Fenerbahçe'de José Mourinho dönemi sona erdi. Ve açık konuşmak gerekirse, bu gelişme uzun zamandır bu camia adına alınmış en sevindirici kararlardan biri oldu.
Bu sözleri söylerken Fenerbahçeliliğimden, takımıma olan sevgimden ve futbol aklıma olan inancımdan bir milim sapmıyorum. Çünkü bu gidiş, yalnızca bir teknik direktörün vedası değil; yeniden doğan umutların, kaybolan inancın tekrar filizlenmesidir.
Mourinho bir PR balonuna dönüştü
Elbette Mourinho ismi geçmişte büyük başarılarla anıldı. Avrupa'nın dev kulüplerinde yazdığı hikâyeleri kimse inkâr edemez. Ancak İstanbul'a ayak bastığı günden bu yana yaşananlar, isminin çok ötesinde bir hayal kırıklığını beraberinde getirdi.
Mourinho, Fenerbahçe için bir çözüm değil; aksine sorunların üzerini örten, popülaritesiyle gündemi meşgul eden bir "PR balonuna" dönüştü.
İlk günlerde yarattığı heyecanı hepimiz yaşadık. Basın toplantısındaki sözleri, sosyal medya etkileşimleri, tribünlerdeki coşku… "Mou geldi, lig bitti" manşetleriyle başlayan süreç, ne yazık ki sahada bambaşka bir gerçekle yüzleşti.
Fenerbahçe, futbol olarak hiçbir kimlik kazanamadı. Takım sistemsiz, oyunu çağ dışı, yaklaşımı ise bencilceydi. "Ben bilirim" tavrıyla hareket eden Mourinho, hem takımı tanımadan kararlar aldı hem de gerçek sorunları görmezden geldi.
Hayal değil, gerçekler konuşur
Mourinho'nun gelişi bir umut olarak görüldü. Yıllardır süren şampiyonluk hasretinin biteceğine dair büyük beklentiler yaratıldı. Ancak umut ile gerçek arasındaki fark kısa sürede gün yüzüne çıktı.
Sahada korkak, üretkenlikten uzak ve skoru korumaya odaklı bir oyun vardı. Fenerbahçe gibi baskın futbol kültürüne sahip bir camia, bu anlayışı asla benimseyemezdi. Ne yazık ki sonuç da böyle oldu: Puan kayıpları, kaybolan inanç, düşen tempo.
Transfer politikası da bir başka facia olarak kayda geçti. Mourinho'nun etkisiyle alınan bazı oyuncular ya sistemi bozdu ya da takım yapısına hiç uymadı. Türk oyuncuların ve genç yeteneklerin gözardı edilmesi, forma adaletinin kaybolması da soyunma odasında huzursuzluk yarattı.
Tribünle bağ kurulamadı
Mourinho'nun en büyük eksiklerinden biri de Fenerbahçe tribünleriyle gerçek bir bağ kuramamasıydı. Başta onunla selfie çektirmek için stadyuma koşanlar, sezon ilerledikçe "Bu muydu?" sorusunu sormaya başladı. Çünkü bu camia isimden çok aidiyet arar. Mourinho'nun geçmişi ne kadar dolu olursa olsun, bugünü Fenerbahçe'ye yetmedi.
Ve şunu net şekilde ifade etmek gerekir: Fenerbahçe, kimsenin kariyer tamir durağı değildir. Hele ki bu kadar uzun süredir şampiyonluk bekleyen bir kulüp, sabır sınırlarını çoktan aşmıştır.
Takımın ayağa kalkması için en doğru isim İsmail Kartal'dır.
Artık yeni bir sayfa açılmalı; bu sayfada Fenerbahçe'nin ruhunu taşıyan, gerçek kişi yer almalı. Çünkü bu camianın ihtiyacı bir figür değil, aidiyet duygusunu sahaya yansıtan bir karakterdir. İşte bu nedenle, İsmail Kartal ismi her zamankinden daha güçlü şekilde gündeme gelmelidir.
İsmail Kartal döneminde Fenerbahçe sadece puan toplamadı; bir kimlik kazandı. Sahada savaşan, geri adım atmayan, tribünle bütünleşmiş bir takım vardı. O ruh, yeniden canlandırılmalı. Çünkü Kartal, bu arma için neyin ne anlama geldiğini çok iyi biliyor. Türk futbolunu tanıyor, Fenerbahçe'yi hissediyor.
Zararın neresinden dönülse kârdır
Bugün geldiğimiz noktada bir gerçek var: Mourinho'nun gidişi, bu sezonun en büyük kazanımıdır. Fenerbahçe'nin artık ayağı yere basan projelere, uzun vadeli planlara ve aidiyeti yüksek liderlere ihtiyacı var.
Yönetim bu süreci yalnızca bir veda değil, bir uyanış olarak görmeli. Mourinho defteri kapanmıştır. Şimdi Fenerbahçe'yi, ruhunu bilen bir isimle ayağa kaldırma zamanıdır. Ve o isim, hiç kuşkusuz, İsmail Kartal'dır.
- Ülkemiz Milli Ekonomi Modeli’nin net çözüm sunduğu sorunlarla boğuşuyor / 03.05.2025
- Geç kalmadan İsmail Kartal gelmeli / 24.10.2024
- Alevilik yol, Bektaşilik tariki medeniyettir / 16.10.2024
- Atatürk’ümüzü de, dinimizi de rahat bırakın / 05.09.2024
- İmam Hüseyin Hak adına Kerbela’ya gitmiştir / 18.07.2024
- Fenerbahçe’miz kazandı / 11.06.2024
- Ülkemizin manevi başkenti Hacıbektaş’tır / 26.12.2023
- Asgari ücret zammından taraflar mutsuz oluyor! / 24.12.2023
- Dinci ve Kemalist aynı kapıya çıkar / 14.12.2023