Bursa'da vatandaşlara seslenen Prof. Dr. Haydar Baş, 1982 Anayasa'sıyla getirilen antidemokratik seçim barajını hiç gündem etmeyen Başbakan'ın 'demokratım' diyerek il il dolaşmasının anlamsız olduğunu söyledi
Bağımsız Türkiye partisi 12 Eylül'deki anayasa referandumunda hayır oyu verecek. Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş referandum çalışmaları kapsamında parti kurmaylarıyla birlikte Anadolu'yu dolaşmaya devam ediyor. Son durak Bursa'ydı. Bursa'da vatandaşlara seslenen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş neden hayır dediklerini gerekçeleriyle birlikte anlattı. Prof. Dr. Haydar Baş Bursa'daki konuşmasında Başbakan Erdoğan'ın kendisini Adnan Menderes'le aynı çizgide gösteren açıklamalarını da değerlendirdi. Menderes ve Erdoğan dönemlerinin kısa birer özetini yapan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, bu dönemleri birbirine benzetmenin mümkün olmadığını örneklerle ortaya koydu.
Hükümet seçim barajında ısrarlı
Bursa'da kalabalık bir vatandaş kitlesiyle buluşan Prof. Dr. Haydar Baş konuşmasında yüzde 10'luk seçim barajına dikkat çekti ve şu değerlendirmeleri yaptı: "Bu seçim barajı 1982 Anayasa'sında gündem edildi. Bu Anayasa'ya karşı olan iktidar bu barajda ısrar ediyor. Hem bu Anayasa'nın demokratik olmadığını iddia ediyor, hem de o Anayasa'nın en demokratik olmayan bu barajı ısrarla koruyor. Demek ki bunun böyle demokrasiyle şununla bununla alakası yok. Bu kadar antidemokratik olan bir yapılanmayı yüreğine sindiren bir iktidarın, Sayın Başbakan'ın hala ben demokratım diyerek il il dolaşmasına mana vermek mümkün değildir."
Menderes'i ABD indirdi
Prof. Dr. Haydar Baş'ın konuşmasında oldukça dikkat çekici bir Erdoğan - Adnan Menderes karşılaştırması da yaptı. BTP Lideri şöyle konuştu: "Sayın Menderes'le kendisini mukayese ediyor. Bu bir defa imkânsız. Neden imkânsız? Menderes'i ABD alaşağı etti. Yani oradan verilen talimatla Cemal Gürsel'in riyasetinde 1960'da bir ihtilal yapıldı ve rahmetlik Menderes iktidardan alındı.
Menderes ABD'ye teslim olmadı
Erdoğan'ın kendisini sık sık Menderes'le aynı çizgide gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş konuşmasında Menderes'i idama götüren nedenleri anlattı. BTP Genel Başkanı şunları söyledi: "O güne kadar olmayan sanayi hamlesi Türkiye'de başlatıldı. Rahmetlik Menderes'le Türkiye sanayiyle tanıştı. Yeraltı kaynaklarımız Lozan'da gündem ediliyor, Amerika Birleşik Devletleri bunlara sahip çıkmak istiyor. ABD Lozan'da alamadığı yer altı kaynaklarını dolaylı yoldan Menderes'ten almak istiyor. Menderes bunlara da imkân vermiyor. O günün şartlarında Menderes'in yaptığı üçüncü bir iş daha var, o da Amerika'nın hiç hoşuna gitmiyor. Çok demokrat görünmesine rağmen Amerika'nın Türkiye'de istemediği din özgürlüğüdür. Rahmetlik Menderes din ve vicdan özgürlüğüne alabildiğine imkân tanımıştır. Ona gelene kadar Türkiye'de ezan, 'Tanrı uludur' şeklinde okunurdu. O ise şu andaki şekliyle, ta Peygamber Efendimiz'den günümüze kadar gelen şekliyle okutmaya başladı. Kuran kursları, İmam Hatip okulları ve din eğitim -Allah rahmet eylesin- onun döneminde devreye girdi."
Menderes'le Başbakan arasında benzerlik yok
Menderes'in icraatlarını bu şekilde özetleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş daha sonra sözü AKP hükümetine ve Başbakan Erdoğan'ın icraatlarına getirdi ve konuşmasını şöyle sürdürdü: "Gelelim Sayın Başbakan'ın yaptıklarına. Yer altı kaynaklarını koruyan Menderes Amerika tarafından reddedildi. Peki, bu iktidarı ve bu Başbakan'ı şu anda kim koruyor? Amerika Birleşik Devletleri. Demek ki bu adam bu iddiasında samimi değil. Menderes'i ipe götürenle onu memleketin başına neredeyse musibet haline getiren el aynı? Müslümanlık denildi, İslam denildi bunların döneminde tam 40 bin tane kilise evi açıldı. Bunu mukayese etiğimiz zaman Menderes'le hiçbir alakası var mı? Yok. Rahmetlik Menderes döneminde ABD yer altı kaynaklarını istedi, buna imkân tanınmadı. Peki, bunun döneminde ne oluyor? Anayasa Mahkemesi karşı çıkıyor, Danıştay karşı çıkıyor, şimdi referandum yoluyla bunu ortadan kaldırmaya çalışıyor. Peki, bu şartlarda Sayın Menderes'le Tayyip Bey arasında bir bağ kurabiliyor musunuz? Bunların kaderlerinin aynı olması mümkün mü? Ben ona diyorum ki sana bu son şahadet rütbesi nasip olmaz. Çünkü yollarınız çok farklı?"
