Beşiktaş'ın eski futbolcusu Ali Eren Beşerler, Türk takımlarının onca yatırım yapmasına rağmen Avrupa'da esamesinin okunmadığını söyledi

26.04.2024 17:04:00 / Güncelleme: 26.04.2024 17:07:58
Ruhi Sarı

Son olarak Avrupa Konferans Ligi çeyrek finalinde Fenerbahçe'nin elenmesiyle Avrupa'da kupalarında Türk takımı kalmadı.

Son yıllardaki kötü performansını bu sezon üzerlerinden atan temsilcilerimiz, UEFA sıralamasında 9.'unculuğu garantilese de ne zamandır bir yarı final göremedi.

Beşiktaş'ın eski futbolcusu Ali Eren Beşerler, Süper Lig'de Galatasaray ve Fenerbahçe'nin kafa kafaya şampiyonluk yarışında gittiğini ama harcanan onca paraya rağmen Avrupa'da Türk takımlarının esamesinin okunmadığını ifade etti.

"Ülke futbolu Avrupa'da söz sahibi olmalı"

Harcanan büyük paralara rağmen başarının sadece Türkiye Süper Ligi'nde olduğunu belirten tecrübeli futbol adamı, "Biz isteriz ki eğer bu kadar büyük paralar harcanıyorsa ülke futbolu Avrupa'da sahibi olmalı. Bunun için de başarıya ihtiyacımız var yani şimdi başarılıyız diyebilir miyiz. Ülke futbolunun daha çok gelişmesi lazım diyorum. Bu kadar yabancı oyuncunun önü açıldı Galatasaray UEFA Kupası'nı aldığında kaç tane yabancı oyuncu oynuyordu? Bu kadar büyük paralar veriliyor. Türk futbolseverler bunun da karşılığı olarak Avrupa'da başarı istiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Trabzonspor'un Kuzey Makedonyalı oyuncusu Enis Bardhi, İspanya'da oynarken 25 serbest vuruşta 7 gol atarken, Messi'nin ise 52 serbest vuruşta 8 gol attığını belirterek, yüzdeye bakıldığında bu alanda Messi'den daha iyi olduğunu söyledi

26.04.2024 14:16:00
İhlas Haber Ajansı

Trabzonspor'un 28 yaşındaki Kuzey Makedonyalı futbolcusu Enis Bardhi, Trabzonspor Dergisine röportaj verdi.

Duran topları kullanırken isabet yüzdesi nedeniyle kendisine 'Keskin Nişancı' diyenlerin çok olduğunu belirten Bardhi, "Trabzonspor'da her şeyin bir parçası olmaktan dolayı müteşekkirim. Çünkü burası çok büyük bir kulüp. Buraya geldiğimde, bu ligin şampiyonu olmuş bir takıma geldiğimi her yönüyle hissettim. Bu insanlarla çalışmaya devam ederek önemli işler başarmak istedim. Ama geçen yıl işler istediğimiz gibi gitmedi, herkes adına zorlu geçti. Ayrıca kendi adıma zorlayıcıydı. Çünkü ben şöyle bir insanım; eğer katkı veremediysem, kazansak da kaybetsek de iyi oynasak da kötü oynasak da kendimi üzgün ve kötü hissediyorum. Geçen yıl haftalar geçtikçe üzüntüm daha da artıyordu. Bu ne kulüple ne de kişilerle ilgiliydi, üzüntümün sebebi kendi adıma yardım edemiyor ya da takıma katkı veremiyor olmaktı. Zaman geçtikçe daha iyiye gitmeye, kafamı daha rahatlatmaya ve akışına bırakmayı öğrendim. Sonrasında da adım adım en iyi yapabildiğim şekilde oynamaya başladım. Çok da iyi hissetmeye başlamıştım ve kendime şu sözü söylemiştim; ne olursa olsun hep mutlu olacağım. Çünkü yaklaşık bir yıl gibi uzunca bir süreç boyunca iyi hissetmemiştim. Bu yıl daha iyi başladık diye düşünüyorum, umuyorum işler istediğimiz gibi gider. Bir planımız var ve önümüzde yapmamız gereken önemli işlerimiz var. Ve sezon sonunda da bunları başardığımızı görmeyi çok isterim" dedi

