Gerçekten de yaşımız ilerledikçe geçmişe olan özlemimiz artıyor ve eski anıları daha çok düşünüyoruzdur değil mi? Radyo tiyatrosu ve "Arkası Yarın" programları da bu anıların önemli bir parçasını oluşturur sanırım. Türkiye'nin radyosunda yayınlanan bu programlar, televizyonun olmadığı ya da tek kanal döneminde insanların en büyük eğlence kaynaklarından biriydi. Radyolarımız sürekli açık olur, "Radyo Tiyatrosu" veya "Arkası Yarın" programlarını sabırsızlıkla beklerdik. Bu programlar bize yeni dünyalar açar, hayal gücümüzü zenginleştirirdi. Radyo tiyatrolarının sıcaklığı ve samimiyeti, belki de hiçbir zaman kaybolmayacak bir nostalji kaynağı olarak kalacak.
Radyoların insanlık hayatına girdiği 1920'li yılların başlarında 15 Ocak 1924 tarihinde yayınlanan Richard Hugs'un "A Comedy of Danger" adlı eser ile evler o küçük kapalı kutulardan, tiyatro salonlarında zevkle izledikleri canlı tiyatro oyunlarını dinlemeye başladılar.
Radyo tiyatroları kısa sürede popüler hale gelmişti, insanlar radyo yoluyla evlerinin rahatlığında hiç duymadıkları hikâyeler dinleyebiliyordu ve radyonun da farklı bir boyut atladığına da şahit olmuşlardı.
Birçok ülkede radyo tiyatroları geliştirilerek yayınlanmaya devam etti. BBC'nin "The Archers" gibi programları bu dönemde popülerdi.
Ülkemizde TRT, 1950'li yıllardan itibaren "Radyo Tiyatrosu" gibi programların yayınına başlamıştır. Ve isimlerini yazmadan geçemeyeceğim Ekrem Reşit Rey, Haldun Taner, Behçet Necatigil gibi isimler ise ilk radyo oyunu yazarlarındandır. 1980'lerde radyo tiyatrosu ve arkası yarın gibi tiyatro programları daha geliştirilerek yayınlanmıştır. Bu programlar, birçok insanın çocukluk ve gençlik anılarında özel bir yer tutmaktadır. Hatta kendimden bir anekdot anlatayım,
Yeni Mesaj okurlarının da yakından tanıdığı Nevzat Yıldırım yani nam-ı diğer "Seyyah" ile çıktığımız il dışı programlarında özelikle İstanbul'a dönüşümüzde bizlere yorgunluğumuzu unutturan ve hatta zihinsel olarak dinlendiren radyo tiyatrolarını hiç unutmadım. İnanın İstanbul'a nasıl geldiğimizi anlamazdık hatta ertesi güne kalan bölüm için arayışlara başlardık.
İşte radyodan gelen o muhteşem sesler, efektler, hikayeler bizleri kendimizden alırdı, öyle değil mi? O hikayedeki karakterlere adeta can veren sesler bizlerin anılarında yerleri hep ayrıdır.
Bu seslerden bazılarını anmak istersek, usta sanatçı Zihni Göktay ile Bennu Yıldırımlar, Müşfik Kenter ile Yıldız Kenter ve Şükran Güngör, Pekcan Koşar, Ümran Uzman, Suna Pekuysal, Oya Aydonat, Mazlum Kiper, Şener Şen ve birçok seslendirme sanatçısı ve tabi ki eşsiz sesi ile Rüştü Asyalı.
Bu sesler hanelerimize konuk olduklarında sanırım başlayacak olan hikâyeye kendini kaptırmayanınız yoktur.
Günümüzde de iyi ses sanatçılarımız var ama biz yine de internete "Radyo Tiyatrosu" yazdığımızda, sanki o ilk günlerdeki gibi nostalji kokan radyo tiyatroları, evimize konuk olmaya devam edecekler.
- Gelgit enerji kaynakları / 03.06.2024
- Türkiye'm… “Gaziantep” / 27.05.2024
- Kırım sürgünü... / 20.05.2024
- Kırım sürgünü... / 20.05.2024
- Üç Civan... / 16.05.2024
- Karanın içinden bakan beyaz canlar / 13.05.2024
- Washington Büyükelçisi ‘Ahmet Rüstem Bey’ / 06.05.2024
- Türkiye'm... “Mardin” / 29.04.2024
- Türkiye’m... “Elazığ” / 22.04.2024