logo
13 MAYIS 2024

Almanya'nın geleceği karanlık

16.07.2001 00:00:00
Almanya Tarafsız Göç Komisyonu'nun yabancı kökenli tek üyesi olan turizmci Vural Öger, Alman nüfusunun hızla yaşlanmakta ve azalmakta olduğu belirterek, bugün 87 milyon olan Almanya nüfusunun 2050 senesinde 55-58 milyon olacağını, daha kötüsünün ise bugün 20 yaşa kadar olan 21 milyon genç Alman nüfusunun, 50 sene sonra 9 milyona ineceğini kaydetti.

Öger, yaşlanmadan ve nüfusun azalmasından dolayı Almanya'nın karşılaşabileceği sorunları da şöyle sıraladı:

"Almanya'daki emeklilere maaş ödeme sistemi çökecek. Hastalık kasaları yaşlı insanlara daha çok para harcayacağından, hastalık kasalarının prim ve performans verme sistemi çok negatif gelişecek ve bu sistem de çökecek. Genç insanların azlığından dolayı, Alman ekonomisi ve Alman toplumu, gittikçe artan bir şekilde dinamizmini kaybedecek. Alman devletinin borçları daha az nüfusa düşeceği için şahıs başına düşen borç miktarı artacak, çalışan insan sayısı azalacağı için devlet daha az vergi toplayacak ve daha fazla borçlanacak ve yaş uzadığı için de bu kadar fazla ihtiyar nüfusa emekli maaşı verebilmek için çalışan nüfusun primleri azaldığından gittikçe daha fazla borçlanmaya gidecek."

Göç Yasası Eylül'de çıkacak

Vural Öger, Almanya İçişleri Bakanlığı tarafından geçen yıl 21 kişiden oluşturulan "Tarafsız Göç Komisyonu"nun, aldığı kararları 5 Temmuz'da açıkladığını, ancak bu kararların, Türkiye'de yanlış aksettirildiğini bildirdi.

Komisyon raporuna göre, Almanya'nın matematiksel olarak ayakta kalabilmesi için yılda 500 bin kişilik göç kabul etmesi gerektiğini belirten Öger, komisyonun bu yıldan itibaren 50 bin kişinin göçmen olarak kabul edilmesini önerdiğini kaydetti.

Vural Öger, Alman hükümetinin göç şartlarını Eylül ayında resmen açıklayacağını bildiren ve şu anda kimsenin Almanya'ya gitmek için hiçbir yere başvurmamasını öneren Öger, "Şu anda yapılacak birşey yok. Bu konudaki şartlar daha sonra açıklanacak" dedi.

3 milyon göçmen alınacak

Vural Öger, Alman ekonomisinin gelecek yıllarda bilgisayar, iletişim, bilgisayar yazılımı, internet, elektroteknik ve kimya konularında mühendis ve teknik elemana ihtiyacı olacağını ifade ederek şöyle devam etti:

"Gençlere öneriyorum. Meslek sahibi olsunlar, yabancı dil ögrensinler. Bu iki unsur, Almanya'nın göç kabulündeki puanlamada önemli rol oynayacaktır. Yapılan hesaplamalar, Almanya'nın 2003'te 400 bin, 2005 hatta 2006'da 1 milyon 500 bin kalifiye elemana ihtiyacı olacak. Bu konuda yetişmiş elemanları göçmen olarak kabul edecektir. Mesleği olmayan (Ben her işi yaparım) diyen insana Almanya'nın ihtiyacı yok. Onlar iş bulamazlar ve Almanya da bunları kabul etmez."