Bağımsız Türkiye partisi 12 Eylül'deki anayasa referandumunda hayır oyu verecek. Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş referandum çalışmaları kapsamında parti kurmaylarıyla birlikte Anadolu'yu dolaşmaya devam ediyor. Son durak Bursa'ydı. Bursa'da vatandaşlara seslenen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş neden hayır dediklerini gerekçeleriyle birlikte anlattı. Prof. Dr. Haydar Baş Bursa'daki konuşmasında Başbakan Erdoğan'ın kendisini Adnan Menderes'le aynı çizgide gösteren açıklamalarını da değerlendirdi. Menderes ve Erdoğan dönemlerinin kısa birer özetini yapan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, bu dönemleri birbirine benzetmenin mümkün olmadığını örneklerle ortaya koydu.
Hükümet seçim barajında ısrarlı
Bursa'da kalabalık bir vatandaş kitlesiyle buluşan Prof. Dr. Haydar Baş konuşmasında yüzde 10'luk seçim barajına dikkat çekti ve şu değerlendirmeleri yaptı: "Bu seçim barajı 1982 Anayasa'sında gündem edildi. Bu Anayasa'ya karşı olan iktidar bu barajda ısrar ediyor. Hem bu Anayasa'nın demokratik olmadığını iddia ediyor, hem de o Anayasa'nın en demokratik olmayan bu barajı ısrarla koruyor. Demek ki bunun böyle demokrasiyle şununla bununla alakası yok. Bu kadar antidemokratik olan bir yapılanmayı yüreğine sindiren bir iktidarın, Sayın Başbakan'ın hala ben demokratım diyerek il il dolaşmasına mana vermek mümkün değildir."
Menderes'i ABD indirdi
Prof. Dr. Haydar Baş'ın konuşmasında oldukça dikkat çekici bir Erdoğan - Adnan Menderes karşılaştırması da yaptı. BTP Lideri şöyle konuştu: "Sayın Menderes'le kendisini mukayese ediyor. Bu bir defa imkânsız. Neden imkânsız? Menderes'i ABD alaşağı etti. Yani oradan verilen talimatla Cemal Gürsel'in riyasetinde 1960'da bir ihtilal yapıldı ve rahmetlik Menderes iktidardan alındı.
Menderes ABD'ye teslim olmadı
Erdoğan'ın kendisini sık sık Menderes'le aynı çizgide gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş konuşmasında Menderes'i idama götüren nedenleri anlattı. BTP Genel Başkanı şunları söyledi: "O güne kadar olmayan sanayi hamlesi Türkiye'de başlatıldı. Rahmetlik Menderes'le Türkiye sanayiyle tanıştı. Yeraltı kaynaklarımız Lozan'da gündem ediliyor, Amerika Birleşik Devletleri bunlara sahip çıkmak istiyor. ABD Lozan'da alamadığı yer altı kaynaklarını dolaylı yoldan Menderes'ten almak istiyor. Menderes bunlara da imkân vermiyor. O günün şartlarında Menderes'in yaptığı üçüncü bir iş daha var, o da Amerika'nın hiç hoşuna gitmiyor. Çok demokrat görünmesine rağmen Amerika'nın Türkiye'de istemediği din özgürlüğüdür. Rahmetlik Menderes din ve vicdan özgürlüğüne alabildiğine imkân tanımıştır. Ona gelene kadar Türkiye'de ezan, 'Tanrı uludur' şeklinde okunurdu. O ise şu andaki şekliyle, ta Peygamber Efendimiz'den günümüze kadar gelen şekliyle okutmaya başladı. Kuran kursları, İmam Hatip okulları ve din eğitim -Allah rahmet eylesin- onun döneminde devreye girdi."
Menderes'le Başbakan arasında benzerlik yok
Menderes'in icraatlarını bu şekilde özetleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş daha sonra sözü AKP hükümetine ve Başbakan Erdoğan'ın icraatlarına getirdi ve konuşmasını şöyle sürdürdü: "Gelelim Sayın Başbakan'ın yaptıklarına. Yer altı kaynaklarını koruyan Menderes Amerika tarafından reddedildi. Peki, bu iktidarı ve bu Başbakan'ı şu anda kim koruyor? Amerika Birleşik Devletleri. Demek ki bu adam bu iddiasında samimi değil. Menderes'i ipe götürenle onu memleketin başına neredeyse musibet haline getiren el aynı? Müslümanlık denildi, İslam denildi bunların döneminde tam 40 bin tane kilise evi açıldı. Bunu mukayese etiğimiz zaman Menderes'le hiçbir alakası var mı? Yok. Rahmetlik Menderes döneminde ABD yer altı kaynaklarını istedi, buna imkân tanınmadı. Peki, bunun döneminde ne oluyor? Anayasa Mahkemesi karşı çıkıyor, Danıştay karşı çıkıyor, şimdi referandum yoluyla bunu ortadan kaldırmaya çalışıyor. Peki, bu şartlarda Sayın Menderes'le Tayyip Bey arasında bir bağ kurabiliyor musunuz? Bunların kaderlerinin aynı olması mümkün mü? Ben ona diyorum ki sana bu son şahadet rütbesi nasip olmaz. Çünkü yollarınız çok farklı?"
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.