‘Adalet yeryüzünden daha geniştir’
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Bir hekim yedi cümle için yedi yüz fersah boyunca bir hekimin peşinden yürüdü. O yedi cümleden biri, ‘Yeryüzünden daha geniş şey nedir?’ sorusuydu. O hekim, ‘Adalet yeryüzünden daha geniştir’ diye cevap verdi”
14.09.2020 23:51:00
H. OKAN EGESEL
İmam Bâkır (a.s), "Biliniz ki Allah yeryüzünü öldükten sonra diriltir" ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: "Aziz ve Celil olan Allah, yeryüzünü öldükten sonra Kaim (a.s) vesilesiyle (kıyam ettikten sonra) diriltir. Yeryüzünün ölümünden maksat ise sakinlerinin küfrüdür ve kafir (gerçekte) ölmüştür."
İmam Sâdık (a.s), hakeza bu ayet hakkında sorulunca şöyle buyurmuştur: "Maksat zulümden sonraki adalettir."
Kur'an'da şöyle buyurulur: "Allah şüphesiz adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara bakmayı emreder; hayâsızlığı, fenalığı ve haddi aşmayı yasak eder. Tutasınız diye size öğüt verir."
İmam Ali (a.s), bu ayet hakkında şöyle buyurmuştur: "Adalet insaf, ihsan ise bağışta bulunmaktır."
İmam Ali (a.s), hakeza şöyle buyurmuştur: "Adalet insaftır."
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Adalet susuz insana ulaşan sudan daha tatlıdır. Adalet her ne kadar az da olsa adilane hükmedildiği takdirde çok geniştir."
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Bir hekim yedi cümle için yedi yüz fersah boyunca bir hekimin peşinden yürüdü. O yedi cümleden biri, 'Yeryüzünden daha geniş şey nedir?' sorusuydu. O hekim, 'Adalet yeryüzünden daha geniştir' diye cevap verdi."
İmam Ali (a.s), Osman'ın bağışta bulunduğu toprakları geri çevirme hususunda şöyle buyurmuştur: "Allah'a and olsun ki, Osman'ın (akrabalarına) verdiği şeylerle kadınlar evlendirilmiş ve cariyeler alınmış olsa bile onları sahiplerine geri çevireceğim. Zira adalette genişlik vardır. Adaletten sıkılanlar, zulümden daha çok sıkılırlar."
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Adalet ne de geniştir! Eğer bir toplumda adalet uygulanırsa, insanlar müstağni olurlar."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Faziletler dört çeşittir: Evveli hikmettir ve kıvamı düşüncededir. İkincisi iffettir ve kıvamı (dayanağı) şehvettedir. Üçüncüsü kuvvettir ve kıvamı gazaptadır. Dördüncüsü adalettir ve kıvamı nefsani kuvvetlerin itidalindedir."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Adalet dört kola ayrılır: İnce anlayış, derin bilgi, tomurcuklanan hikmet ve hilm (yumuşak huylu olmak) bahçesi. Her kim güzel anlarsa, tüm ilimleri tefsir eder. Her kim derin bilirse, hikmetin kaynaklarını bilir. Her kim hilm sahibi olursa, kendi işinde kusur etmez, insanlar arasında övülmüş olarak yaşar."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Adalet dört kısma ayrılır: Derin anlayış, tomurcuklanan bilgi, hikmet kaynağı ve hilm bahçesi. Her kim anlarsa tüm ilimleri tefsir eder. Her kim bilirse hikmet kaynaklarını tanır. Her kim hikmet sahibi olursa kendi işinde kusur etmez ve insanlar arasında rahat bir hayat yaşar." (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
İmam Bâkır (a.s), "Biliniz ki Allah yeryüzünü öldükten sonra diriltir" ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: "Aziz ve Celil olan Allah, yeryüzünü öldükten sonra Kaim (a.s) vesilesiyle (kıyam ettikten sonra) diriltir. Yeryüzünün ölümünden maksat ise sakinlerinin küfrüdür ve kafir (gerçekte) ölmüştür."
İmam Sâdık (a.s), hakeza bu ayet hakkında sorulunca şöyle buyurmuştur: "Maksat zulümden sonraki adalettir."
Kur'an'da şöyle buyurulur: "Allah şüphesiz adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara bakmayı emreder; hayâsızlığı, fenalığı ve haddi aşmayı yasak eder. Tutasınız diye size öğüt verir."
İmam Ali (a.s), bu ayet hakkında şöyle buyurmuştur: "Adalet insaf, ihsan ise bağışta bulunmaktır."
İmam Ali (a.s), hakeza şöyle buyurmuştur: "Adalet insaftır."
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Adalet susuz insana ulaşan sudan daha tatlıdır. Adalet her ne kadar az da olsa adilane hükmedildiği takdirde çok geniştir."
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Bir hekim yedi cümle için yedi yüz fersah boyunca bir hekimin peşinden yürüdü. O yedi cümleden biri, 'Yeryüzünden daha geniş şey nedir?' sorusuydu. O hekim, 'Adalet yeryüzünden daha geniştir' diye cevap verdi."
İmam Ali (a.s), Osman'ın bağışta bulunduğu toprakları geri çevirme hususunda şöyle buyurmuştur: "Allah'a and olsun ki, Osman'ın (akrabalarına) verdiği şeylerle kadınlar evlendirilmiş ve cariyeler alınmış olsa bile onları sahiplerine geri çevireceğim. Zira adalette genişlik vardır. Adaletten sıkılanlar, zulümden daha çok sıkılırlar."
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Adalet ne de geniştir! Eğer bir toplumda adalet uygulanırsa, insanlar müstağni olurlar."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Faziletler dört çeşittir: Evveli hikmettir ve kıvamı düşüncededir. İkincisi iffettir ve kıvamı (dayanağı) şehvettedir. Üçüncüsü kuvvettir ve kıvamı gazaptadır. Dördüncüsü adalettir ve kıvamı nefsani kuvvetlerin itidalindedir."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Adalet dört kola ayrılır: İnce anlayış, derin bilgi, tomurcuklanan hikmet ve hilm (yumuşak huylu olmak) bahçesi. Her kim güzel anlarsa, tüm ilimleri tefsir eder. Her kim derin bilirse, hikmetin kaynaklarını bilir. Her kim hilm sahibi olursa, kendi işinde kusur etmez, insanlar arasında övülmüş olarak yaşar."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Adalet dört kısma ayrılır: Derin anlayış, tomurcuklanan bilgi, hikmet kaynağı ve hilm bahçesi. Her kim anlarsa tüm ilimleri tefsir eder. Her kim bilirse hikmet kaynaklarını tanır. Her kim hikmet sahibi olursa kendi işinde kusur etmez ve insanlar arasında rahat bir hayat yaşar." (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).