Allah'ın kulları, Allah'tan çekinin
Hz. Ali bu hutbesinde insanları, Allah'tan çekinmeye, iyilik etmeye ve ahiret yolculuğuna hazırlanmaya davet etmektedir
19.05.2025 14:45:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Hz. Ali bu hutbesinde insanları, Allah'tan çekinmeye, iyilik etmeye ve ahiret yolculuğuna hazırlanmaya davet etmektedir
"Allah'ın kulları, Allah'tan çekinin. Ecelleriniz gelip çatmadan önce amel ediniz. Size baki kalacak şeyleri (salih amelleri), sizden gidecek-ayrılacak şeylerle satın alın. (Geçici dünya vesilesiyle, baki olan ahiret yurdunu elde edin.)
(Ahiret yurduna) Göç için hazırlanın ki, göç ettirilmeniz için ciddiyetle çalışılıyor. Ölüme hazır olun ki gölgesi üzerinize düştü. Kendilerine seslenilince uyanan ve dünyanın (karar kılınacak bir) yurt olmadığını anlayınca onu (ahiretle) değiştiren topluluk olun.
Zira şüphesiz münezzeh olan Allah sizleri boş yere yaratmamış, başıboş da bırakmamıştır. İçinizden biriyle cennet veya cehennem arasında sadece kendisine inecek bir ölüm vardır.
Bir anın bile eksilttiği ve ölüm saatinin yok ettiği bir son, müddet kısalığına (çok kısadır demeye) daha layıktır. Şüphesiz ki kaybolan ve yeni gelen gece-gündüzce de (gerçek vatanı ahirete doğru) sürülüp götürülen birisine en kısa zamanda dönüş layıktır.
Saadet veya şekavet ile (asıl vatanına) gelen kimse en iyi azığa muhtaçtır. O halde dünyada, dünyadan yarın sizleri kurtaracak-koruyacak şeyleri azık edinin.
Öyleyse kul Rabbinden sakınmalı, kendi kendine nasihat etmeli, tövbeyi (ölümden) öne almalı ve şehvetine hâkim olmalıdır. Zira ölüm kuldan gizlidir. Ayrıca arzuları onu aldatır. Şeytan onunla birliktedir.
Üstüne binip sürmek için günahları süsler, güzel gösterir. Onu tövbe için ümitlendirir ki tövbesini ertelesin. Derken, ölümden gafil bir haldeyken eceli gelir çatar. Ömrü ahirette aleyhinde bir hüccet ve delil olan gafile hasret (eyvahlar-yakınmalar) olsun ki yaşam günleri onu kötülüğe sürmüş, götürmüştür.
Münezzeh olan Allah'tan dileriz ki bizleri ve sizleri hiç bir nimetin azdıramadığı, hiç bir amacın rabbine itaatten alıkoyamadığı ve (dolayısıyla da) ölümden sonra pişmanlık ve hüzne kapılmayan kimselerden eylesin."
Hz. Ali bu hutbesinde Allah'ın sıfatlarını şöyle beyan etmektedir:
"Hamd Allah'a ki hiç bir sıfatı diğer sıfatlarından öncelikli değildir. Dolayısıyla ahir (son) olmadan evveldir, batın (gizli) olmadan zahirdir. O'ndan başka hakiki vahdetle nitelendirilenler tanınmamıştır.
O'ndan başka her aziz, zelildir. O'ndan başka her güçlü, zayıftır. O'ndan başka her malik (sahip), memluktur (sahip olunandır) O'ndan başka her alim, öğrencidir.
O'ndan başka her kudret sahibi bazen güçlüdür ve bazen de güçsüz. Allah'tan başka her duyucu düşük sesleri duymaz, yüksek sesler kulağını sağır eder, uzak sesleri işitmez. O'ndan başka her gören gizli renkleri ve çok küçük cisimleri göremez. O'ndan başka her zahir batındır ve her batın da zahir değildir.
Yarattığı varlıkları; saltanatını güçlendirmek için veya zamanın akıbetinden korktuğu için yaratmamıştır. (Hakeza yarattığı varlıkları) Kendisiyle ayrılığa düşen bir ortağı (reddetmek) için yardım dilemek veya ortağının-çelişiğinin galebesi ve büyüklenmesini önlemek için de yaratmamıştır.
Bütün hepsi, (O'nun) terbiye edilmiş yaratıkları, hakir kullarıdır. Bir şeye hulul etmemiştir ki "ondadır" denilsin. Hiç bir şeyden uzaklaşmamıştır ki onlardan ayrı olduğu söylensin. (Her şeyi ihata etmiştir.)
