AKP hükümeti, her şeyi eline yüzüne bulaştırdı.
Ekonomiden bölge meselelerine, yerel yönetimlerden terör ile mücadeleye kadar hangi konuda gidişatımız iyi diyebiliyoruz!?
Maalesef hiçbir konuda…
Ekonomide pastırma yazı da bitti.
Vergi ve zam dönemi başladı.
Hükümet buna mecbur, başka çaresi yok!
Devlet, artık kendi giderlerini karşılamakta zorlanıyor.
Devlet, kısa, orta ve uzun vadeli tahvillerle borçlanmanın her türlüsünü yaptı. Hatta uzun, en uzun, son uzun vadeli filan… Ama artık deniz bitti; faiz ve geri iade dönemi başladı.
AKP hükümeti, vatandaşın sırtına nereden vergi ve zam yükleriz diye hesap-kitap yapıyor.
Hükümetin, dış borç, vergi ve zamdan başka bir gelir kapısı yok ki…
Fakat hepsinde iş sona dayandı.
Psikolojik sınır aşıldı.
Benzinde psikolojik sınır 5 TL olarak fark edilince, hükümet geri adım attı. Gece yarısı 13 kuruş müdahalesi geldi.
Her alanda psikolojik sınır aşılmış durumda!
Böyle bir süreçte yanlış Suriye manevraları, Türkiye’yi Rusya ile savaş durumuna sürükleyen hükümetin karavana atışları, bölgedeki ihracatımızı sendeletti.
Hükümetin güvenlik harcamaları ve örtülü ödenek giderlerinde patladı.
Milletin perişanlığına borç ve vergi ile dönen devletin perişanlığı eklendi. Devlet çarkı gıcırdıyor!
Prof. Dr. Haydar Baş beyin Milli Ekonomi Modeli’ne ve Sosyal Devlet uygulamalarına kulak asmak yerine, Papaz Malthus’un liberal-kapitalizmine teslim ve kapı kulu olan AKP hükümeti ve onun gözünü boyadığı Türk milleti için deniz çoktan bitti.
Avrupalı vurkaççılardan Amerikalı şeflere, ekonomi tetikçilerinden PKK teröristlerine kadar fırsat kollayanların cümlesi kapıya dayandı.
Hükümet, istisnasız her dalda ya buz pateni yapıyor yahut ateş yalımı üstünde dans ediyor.
Kendisiyle birlikte sürüklediği devlete ve millete de tabi…
R. T. Erdoğan ve ekibi ise diplomasiye sığmaz, akıl almaz ve hiçbir ipe-sapa gelemez işler yapıyor.
Sanki Erdoğan’ın rahatsızlık ve nekahet döneminde baş çıkartan F tipi ekip, Erdoğan ve AKP hükümetini Suriye ve Rusya eksenli ipe-sapa gelmez diplomasiyle Çankaya öncesinde bitirmek istiyor. Çankaya’ya çıkma niyetini izhar eden Erdoğan’ın adeta başını Suriye, Rusya ve PKK belasıyla yemek istiyorlar!
AKP hükümeti ve Erdoğan, sanki sürükleniyor.
Şaşırmışlar…
Hiçbir ölçü ve iz’ana uymaz manevralar, akıl almaz işler, akıl almaz çıkışlar yapıyorlar.
PKK terörü her gün üç-beş can alıyor; hükümet, hem PKK ile görüşmeden söz ediyor, hatta yerel yönetimlerde PKK’nın talep ettiği eyalet modelleri inşa çabaları sergiliyor, hem de mücadele nutukları atıyor.
Kendi başının belası PKK terörü ile mücadele etmek yerine, komşu Suriye’de türetilen ve semirtilen PKK benzeri Muhalif terör çetelere destek sağlıyor. Onların yaktığı isyan ve terör ateşine benzinle gidiyor. Bu arada Suriye tarafında da yeni PKK tugayları oluşuyor. Nihayet “komşuda pişer, bize de düşer, misali Suriye’den yükselen ateş kıvılcımları mermi ve top olarak sekiyor, sınır kasabalarımıza düşüyor. Terörist muhaliflerden mi, yoksa devlet güçlerinden mi sektiği belli olmayan bu serseri toplarla Ankara ayağa kalkıyor. AKP hükümeti ve Erdoğan, savaş vaziyetine geçiyor, Suriye devle güçlerine karşı top sallıyoruz. F-16’larımız motor ısıtıyor.
Rusya, İran, Irak, Lübnan Hizbullah’ı, Hindistan, Çin ve Suriye’nin içinde olacağı geniş bir bloka karşı bölge ve dünya savaşı için suları ısıtıyor!
Böyle bir vaziyetin akıl, iz’an ve diplomasi ile bağdaşır bir tarafı var mı?!
AKP hükümeti, kendi destekleriyle alev topuna dönen Suriye’den yanı başımıza seken birkaç serseri mermi ve top için F-16 motorlarını ısıtıyor; her gün üç-beş can almaya devam eden PKK terörüne ve Kandil’e karşı ise motoru buz kesiyor.
Türk milleti ise her an, her konuda ise can çekişiyor.
Türkiye, bu akıl almaz sürüklenişten acilen kurtulmalı, kendi problemlerine dönmelidir.