"Messi ile karşılaştırmaya sokulmak bile iyi hissettiriyor"

İspanya'da oynadığı dönemde Messi'den sonra en fazla frikik golü atan oyuncu olduğunun hatırlatılması üzerine Bardhi, "Ondan daha iyi olduğum zamanlar da oldu. Çünkü ben 25 faul atışında 7, o ise 52 faul atışında 8 gol atmıştı. Yüzdeye bakınca ben daha iyiydim. Biraz da gerçeğin olduğu bir şaka diyelim. Bu türden karşılaştırmaları yaptıklarında kendimi gerçekten çok iyi hissediyorum. Gelmiş geçmiş en iyi oyunculardan birisiyle bir karşılaştırmaya sokulmak bile tabii ki iyi hissettiriyor. Kendimi çok iyi ve gururlu hissediyorum. Her gün daha fazla çalışma ve ona yaklaşabilme hırsını veriyor bu durum. Ve henüz 22 yaşındayken ve bir sezonda 7 frikik golü attığında tabii ki ister istemez biraz havalı bir duruş da oluyor. Çünkü gençsin ve nasıl davranman gerektiğini bilmiyorsun. Ama şu an hayatımda en sakin olduğum, en iyi süreci yaşadığım bir dönemdeyim. Geçmişe dönüp baktığımda yaptıklarımdan gurur duyuyorum diyebiliyorum" diye konuştu.

"Geçen yıl benim adıma çok zorlu geçti"

Geçtiğimiz sezonun kendisi adına çok zorlu geçtiğini belirten Makedon futbolcu, "Bunu kimseye söylememiştim, söylemek de tabii ki zor ama; insanların da bunu bilmesini istiyorum. Geçen yıl benim adıma çok zorlu geçti. Sanki üzerimde bir ağırlık varmış ve bu ağırlığı kaldıramıyormuş, taşıyamıyormuş gibiydim. Bu yükten kurtulmanın tek yolu da buradan ayrılmakmış gibi gözüküyordu. Ama o günlerin sonrasında bir sabah uyanıp dedim ki; 'Böyle ayrılamam. Bu şekilde gitmek istemiyorum. Ben bir şey başarmak ve burada kalmak zorundayım.' Ve bunun üstesinden gelmeyi başardım sonunda. Onun dışında tabii ki daha önceleri, gençken yaşadığım zorluklar, dizimden geçirdiğim operasyon vardı. Korktuğum anlar da olmuştu. Yani yaşadığım çok an var aslında. Ama asla ve asla 'Pes edeceğim' demedim. Ben o kadar kolay pes etmem" ifadelerini kullandı.

"Futbolu çok seviyorum"

Çocukken Manchester United'ı çok sevdiğini belirten Bardhi, "Beğendiğim Cristiano Ronaldo'ydu. Real Madrid'e gittiğinde ise artık onu sevmemeye başlamıştım. Sonrasında ise Messi. Ben futbolu çok seviyorum, izlemeyi de çok seviyorum, ama böyle kimseyle değişmem dediğim biri yok. Bütün gücümle savunurum dediğim biri yok ama Messi Messi'dir" açıklamasını yaptı.

"Saha içinde ve saha dışında kimseyi yargılamam"

Saha içinde ve saha dışında kimseyi yargılamadığını belirten 28 yaşındaki oyuncu, "Ben böyle biri değilim, asla bunu söylemem. Hep dediğim bir şey var; Allah bile affederken, biz kimiz ki affetmeyeceğiz. Herkes hata yapıyor, ben de hatalar yapıyorum. Her gün her dakika hata yapabiliyoruz. Eğer affedersen sen kendini daha büyük hale getirirsin, karşındakini değil. O yüzden ne saha içi ne saha dışında kimseyi yargılamam" şeklinde konuştu.

Trabzon şehri ile ilgili olarak ise Bardhi, "Birçok kez anne-babam ve kız arkadaşımla dışarı çıkıyoruz. Sahilde çok güzel yerler var ve yürüyüşe çıkıyoruz. Yemekler hoşuma gidiyor. Özellikle balık yemeyi seviyorum. Akşam yemeğine gidiyoruz. Daha uzun bir tatilimiz olduğunda Uzungöl'e de gidiyoruz. Dağları görmeyi seviyorum" ifadelerini kullandı. İHA

Fenerbahçe'de Yüksek Divan Kurulu Başkanlığı seçimi yarın yapılacak

26.04.2024 13:50:00
Anadolu Ajansı

Fenerbahçe Kulübü Seçimli Olağan Yüksek Divan Kurulu Toplantısı, yarın gerçekleştirilecek.

Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri'nde yapılacak ve saat 10.00'da başlayacak toplantıda, başkan adayları Nihat Tokat, Şekip Mosturoğlu ve Sevil Becan yarışacak. 31 Mart 2024 tarihine kadar aidatlarını ödemiş, geçmiş aidat borcu bulunmayan tüm Yüksek Divan Kurulu üyelerinin katılabileceği toplantıda, giriş kartları saat 09.00'dan itibaren teslim edilmeye başlayacak.

Oy kullanma işleminin saat 15.00'e kadar süreceği toplantıda daha sonra oy sayımı işlemine geçilecek ve adayların oyları açıklanacak. AA

Beşiktaş’ta 2021-2022'den beri görev yapan 35 yaşındaki Mert Günok ile Fenerbahçe’de ilk sezonunu geçiren 29 yaşındaki Livakovic'in derbide ortaya koyacağı performans, takımları adına büyük önem taşıyacak

26.04.2024 13:10:00
AA

Beşiktaş'ın milli kalecisi Mert Günok, bu sezon tüm kulvarlarda çıktığı 40 müsabakada kalesinde 42 gol gördü. 35 yaşındaki file bekçisi, Süper Lig'de 27, UEFA Avrupa Konferans Ligi'nde ise 9 maçta forma giydi. Ligde 30 gol yiyen Mert Günok, UEFA Avrupa Konferans Ligi'nde ise rakip takımların 11 kez fileleri havalandırmasına engel olamadı. Deneyimli kaleci, Ziraat Türkiye Kupası'nda ise 4 maçta görev alırken sadece 1 gol yedi.

Mert'in 9. derbi heyecanı

Mert Günok, kariyerinde 9. kez derbi heyecanı yaşayacak. Tecrübeli kaleci, altyapısından yetiştiği Fenerbahçe'de 2, Beşiktaş'ta ise 6 derbide kaleyi korudu. Milli file bekçisi, bu maçlarda kalesinde 15 gol gördü.

Livakovic, 35 maçta kalesinde 39 gol gördü

Fenerbahçe'nin Hırvat kalecisi Dominik Livakovic, bu sezon sarı-lacivertli formayla tüm kulvarlarda 35 maçta forma giydi. Süper Lig'de çıktığı 29 müsabakada 27 gol yiyen Hırvat file bekçisi, UEFA Avrupa Konferans Ligi'nde ise kaleyi koruduğu 6 maçta 12 gole engel olamadı. Dominik Livakovic, ligde 11, Avrupa'da ise 2 maçta rakiplerinin gol sevinci yaşamasına izin vermedi. Hırvat kaleci, sarı-lacivertli takımda üçüncü kez derbi heyecanı yaşayacak.

Sezon başında ülkesinin Dinamo Zagreb takımından transfer edilen 29 yaşındaki file bekçisi, yeni takımında ilk derbisine Beşiktaş maçıyla çıkmıştı. Daha sonra golsüz sona eren Galatasaray derbisinde forma giyen Livakovic, tek golü Beşiktaş ile oynadıkları maçta yedi.

Fenerbahçe evinde geriye düştüğü maçları çevirirken, Beşiktaş deplasmanda geriden gelemiyor

Fenerbahçe evinde geriye düştüğü maçları çevirirken, Beşiktaş deplasmanda geriden gelmekte sıkıntı yaşadı. Evinde oynadığı 16 maçın 7'sinde ilk golü yiyen Fenerbahçe, bu maçların 5'ini kazandı, 1 beraberlik ve 1 yenilgi aldı. Deplasmanda çıktığı maçların 7'sinde ilk yarıları geride kapatan Beşiktaş ise bu müsabakalarda 6 mağlubiyet alırken, 1 kez berabere kaldı.