Öger, Almanya'nın göçmen kabulünde vize gerekmediği için önceliği Avrupa Birliği'ne üye ülkelere vereceğini söyledi.
Kamuda tasarruf paketini kim hazırladı?
Şimşek artık 'vizyonsuz' mu?
'Bir gece ansızın...' terörle mücadelede işbirliği yapabiliriz!
Miçotakis'le buzları erittiler
Çiftçi nasıl ayakta kalsın?
Dicle Elektrik çiftçilere hayatı zehir ediyor
CHP lideri kazanın 10. yılında Soma'da konuştu
Soma davası yeniden görülmeli
İzmir'de CHP-AK Parti yakınlaşması
'Birlikte çalıştığımız bir dönem olacak'
Şimşek'in tasarruf paketine CHP'den ilk tepki
Krizin faturası emekçiye ödetiliyor
15 gündür sürüyor, tatmin edici açıklama yok
Doğal afet değil insan eliyle felaket
3 ayda 2 milyon 167 bin ton buğday ithal edildi
İthalatla çiftçiyi ezmeye devam!
Y kuşağı ile Z kuşağı karşılaştırıldı
Kuşaktan kuşağa zorluk artıyor
İran ile Rusya arasında milli paralarla ticaret başlıyor
İran petrolünü riyal ile satacak
İsrail boşalta boşalta ilerliyor
360 bin Filistinli Refah'tan ayrıldı
Bazı hayvan türlerini Türkiye'den kaçırmaya çalışıyordu
ABD'li müze müdürü gözaltına alındı
Tasarruf paketinde hazine garantili ihaleler yer almadı
Ali Erbaş 3 yıl yeni Audi kiralayamayacak
TCMB cari işlemler dengesini açıkladı
Martta 4.54 milyar dolar açık verildi
Kamuda tasarruf paketini kim hazırladı?
Şimşek artık 'vizyonsuz' mu?
'Bir gece ansızın...' terörle mücadelede işbirliği yapabiliriz!
Miçotakis'le buzları erittiler
Çiftçi nasıl ayakta kalsın?
Dicle Elektrik çiftçilere hayatı zehir ediyor
CHP lideri kazanın 10. yılında Soma'da konuştu
Soma davası yeniden görülmeli
İzmir'de CHP-AK Parti yakınlaşması
'Birlikte çalıştığımız bir dönem olacak'
Şimşek'in tasarruf paketine CHP'den ilk tepki
Krizin faturası emekçiye ödetiliyor
15 gündür sürüyor, tatmin edici açıklama yok
Doğal afet değil insan eliyle felaket
3 ayda 2 milyon 167 bin ton buğday ithal edildi
İthalatla çiftçiyi ezmeye devam!
Y kuşağı ile Z kuşağı karşılaştırıldı
Kuşaktan kuşağa zorluk artıyor
İran ile Rusya arasında milli paralarla ticaret başlıyor
İran petrolünü riyal ile satacak
İsrail boşalta boşalta ilerliyor
360 bin Filistinli Refah'tan ayrıldı
Bazı hayvan türlerini Türkiye'den kaçırmaya çalışıyordu
ABD'li müze müdürü gözaltına alındı
Tasarruf paketinde hazine garantili ihaleler yer almadı
Ali Erbaş 3 yıl yeni Audi kiralayamayacak
TCMB cari işlemler dengesini açıkladı
Martta 4.54 milyar dolar açık verildi

Devlet destek verecek yerde köstek oluyor

 
 
Türkiye'de çiftçilik zor iş, Güneydoğu'da çok daha zor bir iş. Hele hele sulamalı tarım yapıyorsanız hepten zor. Zira elektrik giderleri çok para tutuyor. Devlet çiftçilerin sulamayla karşılaştığı sorunu çözmek yerine garibanların üzerine Dicle Elektrik'in elemanlarını salıyor. Gariban çiftçiler üretimle yüksek elektrik faturaları arasında kalıyor. 
13.05.2024 19:00:00 / Güncelleme: 13.05.2024 20:16:18
AHMET TURAN YİĞİT
Devlet destek verecek yerde köstek oluyor
Devlet destek verecek yerde köstek oluyor

Dicle Elektrik; Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır, Batman, Siirt ve Şırnak'ta 2.2 milyon aboneye hizmet veriyor. Bölge kaçak elektrik kullanımının Türkiye'de en yaygın olduğu bölge konumunda. 2013 yılındaki özelleştirme öncesinde kayıp kaçak oranı yüzde 76'lar civarındaydı. Geçen sene itibarıyla yüzde 42'lere indi.

Kaçak elektrik kullanımının büyük bölümü tarımsal sulama faaliyetleri esnasında gerçekleşiyor. Çünkü bölgede hüküm süren kuraklık nedeniyle çiftçi ihtiyaç duyduğu suyu 700 metreye varan sondajlardan temin etmek zorunda kalıyor. Güneydoğu; Türkiye'nin pamuk, buğday, mercimek, nohut deposu... Oysa çiftçinin tarlasına suyu devlet getirmek zorunda. Ne gezer! Aksine çiftçinin kapısına jandarma ya da polis eşliğinde Dicle Elektrik'in (DEDAŞ) bodyguardları gidiyor. Hükümet sorunu çözmek yerine meseleyi özel sektöre havale ediyor.

DEDAŞ'a göre 6 ilin tamamında kayıtlı 140 bin çiftçiden yaklaşık 65 bini sulu tarım yapıyor. Bölgede 9.8 milyon dönüm sulu tarım alanı bulunurken toplam sulamanın yüzde 79'u aşırı elektrik tüketen motopomplarla gerçekleştiriliyor. Örneğin kırmızı mercimeğiyle ünlü Mardin Kızıltepe'de kuyudan motopompla su çekmek dışında başka alternatif yok.


