Ahmet Şüknü; " MHP kendini arıyor"
08.01.2003 00:00:00
2002 seçimlerinde sandıklar yeni açılmıştı. Bazı tanıdık MHP'li simalar, "bu millete iyilik yaramaz" diye feryatlarını arzediyorlardı, şaşkın ve bitkin seçmen bakışlarına.
Millet bitkindi, perişandı, parasız pulsuzdu. İşini kaybetmiş seçmenlerdi onlar. Oy vermeye gelmişlerdi. Dükkanlarını kaybetmiş perişan ve borçlu insanlardı, onlar.
Öbür taraftakiler kendilerini "Millete iyilik yapan " iktidar kadroları görüyorlardı.
Bu zıtlığı kim anlatacaktı. Herkes anlamıştı ama.
MHP kadroları, geçtiğimiz günlerde hafızasını toparlamaya çalışıyordu, Afyon'da, kaplıcaların sıcacık sularında diyelim.
Bu insanlar kolay yetişmiyor. Ama kolay harcanıyor. Öyle de oldu. Tanıyordum MHP milletvekillerini. Genelde iyi insanlardı onlar.
Genel başkanları Devlet Bahçeli'den çok şey beklemişlerdi. Erken ayağa kalkmak istemiyorlardı. Ama milletin feryadını kulakları iyi alıyordu. Fakat feryadın sonunu hesap edemiyorlardı. Delegeler ise diğer partiler de olduğu gibi "halka rağmen halk doğru" diyorlardı.
Anadolu'da MHP'nin güçlü illerinden izliyordum seçimleri. Beni MHP'li zanneden bazıları, intikam almak istediklerini söylüyorlardı kendi siyasi kadrolarından.
Şimdi, nerede hata yaptık, diyorlardı ama; geçen geçti. Hizmet etme imkanı artık başka kadrodaydı.
Artık "Sür eşeğini Niğde"ye olmuştu.
IMF'ye net siyasi tavır konmamıştı.
AB'ye "zararlıdır" bandı yapıştırılmamıştı
Kıbrıs'ta net ve kararlı olunamamıştı.
Şimdi ise siyasi yeni yanlışlara hiç tepki koyamazlardı. Hakları yoktu.
Adama sorarlardı 'sen ne yapmıştın diye.
Bir şey kalıyor MHP'ye
Oturmak ve ağlamak.
Genel Başkan'ını değiştir tabii ki. Zaten kendisi mesuliyeti almış gitmek istiyordu.
Olan, millete olmuştu. Allah selamet versin.
Delege göreve çağrılıyor. İyi ama ortada artık bir görev yok ki...
Geçen geçti.
Millet bitkindi, perişandı, parasız pulsuzdu. İşini kaybetmiş seçmenlerdi onlar. Oy vermeye gelmişlerdi. Dükkanlarını kaybetmiş perişan ve borçlu insanlardı, onlar.
Öbür taraftakiler kendilerini "Millete iyilik yapan " iktidar kadroları görüyorlardı.
Bu zıtlığı kim anlatacaktı. Herkes anlamıştı ama.
MHP kadroları, geçtiğimiz günlerde hafızasını toparlamaya çalışıyordu, Afyon'da, kaplıcaların sıcacık sularında diyelim.
Bu insanlar kolay yetişmiyor. Ama kolay harcanıyor. Öyle de oldu. Tanıyordum MHP milletvekillerini. Genelde iyi insanlardı onlar.
Genel başkanları Devlet Bahçeli'den çok şey beklemişlerdi. Erken ayağa kalkmak istemiyorlardı. Ama milletin feryadını kulakları iyi alıyordu. Fakat feryadın sonunu hesap edemiyorlardı. Delegeler ise diğer partiler de olduğu gibi "halka rağmen halk doğru" diyorlardı.
Anadolu'da MHP'nin güçlü illerinden izliyordum seçimleri. Beni MHP'li zanneden bazıları, intikam almak istediklerini söylüyorlardı kendi siyasi kadrolarından.
Şimdi, nerede hata yaptık, diyorlardı ama; geçen geçti. Hizmet etme imkanı artık başka kadrodaydı.
Artık "Sür eşeğini Niğde"ye olmuştu.
IMF'ye net siyasi tavır konmamıştı.
AB'ye "zararlıdır" bandı yapıştırılmamıştı
Kıbrıs'ta net ve kararlı olunamamıştı.
Şimdi ise siyasi yeni yanlışlara hiç tepki koyamazlardı. Hakları yoktu.
Adama sorarlardı 'sen ne yapmıştın diye.
Bir şey kalıyor MHP'ye
Oturmak ve ağlamak.
Genel Başkan'ını değiştir tabii ki. Zaten kendisi mesuliyeti almış gitmek istiyordu.
Olan, millete olmuştu. Allah selamet versin.
Delege göreve çağrılıyor. İyi ama ortada artık bir görev yok ki...
Geçen geçti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
