AB'den rest

HABER MERKEZİ
AB ile Türkiye arasında tartışmaya dönüşen vize muafiyeti konusunda Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Erdoğan'ın anlaşmanın meclisten geçmeyeceği resti karşısında tutum değiştirmeyeceği sinyali verdi. Türkiye ile AB arasındaki vize muafiyeti tartışmalarında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları sonrası AB Komisyonu'ndan da açıklama yapıldı. Komisyon, Erdoğan'ın geri kabul anlaşmasının meclisten geçmeyeceği yönündeki restine karşılık, tutum değiştirmeyeceği sinyali verdi. AB Komisyonu'ndan bir yetkili çarşamba günü yaptığı açıklamada, "Geri kabul anlaşması, vize serbestliğinde ön şarttır" dedi. Sözcü, ancak Türkiye'nin şartları tamamlamak için üzerine düşenleri yerine getirmesi durumunda, vize muafiyetinin devreye gireceğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, salı günü İstanbul'daki BM İnsani Zirvesi'nde, Türkiye'ye kriter dayatılamayacağını ve vize muafiyeti konusunda AB ile uzlaşılmaması durumunda, geri kabul anlaşmasının parlamentonun onayından geçmeyeceğini kaydetmişti. Erdoğan, konuşmasında AB ile mülteci anlaşmasının feshedilebileceği uyarısını yapmıştı. Avrupa Birliği, 1 Temmuz 206 itibarı ile yürürlüğe girmesi planlanan vize muafiyetinin bu tarihe yetişemeyeceğini, Türkiye'nin öncelikle gerekli şartları tamamlaması gerektiğini açıklamıştı. Vize muafiyeti konusundaki gecikmenin, terörle mücadele yasasında reforma gitmekten kaçınılması olduğu belirtiliyor. 
Tehditler durmalı!
Bu arada Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, Türkiye-AB mutabakatına ilişkin açıklamalara yönelik, "Tehditler en iyi diplomatik araçlar değil. Bunların kullanılmasının durması gerekiyor çünkü bunlar hiçbir etki yaratmıyor" açıklamasında bulundu. G-7 zirvesi için Japonya'nın Ise-Shima bölgesinde bulunan AB Komisyonu Başkanı Juncker, bir gazetecinin Türkiye AB mutabakatına dair Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarını hatırlatması üzerine mutabakatın şimdiden olumlu etkiler yapmaya başladığını söyledi. Türkiye'yle vize serbestisine ilişkin 72 kriteri daha önce kararlaştırdıklarını kaydeden Juncker, "Bu kriterler sadece Avrupa Birliği tarafından empoze edilmiyor, iki taraf arasındaki müzakere sonucunda belirlendi. Bu 72 kriterden 5'i yerine gelmemişti. Son günlerde bunlarında 2'si yerine getirildi. Özellikle terörle mücadele yasası ile ilgili olan bir kriterle ilgili biz Türkiye'nin taahhütlerini yerine getirmesini bekliyoruz. Tehditler, kullanılabilecek en iyi diplomatik araçlar değil. Bunların kullanılmasının durması gerekiyor çünkü hiçbir etkileri yok" diye konuştu.
Kim geri adım atacak?
Uzmanlar, geri adım atan tarafın AB olması çok az bir ihtimal olarak görüyor. Çünkü halihazırda NATO Görev Gücü bölgede konuşlandığından Ege'den mülteci akışı büyük oranda engelenmiş durumda. Bulgaristan ise sınırına olası bir mülteci akınına karşı dikenli tel çekiyor. Bu durum mevcut durumu AB'nin uzunca bir süre devam ettirebileceğini gösteriyor. Türkiye geri kabul anlaşmasını uygulamasa bile geçen yıllarda yaşanadığı büyüklükte AB'ye yönelik bir mülteci akını beklenmiyor. Türkiye'nin AB'yi baskılamak için mültecileri sınıra yığabileceğini dile getirenm uzmanlara göre böyle bir durum Türkiye'nin sınır kentlerini yaşanmaz hale getirebilecek. Çünkü AB üyesi devletlerin karşılıklı restlerin dile getirildiği bu aşamadan sonra sınırlarından geçişlere göz yummayacaklarına kesin güzüyle bakılıyor. Bu bağlamda uzmanların büyük çoğunluğu geri adım atacak tarafın yine Türkiye olacağını düşünüyor. Halihazırda güneydoğuda terörle mücalede eden Türkiye, gerinliği körükleyen açıklamalarla zaman kazanmaya çalıştığını dile getiren uzmanlara göre Türkiye vize serbestisi istiyorsa terör tanımında AB'nin istediği değişiklikleri eninde sonunda yapmak zorunda kalacak.