Ali kapısı

Doğum gününü kutladığımız velayet yolunun rehberi,  başı İmam-ı  Ali (a.s), Receb ayının 13'ü Cuma günü, Mekke'de Beytullahi'l-Harâm'ın (Kâbe'nin) içinde dünyaya gelmiştir. Kâbe'de ne ondan önce ne de sonra başka hiçbir kimse dünyaya gelmemiştir. Allah-u Teâlâ onu yüceltmek, rütbesini yükseltmek ve kerametini açığa vurmak için bu fazileti sadece ona has kılmıştır. (El-İrşad, Şeyh Müfid, s.3).
İmam-ı  Ali'nin (a.s.) Kâbe'nin içinde doğumu hususunda Ehl-i Sünnet (Murucu'z-Zeheb, Mes'udi c.2 s.358; Metalibu's-Suul, s.63; Kifayetu't-Talib, s.407 vs.) ve Ehl-i Beyt (Beşaretu'l-Mustafa, s.26, İlamu'l-Vera, c.1, s.306; Biharu'l-Envar, c.35, s.8 vs.) âlimleri arasında ittifak vardır. Hz. Ali'den başka Hz. Âdem'den günümüze kadar Kâbe'de doğan hiç bir kimse olmamıştır.
İmam-ı Ali (a.s) Nübüvvet yolunun rehberi, peygamberler, peygamberi âlemlere rahmet Hz. Muhammed Mustafa (s.a.a)'in Allah'a kavuşmasının ardından başlayan ve kıyamete kadar devam edecek olan velayet yolunun rehberidir. Resûlullah (s.a.a) Veda Haccı'ndan dönerken maide suresi 67. ayet-i kerime nazil olmuştur: "Ey şanlı Peygamber, sana Rabbinden indirileni tebliğ et! Eğer bunu yapmazsan O'nun elçiliğini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Emin ol, Allah, kâfirleri muratlarına erdirmeyecektir." Bu ayet Gadir-i Hum günü Ali b. Ebu Tâlib hakkında inmiştir. (Suyuti, ed-Durrul Mensur, Maide 67. ayetin tefsiri bölümü). Bu ayetin nazil oluşu ile Allah'ın sevgilisi Hz. Muhammed (s.a.a) Gadir-i Hum hutbesini irad etmiş, sahabiler Hz. Ali'yi tebrik etmiş ve nihayetinde Maide 3. ayet nazil olmuştur: "İşte bugün dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak Müslümanlığa razı oldum."
Riyah el-Haris dedi ki: "O adamlar oradan ayrılıp gittiklerinde ben de peşlerine takıldım. Onların kim olduğunu sorduğumda dediler ki: 'Biz Ensar'dan bir topluluğuz.' Aralarında Ebu Eyyub el-Ensari de vardı." (Ahmed b. Hanbel, Fedail es-Sahabe, 2/707, hadis 967).
Hz. Ali (a.s.) anlatıyor:
Resûlullah (s.a.a) Gadir-i Hum'da benim elimden tuttu ve dedi ki: "Allah Teâlâ'nın sizin Rabbiniz olduğuna şehadet ediyor musunuz?" Dediler ki: "Evet ya Resûlallah." Resûlullah (s.a.a) dedi ki: "Allah ve Rasulü'nün sizlere kendi nefislerinizden daha evla olduğuna şehadet ediyor musunuz ve Allah ve Rasulü'nün sizin veliniz olduğuna?" Dediler ki: "Evet ya Resûlallah." Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurdu: "Allah ve Rasulü kimin mevlasıysa bu (Ali) da onun mevlasıdır. Ve ben size iki emanet bırakıyorum ki, onlara sarıldıkça asla sapmayacaksınız, Allah Teâlâ'nın Kitabı ve Itretim Ehl-i Beytim."
İmam-ı Ali hakkında Resûlullah (s.a.a)'in bazı hadisleri şunlardır:
"Ben ilmin şehriyim Ali ise onun kapsıdır. O halde kim ilim istiyorsa o kapıdan girsin." (Yenabiü'l-Mevedde, s.65).
İlim on parçaya bölünmüştür. Dokuz bölümü Ali'ye bir parçası diğer insanlara verilmiştir." (Menakıb-u Ali b. Ebi Tâlib s.287; İhkakü'l-Hak, c.5, s.517).
"Ali kıyamet günü yüce Allah'ın hücceti ve delili olacaktır." (İhkakü'l-Hak, c.15, s.175).
"Ben ve Ali, Allah'ın kulları üzerindeki hüccetleriyiz." (İrşadü'l-Kulub, s.236).
"Ehl-i Beyt'imin bana en sevimlisi ve kendimden sonraya bıraktığım en üstün kimse Ali b. Ebu Tâlib'dir." (El-Elmali, Şeyh Saduk, s.385; Gayetü'l-Meram, s.454).
"Ali mü'minlerin reisi, mal ve servet ise münafıkların reisidir." (Biharü'l-Envar, c.40, s.45; el-Gadir, c.8, s.89).
"Allah indinde ümmetimin en üstünü Ali'dir." (İhkakü'l-Hak, c.15, s. 604).
"Hz. Peygamber, Ali kapısının dışında bütün kapıların kapatılmasını emretti." (İhkakü'l-Hak, c.5, s.569; Sahih-i Tirmizi, c.13, s.176).
"Sizin kapınızı kapatıp Ali'nin kapısını açık tutan ben değilim; Ali'nin kapısını açık tutup sizin kapınızı kapatan Allah'tır." (İhkakü'l-Hak, c.5, s.557).
"Ya Ali, ümmetim içerisinde senin misalin Nuh'un gemisinin misalidir. Ona binen kurtulur binmeyen boğulur." (El-Hisal, Saduk, c.2, s.573; Nurü's-Sekaleyn Tefsiri, c.2, s.360).
"Ya Ali, sensin Allah'ın hücceti, sensin Allah'ın kapısı, sensin Allah'a giden yol, sensin (Kur'an'daki) büyük haber, sensin sırat-ı müstakim, sensin yüce örnek." (Biharü'l-Envar, c.36, s.4).
Yüzlerce hadisten bazılarını yazabildik. İmam-ı Ali (a.s.) İslam'ın direğidir; onu seversen, onun kapısına gelirsen Allah (c.c.) ve Muhammed (s.a.a) ile beraber olursun. Allah (c.c.) Maide suresi 67. ayeti ile velayetin rehberinin ilanı emrini verdi ve Hz. Muhammed (s.a.a.) İmam-ı Ali (a.s.)'ı ilan ettikten sonra da Maide suresi 3. ayeti ile ilanı tasdik etmiştir. Âlemlere rahmet Hz. Muhammed (s.a.a.) kurtuluş yolunun Ehl-i Beyt'e teslimiyette olduğunu çok açık hadislerde beyan etmiştir. Son bir hadis-i şerif-i naklederek yazımı bitiriyorum: "Allah'ım, Ali'yi seveni sev, ona düşman olana düşman ol."