İktidar partisi bültenlerinden Yeni Şafak'ın hızlı yazarı Hakan Albayrak Ankara'nın yeni sahiplerini selamlıyor. Yazıyı okuduğunuzda anlıyorsunuz ki Ankara'nın yeni sahipleri AKP ve yandaşlarından oluşuyor.Selamlayana da selamlanana da hayırlı olsun diyeceğiz de ortada çok ciddi bir problem var:Ankara'nın şerrinden Brüksel'in şefaatine sığınan bir kadro nasıl oluyor da Ankara'nın yeni sahibi oluyor?Siz iktidarınızın daha "cicim aylarında" iken, yönetimini devraldığınız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kastederek ki, elbette Başkentler devletleri temsil ederler; "Ankara'yı şerrin merkezi" ilan edeceksiniz, bu kadarla da kalmayacak, bu başkentin şerrinden Haçlı dünyasının yeni kıblesi olan Brüksel'i şefaat merkezi olarak ilan edeceksiniz ve oraya sığındığınızı beyan edeceksiniz, sonra da dönüp aynı devletin yeni sahipleri olacaksınız? Siz bu akılı da Brüksel'den mi aldınız?Ne kadar iğreti bir yakıştırma ve yapıştırma değil mi?Ankara'nın eski sahipleri kimler idi, onların bertaraf edilmesi ile mi "şer merkezi" olmaktan çıktı?Diyelim ki yeni sahiplerinin halisane gayretleri sonucu söz konusu "şer merkezi" hayır merkezine dönüştü, peki bu Brüksel meselesini nereye koyacağız?Brüksel, yani AB, ilk müracaat tarihinden itibaren ve özellikle de "Ankara'nın yeni sahiplerinin" son altı yıllık kapı aşındırma gayretleri boyunca bizi kendilerine benzetme dayatması içinde değil mi?Çocukluğumuzda oynadığımız "benim gibi ol" oyunun aynısını her fırsatta önümüze süren, bizi biz yapan ne kadar milli değerimiz varsa hepsinden sıyrılmamızı, haçlıları haçlı yapan bütün değer yargılarına bürünmemizi emreden, kriterlere yazan, papaz heykelinin önünde imza attıran bir Brüksel'in itaatkar çocukları nasıl oluyor da Ankara'nın yeni sahipleri oluyor?Ankara'nın yeni sahiplerini selamlayanlar elbette ki yaptıklarını da selamlıyorlar demektir. Mesela;Egemenliğimizi AB'ye devretmelerini de selamlıyor musunuz?Papaz heykelini önünde Avrupa Anayasasını imzalamalarını da selamlıyor musunuz?AB dayatmalarına boyun eğerek çocuklarımızı misyonerlerin denek tarlası haline getirmelerini de selamlıyor musunuz?AB dayatmalarını millete hazmettirerek vatan topraklarını satmalarını, madenlerimiz ecnebilere peşkeş çekmelerini de selamlıyor musunuz?Zinayı suç olmaktan çıkarmalarını da selamlıyor musunuz?Domuzu kasaplık hayvanlar listesine almalarını da selamlıyor musunuz?Altı yıldır tek başına iktidarda oldukları halde, ilköğretimin birici kademesini, yani 12 yaşını bitirmemiş olan Müslüman Türk çocukları Kur'an dersi alamaz yasağını devam ettirmelerini de selamlıyor musunuz?Ankara'nın yeni sahipleri bunlar, selamlayanları da sizler?Türk milleti hangi büyük günahı işledi ki başına bunlar geldi diye sormadan edemiyoruz?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- ‘Her kışın sonunda bir bahar olur’ / 15.07.2025
- Gül vekilim gül / 12.07.2025
- Yalamış yutmuşlar / 09.07.2025
- Dökülüyoruz dökülüyorsunuz dökülüyorlar / 08.07.2025
- Emeklinin payına bir kez daha hüsran düştü / 07.07.2025
- ‘İçi nasırlanmış elleri de yaz’ / 05.07.2025
- Kalemim elemime tercüman olabilseydi / 03.07.2025
- Ne olur? / 20.06.2025
- "Ben garip eşim garip/ Eşim yoldaşım garip" / 19.06.2025
- “Adana’da Ağustosta bulamadım yazımı Ağrı gibi başı duman kar ararsan işte ben” / 05.06.2025
- Gül vekilim gül / 12.07.2025
- Yalamış yutmuşlar / 09.07.2025
- Dökülüyoruz dökülüyorsunuz dökülüyorlar / 08.07.2025
- Emeklinin payına bir kez daha hüsran düştü / 07.07.2025
- ‘İçi nasırlanmış elleri de yaz’ / 05.07.2025
- Kalemim elemime tercüman olabilseydi / 03.07.2025
- Ne olur? / 20.06.2025
- "Ben garip eşim garip/ Eşim yoldaşım garip" / 19.06.2025
- “Adana’da Ağustosta bulamadım yazımı Ağrı gibi başı duman kar ararsan işte ben” / 05.06.2025