Aşağıda okuyacaklarınız konunun ilgilisi bir uzmanın önemli tespitleridir, kişisel yorum katmadan, aynen dikkatinize sunuyorum ey değerli okur; 'Yakında Türkiye'nin Kürt politikasında önemli değişiklikler olacak, Barzani ve Ankara ilişkileri adına... Şu anda kamuoyunda tartışılanlar yeni Kürt politikası uygulanması konusunda, hem Kuzey Irak'ı hem de Türkiye'deki gelişmeleri kapsayacak bir zemin hazırlığıdır. Barzani, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ve de Ankara'da, AKP içinde bazı milletvekilleriyle kurduğu sıkı dostluk sayesinde oldukça etkili hale geldi, Washington'la ilişkileri de zaten malumunuz. Türkiye'nin yeni Kürt politikasının belirlenmesinde 'Barzani'nin sahip olduğu bu güç bu kartları' belirleyici olmakta, bizim-Türkiye'nin politika değişikliğinin asıl nedeni budur, malum bazı siyasilerimiz Barzani etkisiyle strateji belirlemeye başladı, göstermeye çalıştıkları gibi AB'nin talebiyle değil. Peki Türkiye'nin yeni Kürt politikasında önümüzdeki günlerde nasıl açılımlar mı olacak? K.Irak petrolü Türkiye'den-bizim kontrolümüzde denize açılsın tezi, milli tezimizdir Kuzey Irak'ın fiili başkanı Barzani bir süre önce "bağımsız Kürdistan" üzerine konuşurken önemli bir sorun olarak "denize açık olmama"yı gösterdi, işte kırılma noktası. Türkiye, K.Irak petrolünün, kendi toprakları üzerinden, Türkiye'nin kontrolünde dünyaya pazarlanmasını istiyor. Ancak Barzani bu noktada yani Türkiye kontrolü aşamasında son derece rahatsız, kontrolü Türkiye'ye, 'devlete' kaptırmayı şiddetle reddediyor, petrolün Suriye üzerinden ya da İsrail işbirliğinde oluşacak bir konsorsiyumun aracılığında pazarlanmasını ya da tamamen kendi belirleyeceği şartların oluşmasını istiyor. Anayasa'nın 66.maddesinin tartışılmaya açılması, alt-kimlik üst kimlik tartışmaları, büyük şehirlerde Şemdinli vakası benzerlerinin beklendiği ihbarları, etnik çatışma korkusunun pompalanması ve benzeri psikolojik operasyonlar kamuoyunun üzerinde baskıyı artırıp bu sebep sonuç noktasında kabulü sağlamak içindir. Gözüken o ki 'Barzani'nin Kürdistan'ının Türkiye üzerinden denize açılması kararı da artık Ankara-Telaviv-Washington arasında nihai aşamada fakat kesin detaylar hâlâ meçhul. Gelinen bu noktada, yurtsever her Türk vatandaşı Kuzey Irak petrolünün Türkiye kontrolünde, Türkiye üzerinden dünyaya pazarlanması önerisine sahip çıkmalı, bu tez, Barzani'nin değil bunu herkes bilsin. Biraz öncede belirttiğim gibi Barzani aksine kontrolün Türkiye'de olmasını istemiyor, bunu durdurmak için Türkiye içinde kendine yakın tüm güçlerle kamuoyunu yanıltıcı propagandalar yaptırıyor. Türkiye'nin menfaati, maksimum fayda sağlaması adına, Türkiye'nin bu anlaşma karşılığında nasıl ekonomik ve siyasi menfaat sağlayacağı, kazançlarının ne olacağı tüm gerçekleriyle kamuoyunun önünde tartışılmalıdır.' Güler Kömürcü/ Akşam