Galatasaray'ın 4 puan gerisinde şampiyonluk mücadelesi veren Fenerbahçe, 33 maçta attığı 87 golle ligin en golcü ekibi konumunda. İsmail Kartal'ın öğrencileri, bu sezon attıkları gollerin 48'ini iç sahada kaydederken, 39 golü ise deplasman maçlarında buldu. Sarı-lacivertli ekip, taraftarı önünde bulduğu 48 golün 21'ini maçların ilk yarılarında atarken, 27'sini ise ikinci yarılarda kaydetti.

Ligde 44 kez gol sevinci yaşayan Beşiktaş ise bu gollerin 20'sini rakip sahada kaydetti. 20 golün 8'ini ilk yarılarda atan siyah-beyazlı ekip, deplasmandaki maçların ikinci yarılarında ise 12 kez fileleri havalandırdı.

Fenerbahçe evindeki 16 maçın 13'ünde kalesini gole kapatamadı

Sahasında oynadığı 16 lig maçında 12 galibiyet, 3 beraberlik ve 1 yenilgi alan Fenerbahçe, bu maçlarda 48 gol atarken, kalesinde ise 19 gol gördü. Sarı-lacivertli ekip, yediği 19 golü 13 maçta filelerinde gördü. Taraftarının önünde oynadığı karşılaşmalarda yalnızca 3 karşılaşmada rakiplerine gol şansı vermeyen İsmail Kartal'ın ekibi, RAMS Başakşehir'i 4-0, Çaykur Rizespor'u 5-0 yenerken, ezeli rakibi Galatasaray ile 0-0 berabere kaldı.

Evinde yediği 19 golün 8'ini ilk yarılarda kalesinde gören Fenerbahçe, sahasındaki maçların 7'sinde ise ilk golü yiyen ekip oldu.

Sarı-lacivertliler, taraftarı önünde geriye düştüğü 7 karşılaşmanın 5'ini kazanırken, 1 beraberlik ve 1 yenilgi aldı. İç sahada ilk golü yediği rakiplerinden Trabzonspor'a 3-2 kaybeden Fenerbahçe, Corendon Alanyaspor ile de 2-2 berabere kaldı.

İsmail Kartal'ın ekibi, evinde geriye düştüğü Bitexen Antalyaspor, VavaCars Fatih Karagümrük, MKE Ankaragücü, Kasımpaşa ve Siltaş Yapı Pendikspor karşılaşmalarından 3 puan çıkarmayı başardı.

Beşiktaş, deplasmanda aldığı 7 yenilginin 6'sında ilk yarıyı geride tamamladı

Bu sezon rakip sahada 16 lig maçına çıkan Beşiktaş, bu karşılaşmalarda 6 galibiyet, 3 beraberlik ve 7 yenilgi alırken, 20 gol atıp 23 gol yedi. Siyah-beyazlı ekip kalesinde engelleyemediği 23 golün 10'unu ilk yarılarda, 13'ünü ise ikinci yarılarda kalesinde gördü.

Siyah-beyazlı ekip rakip sahada aldığı 7 yenilginin 6'sında ilk yarıları mağlup tamamladı. Deplasmanda oynadığı Trabzonspor maçının ilk yarısı 2-0, Yukatel Adana Demirspor mücadelesinin ilk yarısını 2-0, Galatasaray derbisinin ilk 45 dakikasını 1-0, Siltaş Yapı Pendikspor müsabakasının ilk devresini 1-0, EMS Yapı Sivasspor maçının ilk yarısını 1-0 ve Gaziantep FK karşılaşmasının ilk 45 dakikalık bölümünü 1-0 geride kapatan Beşiktaş, bu karşılaşmalarda puan alamadı.

Siyah-beyazlı ekip, deplasmandaki bir diğer yenilgisini 2-1'lik skorla Bitexen Antalyaspor'a karşı aldı. Bu maçta ilk yarıyı 1-0 önde kapatan Beşiktaş, rakip sahada ilk yarısını önde bitirdiği bir maçtan mağlubiyetle ayrıldı.

Beşiktaş, bu sezon rakip sahada ilk yarısını yenik tamamladığı yalnızca 1 maçtan puan aldı. MKE Ankaragücü deplasmanında soyunma odasına 1-0 geride giden Beşiktaş, mücadeleyi 1-1'lik beraberlikle sonuçlandırdı.