Ahmet Hulusi Efendi ve İskilipli Atıf Hoca!

Önceki yazımızda "bu hükümeti tarif edecek en uygun kelime çelişki" demiştik. Bugün bu çelişkilerden birini sizlerin dikkatine sunmak istiyorum.Salı günü AKP Grubunda konuşan Başbakan Davutoğlu "AKP'ye oy vermek farz-ı ayn yani herkese farz" diyor.Bunu söylerken de milli mücadelenin kahramanlarından Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi'yi örnek veriyor.* * *Tarih: 15 Mayıs 1919 (Denizli Yunan işgaline uğrar)Müftü Ahmet Hulusi Efendi, müftülük dairesinin yakınındaki bir camide bulunan Sancak-ı şerîfi asılı bulunduğu yerden tekbirler ve salât ü selâmlar ile indirdi. Etrafında şehrin ileri gelenleri olduğu hâlde caminin etrafında bekleşen kalabalığın önüne geçti. Kalabalık Belediye Meydanına doğru yürümeye başladı. Tekbir seslerini işiten halk, işini gücünü bırakarak meydana koşuyordu. Müftü Hulusi Efendi Meydanı doldurmuş bulunan Denizlililere hitaben ağlamaklı bir sesle şöyle konuştu:"Hemşehrilerim!.. Karşımıza çıkarılan düşman daha dünkü uşaklarımızdır. Biz onlara mağlup da olmadık. Bu düşman her kim olursa olsun Türk'ün ve Müslümanlığın son müstakil yurdu olan topraklarımızı da elimizden almak istiyor. Bizler şimdiye kadar esir yaşamadık ve yaşayamayız. Silâhımız yoksa sapan taşıyla düşmana karşı çıkmak ve onu tepelemek her Türk ve Müslüman'a farz-ı ayn'dır. Fetva veriyorum. Silâh azlığı veya çokluğu mühim değildir. Birçok ülkelere hükmetmiş Fatihlerin torunlarıyız."* * *İşte dış politikasını AB ve ABD'ye endeksleyen bir hükümetin Başbakanı, Ortadoğu'da akan kanın bir numaralı sebebi olan BOP'un eş başkanlığını yapan bir hükümetin başbakanı kendi icraatlarını Denizli müftüsünün bu duruşuna benzetiyor ve "AKP'ye oy vermek farz-ı ayn'dır demeye getiriyor.Tarih istismarının bu kadarına pes doğrusu!Ey Davutoğlu siz kim, Ahmet Hulusi Efendi kim!* * *Gelelim AKP'nin çelişkiler yumağının 2. örneğine.Bu sefer ki isim İskilipli Atıf Hoca. Önceki gün idam yıl dönümüydü. Meclis'te AKP'li vekiller tarafından anılmak istenince tartışma çıktı.Neden mi?Çünkü kendisi Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi'nin aksine milli mücadeleye karşı duruşu ile biliniyor ve idam nedeni de vatana ihanet.* * *Koyu bir Atatürk karşıtı olan Nakşi kökenli bu zat şöyle bir fetva ile halkı milli mücadeleye katılmak yerine İngiliz işgalini kabule teşvik etmişti.İşte 1920 tarihli o fetvadan bir bölüm:"Mustafa Kemal ve Kuvvayı Milliye maskaraları Yunan askerlerinin önünden kaçıyor. Zavallı saf ve gafil halktan topladıkları askerlere 'siz burada onlarla savaşın, biz de arkalarını çevirelim' diyerek sıvışıyorlar. Yazık ki halkımız Talat, Enver, Cemal, Mustafa Kemal gibi beş on eşkıyanın vücudunu ortadan kaldırmak için gereken fedakarlığı yapmıyor. İngilizleri kızdırdınız, üzerimize Yunanlıları musallat ettiler. Şimdi usulca oturup yenilginin sonuçlarına katlanmak yerine Yunanlılarla harbe tutuşuyorlar. Bu eşkıyaları ve asileri en kısa zamanda bertaraf etmek hepimize farzdır. Elinize aldığınız bu fetva Allah'ın emridir, Padişah fermanıdır. Sizler bu katil canavarları daha fazla yaşatmamakla mükellef ve görevlisiniz. Bunların vücutlarını külliyen ortadan kaldırmak Müslümanlık için farz olmuştur."* * *Evet? Ortada iki hoca var. Biri "düşman işgaline karşı cihat farz" diyor diğeri de bu işgale karşı direnen "Mustafa Kemal ve arkadaşlarını bertaraf etmek hepimize farzdır" diyor.Ve ortada her ikisini de aynı potada buluşturmaya çalışan bir AKP var.Ahmet Hulusi Efendi ya istiklal ya ölüm diyen derneklerden biri olan İzmir Müdâfa-i Hukuk ve Redd-i İlhak Cemiyeti üyesi, İskilipli Atıf ise manda ve himayeci derneklerden Teali İslam Cemiyeti üyesi.Yani biri milli, diğeri gayrimilli!Sizce az önce de ifade ettiğimiz gibi bu ikisini aynı potada birleştirerek Türkiye'yi parçalanmanın eşiğine getiren politikalarına bir dayanak arayan mevcut iktidar neyin üyesi?