Yaratıklarını yaratması, tedbir ve ıslahı O'nu yormamıştır. Yaratıkları yaratmak O'nu aciz kılmamıştır. Emrettiği-takdir ettiği hükümlerde hiç bir şüpheye kapılmamıştır. Hükmü muhkem, ilmi payidar ve emri sabit karardır. Yaratıkları, cezası-azabı olduğu halde O'na ümit bağlar ve nimetleri-bağışı olduğu halde O'ndan kaçınır, sakınır." Nehc'ul Belaga 64-65. Hutbe
"Allah'ın kulları, Allah'tan çekinin. Ecelleriniz gelip çatmadan önce amel ediniz. Size baki kalacak şeyleri (salih amelleri), sizden gidecek-ayrılacak şeylerle satın alın. (Geçici dünya vesilesiyle, baki olan ahiret yurdunu elde edin.)
(Ahiret yurduna) Göç için hazırlanın ki, göç ettirilmeniz için ciddiyetle çalışılıyor. Ölüme hazır olun ki gölgesi üzerinize düştü. Kendilerine seslenilince uyanan ve dünyanın (karar kılınacak bir) yurt olmadığını anlayınca onu (ahiretle) değiştiren topluluk olun.
Zira şüphesiz münezzeh olan Allah sizleri boş yere yaratmamış, başıboş da bırakmamıştır. İçinizden biriyle cennet veya cehennem arasında sadece kendisine inecek bir ölüm vardır.
Bir anın bile eksilttiği ve ölüm saatinin yok ettiği bir son, müddet kısalığına (çok kısadır demeye) daha layıktır. Şüphesiz ki kaybolan ve yeni gelen gece-gündüzce de (gerçek vatanı ahirete doğru) sürülüp götürülen birisine en kısa zamanda dönüş layıktır.
Saadet veya şekavet ile (asıl vatanına) gelen kimse en iyi azığa muhtaçtır. O halde dünyada, dünyadan yarın sizleri kurtaracak-koruyacak şeyleri azık edinin.
Öyleyse kul Rabbinden sakınmalı, kendi kendine nasihat etmeli, tövbeyi (ölümden) öne almalı ve şehvetine hâkim olmalıdır. Zira ölüm kuldan gizlidir. Ayrıca arzuları onu aldatır. Şeytan onunla birliktedir.
Üstüne binip sürmek için günahları süsler, güzel gösterir. Onu tövbe için ümitlendirir ki tövbesini ertelesin. Derken, ölümden gafil bir haldeyken eceli gelir çatar. Ömrü ahirette aleyhinde bir hüccet ve delil olan gafile hasret (eyvahlar-yakınmalar) olsun ki yaşam günleri onu kötülüğe sürmüş, götürmüştür.
Münezzeh olan Allah'tan dileriz ki bizleri ve sizleri hiç bir nimetin azdıramadığı, hiç bir amacın rabbine itaatten alıkoyamadığı ve (dolayısıyla da) ölümden sonra pişmanlık ve hüzne kapılmayan kimselerden eylesin."
Hz. Ali bu hutbesinde Allah'ın sıfatlarını şöyle beyan etmektedir:
"Hamd Allah'a ki hiç bir sıfatı diğer sıfatlarından öncelikli değildir. Dolayısıyla ahir (son) olmadan evveldir, batın (gizli) olmadan zahirdir. O'ndan başka hakiki vahdetle nitelendirilenler tanınmamıştır.
O'ndan başka her aziz, zelildir. O'ndan başka her güçlü, zayıftır. O'ndan başka her malik (sahip), memluktur (sahip olunandır) O'ndan başka her alim, öğrencidir.
O'ndan başka her kudret sahibi bazen güçlüdür ve bazen de güçsüz. Allah'tan başka her duyucu düşük sesleri duymaz, yüksek sesler kulağını sağır eder, uzak sesleri işitmez. O'ndan başka her gören gizli renkleri ve çok küçük cisimleri göremez. O'ndan başka her zahir batındır ve her batın da zahir değildir.
Yarattığı varlıkları; saltanatını güçlendirmek için veya zamanın akıbetinden korktuğu için yaratmamıştır. (Hakeza yarattığı varlıkları) Kendisiyle ayrılığa düşen bir ortağı (reddetmek) için yardım dilemek veya ortağının-çelişiğinin galebesi ve büyüklenmesini önlemek için de yaratmamıştır.
Bütün hepsi, (O'nun) terbiye edilmiş yaratıkları, hakir kullarıdır. Bir şeye hulul etmemiştir ki "ondadır" denilsin. Hiç bir şeyden uzaklaşmamıştır ki onlardan ayrı olduğu söylensin. (Her şeyi ihata etmiştir.)
Yaratıklarını yaratması, tedbir ve ıslahı O'nu yormamıştır. Yaratıkları yaratmak O'nu aciz kılmamıştır. Emrettiği-takdir ettiği hükümlerde hiç bir şüpheye kapılmamıştır. Hükmü muhkem, ilmi payidar ve emri sabit karardır. Yaratıkları, cezası-azabı olduğu halde O'na ümit bağlar ve nimetleri-bağışı olduğu halde O'ndan kaçınır, sakınır." Nehc'ul Belaga 64-65. Hutbe
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.