Borç, Ağrı Dağı'nı da aştı

Güneydoğu'da çiftçiler yılda yaklaşık 7 milyar kilovat/saat elektrik tüketiyor. Türkiye'de tüketilen elektriğin yüzde 2.4'üne denk geliyor bu. Bölgede tarlaların yüzde 50'sinde sulu tarım yapılıyor. Bölgedeki çiftçilerin elektrik borcu 30 milyar liraya ulaşmış... Bu sadece ana para, bir de bunun faizi var! Bırakın ürünlerini servetlerini satsalar ödeyemezler. Peki çiftçiler bu şartlarda ne yapsın? İki şık var: ekmeyecek, biçmeyecek, borcunu da ödemeyecek ya da susuz tarım yapacak. Susuz tarım yaparsa pamuk üretimi sıfırlanacak. Türkiye'nin pamuk ithalatı fırlayacak. Zaten çiftçiler zor şartlarda üretim yapıyor.

Bitirin çiftçiyi bakalım, ne yiyeceksiniz?

Şanlıurfa'dan bir ziraat mühendisi, çiftçilerin hep zarara uğradığına işaret ederek, "Çünkü ektikleri pamuk ve tahıl çok ucuza satıldı. Çiftçi zarar ettiğinde borçlarını ödeyemiyor. Dicle Elektrik ayrıca borçlarını ödemeyen çiftçilere elektrik verilmeyeceğini de söylüyor. Şirket elektrik sağlamazsa tarım olmaz. Bugün bölgemizde insanların geçimi tarıma bağlı" ifadeleriyle durumu özetliyor. Güneydoğu'da çiftçi yıllarca fahiş elektrik faturalarının altında eziliyor. Sulama meselesine hükümet el atmadıkça da bu sorun giderek derinleşecek. 

Van'da işten çıkarılan işçiler yürüyüş düzenledi

Van'da DEM Partili belediyeler tarafından işten çıkarılan işçiler, yürüyüş yaparak kararı protesto etti.
13.05.2024 14:36:00
İhlas Haber Ajansı
Van'da işten çıkarılan işçiler yürüyüş düzenledi
Van'da işten çıkarılan işçiler yürüyüş düzenledi
DEM Partili Van Büyükşehir Belediyesi ile İpekyolu Belediyesi, 1 Mayıs İşçi Bayramı'ndan 1 gün sonra çok sayıda işçinin iş akdine son vermişti. İşten çıkarılan işçiler, HAK-İŞ Van Şubesi öncülüğündeki eylemlerini sürdürüyor.

Protestolar kapsamında sendika binası önünde bir araya gelen işçiler; Soydan Kavşağı, ardından Maraş Caddesi'nden devam ederek İpekyolu Belediyesi binasına kadar yürüdü.

Ellerindeki pankartlarla belediye önünde davullu protestolarını sürdüren işçiler, daha sonra basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan Hizmet-İş Sendikası Genel Başkan Vekili Halil Özdemir, Türkiye, 31 Mart Yerel Seçimlerini geride bırakırken, bazı belediyelerde seçimden icraata geçilemediğini belirtti. Seçim sonrası halkın yüksek beklentisinin hayal kırıklığına dönüştüğünü ifade eden Genel Başkan Vekili Özdemir, 'Hizmetin konuşulması gereken bir zamanda, bazı CHP'li ve DEM'li belediyelerin işçilere yaptığı baskılar, tehditler ve kıyımlar konuşuluyor. Bunlardan biri de Van Büyükşehir ile İpekyolu belediyeleridir. Her iki belediyede de 31 Mart seçimlerinde yönetime gelen belediye başkanları, maalesef Van halkını hayal kırıklığına uğratmıştır. Van Büyükşehir ve İpekyolu belediyelerinde 1 Nisan'dan beri emekçiler sendikal baskıya uğruyor, iş akitleri haksız ve hukuksuz bir şekilde feshediliyor. Van Büyükşehir Belediyesi BELVAN A.Ş.'de 225, VASKİ Genel Müdürlüğüne bağlı iştirak şirketi VANSU'da 170, İpekyolu Belediyesinde 280, toplam 700'e yakın arkadaşımız haksız ve hukuksuz bir şekilde ekmeğinden ediliyor' dedi.

