isteyecek. Bu ABD planı gerçekleşirse Türkiye Irak'taki sorunun bir parçası olacak.  Irak'taki problem öyle karmaşık bir mahiyet kazanmış durumdaki elinizi kaptırsanız kolunuzu kurtaramazsınız. ABD'nin yaptığı son teklif bağlamında Kuzey Irak'a giren bir Türkiye'yi Irak'ın diğer bölgelerine de sokmak daha kolay olacaktır. Bundan dolayı ABD, Barzani ve PKK'yı bir yem olarak kullanmaktadır. Kim için gireceğiz Kuzey Irak'a?Barzani ve PKK için!Kuzey Irak'a kimle kol kola gireceğiz?ABD'yle!Barzani ve PKK'nın arkasında kim var?ABD!Türkiye Kuzey Irak'a ABD'nin çizdiği bir rotada girerse bir daha çıkmak mümkün olamayabilir. Bundan dolayı Barzani ve PKK'yı dize getirecek henüz son kullanım tarihleri gelmemiş kozlarını Türkiye bir an önce kullanmalıdır. Mesela, Barzani'ye elektrik satmamak gibi? Mesela, Habur sınır kapısını kapatmak gibi? Vs. vs.