Akıl nimettir

Çok şükür dallarda güller var, çok şükür baharı yaşıyoruz, çok şükür içimizde umutlar var, çok şükür şükretmeyi nadiren de olsa hatırlayabiliyoruz, çok şükür Allah sabredenlerle beraberdir, çok şükür bir şekilde sabretmeyi başarabiliyoruz. Her gün "Amenerrasulü…" diye başlayan Bakara sûresinin son iki ayetini okumaya gayret ediyoruz. Bu okuyuş bizlere güç, kuvvet, tahammül, sabır ve akıl veriyor. Evet sabrın yanında "akıl" da veriyor.
İnsanın akıllı olması sadece matematik zekası ile sınırlı değil, asıl akıldan murad edilen hakikati fark etme ve algılama, doğruyu yanlıştan ayırma yetisi olsa gerek, bu manada akıla çok ihtiyacımız olduğu su götürmez bir gerçektir.
Aklın kıymetini en iyi kimler bilir biliyor musunuz? Tabii ki; bir süre için aklını yitirenler, Allah (c.c.) dilerse bir insanın aklını başından alır ve sonra daha güçlenmiş olarak iade eder. Kimse Allah-u Teala'ya "Neden böyle yaptın, neden böyle bir terbiye yolunu seçtin" diye soramaz. Ancak O'nun kaza ve kaderinde hikmetler, güzellikler aranır.
Akıl sağlığı, akıl nimeti hepimizin sahip olmak istediği güzelliklerdir, üstünlüklerdir. Akıl sahipleri Allah'ı bilmeye yakın olan, kulluğu en güzel haliyle yaşayanlardır. Akıl sahipleri gönül sahipleri olmaya çalışanlardır. Gönül sahibi olma yolunda insanoğlu aklın rehberliğinden ve sezgilerinden faydalanır. Kamil insan olmak şüphesiz aklın ve gönlün birlikte uyum içinde çalışması, algıların ve sezgilerin birlikte değerlendirilmesi ile mümkün olabilir. Niyetlerin halisleşmesi ancak akıl ile gönlün birlikte çalışması ile mümkün olabilir. Niyetlerimizin güzel olması kulluğumuzun güzel olması için önemlidir. Niyetlerimizin farkına varmak ve halisleştirmek yaşarken gerçekleştirebileceğimiz en önemli çalışmadır, çünkü niyetler amellerden öndedir.
İnsanoğlu niyetlerini güzelleştirebildiği sürece gerçek huzuru ve mutluluğu yakalayabilir. Sizler bu yazılanlardan zaten haberdardınız, biz de sizlere yeniden sunmak istedik. Hepinizi Allah'a emanet ediyoruz.