Van Büyükşehir Belediyesi ile İpekyolu Belediyesinin Van halkına hizmet etme noktasında mücadele etmesi gerekirken, işçilerle mücadele yolunu seçtiğini dile getiren Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Oysa emek deyince, emekçi deyince, ekmek deyince, hak, hukuk, adalet deyince, barış, özgürlük, kardeşlik deyince, en çok bunların sesi çıkıyordu. Mazbatayı alınca 700'e yakın emekçiyi işinden, aşından, özgürlüğünden ettiler. Şimdi demezler mi size, 'Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu'. Nerede emekçi söyleminiz' Nerede kaldı adaletiniz' Nerede kaldı özgürlük ve kardeşlik' Demek ki her şey, seçimi kazanana kadarmış. Lütfen, söylemlerinizin arkasında durun. Emekten yanı mısınız, emek düşmanı mısınız' Barışçıl mısınız savaşçı mısınız' Kardeşlikten kastınız nedir' Söyleyin de anlayalım. Oy isterken işçiyi kardeş bil, kazanınca ötekileştir. Böyle politika olmaz ama her atı alan Üsküdar'ı geçemez. Bu adaletsizliğe, bu kıyıma, bu hak gaspına sessiz kalmayacağız.'

Yapılan basın açıklamasının ardından oturma eylemine geçildi.

Kırıkkale'de OSB'deki iş yerine operasyon

Kırıkkale'de polis ekiplerince kargo aracında yapılan aramada 10 litre kaçak etil alkol, OSB'de bulunan bir iş yerinde de 2 bin 641 adet uzun namlulu silah fişeği ve ruhsatsız tabanca ele geçirildi
13.05.2024 11:58:00
İhlas Haber Ajansı
Kırıkkale'de OSB'deki iş yerine operasyon
Kırıkkale'de OSB'deki iş yerine operasyon
Kırıkkale'de polis ekiplerince kargo aracında yapılan aramada 10 litre kaçak etil alkol, OSB'de bulunan bir iş yerinde de 2 bin 641 adet uzun namlulu silah fişeği ve ruhsatsız tabanca ele geçirildi. Operasyonlarda 2 şüpheli gözaltına alındı.

Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince, kaçak ürün ticareti yapan ve bulunduran şahıslara yönelik çalışmalar sürüyor. Edinilen bilgiye göre, polis ekiplerince yapılan teknik ve fiziki takip neticesinde, şehirler arası taşımacılık yapan kargo firmasına ait araçta kaçak alkol olduğu tespit edildi. Kargo aracında yapılan aramada, 10 litre etil alkol ve 3 adet alkol yapım kiti ele geçirildi.

Öte yandan, Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyette olan bir iş yerine düzenlenen operasyonda da 2 bin 641 adet uzun namlulu silah fişeği ve ruhsatsız tabancaya el konuldu. Polis ekiplerince yapılan operasyonlarda gözaltına alınan 2 şüpheli hakkında adli ve idari işlem başlatıldı.

ABD'li müze müdürü İstanbul'daki kaçakçılık operasyonunda gözaltına alındı

İstanbul Havalimanı'nda düzenlenen kaçakçılık operasyonunda, Anadolu'da yaşayan endemik türdeki zehirli hayvan türlerini yurt dışına kaçırmaya çalıştığı iddia edilen Amerikan Ulusal Doğa Tarihi Müzesi Müdürü Lorenzo Prendini, gözaltına alındı

13.05.2024 11:43:00 / Güncelleme: 13.05.2024 11:50:29
AA
ABD'li müze müdürü İstanbul'daki kaçakçılık operasyonunda gözaltına alındı
ABD'li müze müdürü İstanbul'daki kaçakçılık operasyonunda gözaltına alındı

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, yürüttükleri çalışmada, Türkiye'de yaşayan endemik türdeki zehirli hayvanların DNA bilgilerinin kopyalanarak ve zehirlerinin sağılma yöntemiyle biriktirilerek ilaç yapımında kullanıldığını belirledi.

Bu türlerin yasa dışı yollarla yurt dışına çıkarılmaya çalışıldığını tespit eden ekipler, İstanbul Havalimanı'nda operasyon düzenledi.

Operasyonda, ABD'ye gideceği tespit edilen New York'taki Amerikan Ulusal Doğa Tarihi Müzesi'nin müdürü Lorenzo Prendini gözaltına alındı.

Zanlının valizinde yapılan aramada içerisinde sıvı bulunan 88 plastik tüp şişe, 58 klipsli poşet içerisinde Türkiye'ye ait endemik türdeki yaklaşık 1500 akrep, tarantula ve örümcek gibi hayvan türü ele geçirildi.

Hakkında "5607 Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefet" suçundan işlem başlatılan şüphelinin emniyetteki işlemleri sürüyor.

Operasyonda ele geçirilen endemik türdeki hayvanlar ise İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan Caddesi'ndeki yerleşkesinde basına sergilendi.

Öte yandan akrep zehrinden elde edilen 1 litre ilacın piyasa değerinin yaklaşık 10 milyon dolar olduğu iddia edildi 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.