Milli futbolcu, Almanya'nın Express gazetesine verdiği röportajda, futboldan men cezası almasına sebep olan 2011'deki olayın nasıl yaşandığını anlattı. Hakan, "17 yaşındaydım ve Karlsruhe takımında oynuyordum. Babamın Darmstadt kentindeki bir restoranda Trabzonspor temsilcileriyle buluştuğunu arkadaşımdan tesadüfen öğrendim." şeklinde konuştu.
Babasının kendisine Türkiye'ye transfer olmak isteyip istemediğini sormadığını ve bu görüşmeden de söz etmediğini anlatan milli futbolcu, "Babam, bana söz konusu sözleşmeyi imzalamam gerektiğini söyledi." ifadesini kullandı. Babasına saygı gösterdiğini belirten Hakan, "Kültürümüzde babanın sözü geçer. 17 yaşındaydım ve bunun nereye varacağının bilincinde değildim. Sadece futbolu düşüyordum. Babama güvendim." diye konuştu. Bu tür şeylerin insanı yıkabileceğini aktaran 22 yaşındaki oyuncu, "Ancak kariyerimde çok şey yaşadım. Bu olay beni daha da güçlü yapacak." değerlendirmesinde bulundu. Böyle bir şeyin bir kez daha başına gelmeyeceğini vurgulayan Hakan, şu ifadeleri kullandı: "Menajerim Bektaş Demirtaş'a ve her şeyimle ilgilenen Rabii Salhi'ye güveniyorum. Bu olay beni etkiledi. Yaşananlar babamı da üzdü. Babam, bundan sonra kariyerime karışmayacak. Teknik direktör Roger Schmidt ile de konuştum. Kendisi bana futbola konsantre olmamı söyledi." 

"Futbol oynayamamamı anlamakta güçlük çekiyorum"
Alman ekibi Bayer Leverkusen'de forma giyen Hakan Çalhanoğlu, 4 ay futboldan men edilmesiyle ilgili kararı kabul edip önüne bakacağını bildirdi. Sosyal paylaşım hesaplarından açıklama yapan milli futbolcu, hem Alman ekibi hem de milli takımda forma giyemeyeceğini belirterek ceza sebebini şöyle anlattı: "2011'de, 17 yaşında iken Trabzonspor ile 01.07.2012'den itibaren geçerli olacak bir sözleşme imzalamam ve ardından o dönemde oynadığım takımım Karlsruhe ile bir sözleşme daha imzalamam. Maalesef bu durumu FIFA ve CAS değişik değerlendirip beni sahalardan men ettiler." Trabzonspor ile arasında transfer kurallarına aykırı koşullar olduğunu söyleyen 22 yaşındaki oyuncu, "Trabzonspor´un da FIFA'nın çeşitli transfer kurallarına aykırı davrandığı her iki kararda tespit edilmesine rağmen cezalandırılan ben oldum." ifadelerini kullandı. O dönemde yaşının küçük olduğunun altını çizen Hakan, "Reşit olmadığım bir yaşta, böyle uzun bir dönem için mesleğimi ve tutkumu yaşayamamamı, futbol oynayamamamı anlamakta güçlük çekiyorum." değerlendirmesinde bulundu. Bu kararı kabul edip önüne bakacağını dile getiren milli futbolcu, "Eminim ki, ceza süresi bittikten sonra daha güçlü geri döneceğim. Kulübüm, milli takım ve tabii ki taraftarlarım için sahada son gaz performans sergileyeceğim." şeklinde görüşlerini aktardı. 

FIFA tarafından geçen yıl ocak ayında alınan kararla, Trabzonspor'a karşı sözleşme maddelerini yerine getirmediği gerekçesiyle hatalı bulunan Hakan'a futboldan 4 ay men cezası verilmişti. Karara iki taraf da itiraz ederek Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi'ne (CAS) başvurmuştu. CAS, dava sonuçlanana kadar Hakan'a verilen söz konusu men cezasını geçici olarak durdurmuştu. Hakan Çalhanoğlu, cezalı olacağı 4 aylık süreçte milli takım formasını da giyemeyecek.

Trabzonspor: Elimizi havada bıraktılar
Trabzonspor Kulübü, Alman ekibi Bayer Leverkusen'de forma giyen milli oyuncu Hakan Çalhanoğlu'nun 4 ay futboldan men edilmesiyle ilgili açıklama yaptı. Bordo-mavili kulübün internet sitesinden yapılan açıklamada, Hakan Çalhanoğlu ile 2013 yılından bu yana aralarında devam eden davanın dün itibarıyla sonuçlandığı belirtilerek, şu ifadelere yer verildi: "Maalesef Çalhanoğlu, Trabzonspor ile akdettiği sözleşmeye ve aldığı 100 bin avro peşinata rağmen tarafımıza hiçbir açıklama yapmadan başka bir kulüp ile sözleşme akdetmiştir. Bundan sonraki süreçte ailesi ve menajeri ile defalarca görüşülmüş, uzlaşma taleplerimiz için uzattığımız el havada bırakılmıştır. Camiasına karşı sorumlu olan kulübümüz, hak ve hukukunu korumak amacıyla, yasal işlemlere başlamıştır. Çünkü hukuk, tam da bu sorunların çözümü için vardır. Devam eden süreç dün itibarıyla sonuçlanmıştır. FIFA, vermiş olduğu sportif ceza kararının takipçisi olmuş, CAS da yargılamaya katılmıştır. Benzer bir olayın yakın gelecekte yaşanmaması temennimizdir."