Ekonomiden bölge meselelerine, yerel yönetimlerden terör ile mücadeleye kadar hangi konuda gidişatımız iyi diyebiliyoruz!?
Maalesef hiçbir konuda…
Ekonomide pastırma yazı da bitti.
Vergi ve zam dönemi başladı.
Hükümet buna mecbur, başka çaresi yok!
Devlet, artık kendi giderlerini karşılamakta zorlanıyor.
Devlet, kısa, orta ve uzun vadeli tahvillerle borçlanmanın her türlüsünü yaptı. Hatta uzun, en uzun, son uzun vadeli filan… Ama artık deniz bitti; faiz ve geri iade dönemi başladı.
AKP hükümeti, vatandaşın sırtına nereden vergi ve zam yükleriz diye hesap-kitap yapıyor.
Hükümetin, dış borç, vergi ve zamdan başka bir gelir kapısı yok ki…
Fakat hepsinde iş sona dayandı.
Psikolojik sınır aşıldı.
Benzinde psikolojik sınır 5 TL olarak fark edilince, hükümet geri adım attı. Gece yarısı 13 kuruş müdahalesi geldi.
Her alanda psikolojik sınır aşılmış durumda!
Böyle bir süreçte yanlış Suriye manevraları, Türkiye’yi Rusya ile savaş durumuna sürükleyen hükümetin karavana atışları, bölgedeki ihracatımızı sendeletti.
Hükümetin güvenlik harcamaları ve örtülü ödenek giderlerinde patladı.
Milletin perişanlığına borç ve vergi ile dönen devletin perişanlığı eklendi. Devlet çarkı gıcırdıyor!
Prof. Dr. Haydar Baş beyin Milli Ekonomi Modeli’ne ve Sosyal Devlet uygulamalarına kulak asmak yerine, Papaz Malthus’un liberal-kapitalizmine teslim ve kapı kulu olan AKP hükümeti ve onun gözünü boyadığı Türk milleti için deniz çoktan bitti.
Avrupalı vurkaççılardan Amerikalı şeflere, ekonomi tetikçilerinden PKK teröristlerine kadar fırsat kollayanların cümlesi kapıya dayandı.
Hükümet, istisnasız her dalda ya buz pateni yapıyor yahut ateş yalımı üstünde dans ediyor.
Kendisiyle birlikte sürüklediği devlete ve millete de tabi…
R. T. Erdoğan ve ekibi ise diplomasiye sığmaz, akıl almaz ve hiçbir ipe-sapa gelemez işler yapıyor.
Sanki Erdoğan’ın rahatsızlık ve nekahet döneminde baş çıkartan F tipi ekip, Erdoğan ve AKP hükümetini Suriye ve Rusya eksenli ipe-sapa gelmez diplomasiyle Çankaya öncesinde bitirmek istiyor. Çankaya’ya çıkma niyetini izhar eden Erdoğan’ın adeta başını Suriye, Rusya ve PKK belasıyla yemek istiyorlar!
AKP hükümeti ve Erdoğan, sanki sürükleniyor.
Şaşırmışlar…
Hiçbir ölçü ve iz’ana uymaz manevralar, akıl almaz işler, akıl almaz çıkışlar yapıyorlar.
PKK terörü her gün üç-beş can alıyor; hükümet, hem PKK ile görüşmeden söz ediyor, hatta yerel yönetimlerde PKK’nın talep ettiği eyalet modelleri inşa çabaları sergiliyor, hem de mücadele nutukları atıyor.
Kendi başının belası PKK terörü ile mücadele etmek yerine, komşu Suriye’de türetilen ve semirtilen PKK benzeri Muhalif terör çetelere destek sağlıyor. Onların yaktığı isyan ve terör ateşine benzinle gidiyor. Bu arada Suriye tarafında da yeni PKK tugayları oluşuyor. Nihayet “komşuda pişer, bize de düşer, misali Suriye’den yükselen ateş kıvılcımları mermi ve top olarak sekiyor, sınır kasabalarımıza düşüyor. Terörist muhaliflerden mi, yoksa devlet güçlerinden mi sektiği belli olmayan bu serseri toplarla Ankara ayağa kalkıyor. AKP hükümeti ve Erdoğan, savaş vaziyetine geçiyor, Suriye devle güçlerine karşı top sallıyoruz. F-16’larımız motor ısıtıyor.
Rusya, İran, Irak, Lübnan Hizbullah’ı, Hindistan, Çin ve Suriye’nin içinde olacağı geniş bir bloka karşı bölge ve dünya savaşı için suları ısıtıyor!
Böyle bir vaziyetin akıl, iz’an ve diplomasi ile bağdaşır bir tarafı var mı?!
AKP hükümeti, kendi destekleriyle alev topuna dönen Suriye’den yanı başımıza seken birkaç serseri mermi ve top için F-16 motorlarını ısıtıyor; her gün üç-beş can almaya devam eden PKK terörüne ve Kandil’e karşı ise motoru buz kesiyor.
Türk milleti ise her an, her konuda ise can çekişiyor.
Türkiye, bu akıl almaz sürüklenişten acilen kurtulmalı, kendi problemlerine dönmelidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019