Anlayan beri gelsin

Yazımıza soruyla başlayalım.
Soru şu; dış politikada ne yapmaya çalıştığımızı anlayan var mı?
Anlayan varsa lütfen izah etsin. Bu soruyu sormama neden olan gelişmelerden birkaçını dikkatlerinize sunmak istiyorum.
1- Büyük İsrail projesinin truva atlarından biri olan Yahudi asıllı Barzani bağımsızlık ilanına hazırlanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan haklı olarak buna itiraz ediyor. O itiraz ediyor ama başdanışmanı İlnur Çevik, "Eğer bir Kürt Devleti kurulursa Türkiye, boykot uygulamaz" diyor!
2- Barzani'nin kanalının Türkiye'nin doğu ve güneydoğusunu Kürdistan olarak göstermesinden haklı olarak rahatsız oluyoruz ama bu kanalın TURKSAT üzerinden yayınına izin veriyoruz. Yetmiyor, Barzani'nin suyundan gıdasına, elektriğinden oturduğu koltuğa kadar Türk firmaları karşılıyor. Hem de Türkiye fiyatlarının çok altında bir fiyatla!
3- Başkanlık sistemi referandumu boyunca rest üstüne rest çektiğimiz, Haçlı ittifakı dediğimiz Avrupa Birliği'ne karşı yelkenleri yine suya indirdik. AP'nin ezici çoğunlukla aldığı "müzakereleri askıya alalım" kararına rağmen hâlâ, "Biz üye olmak istiyoruz, bizi almayacaksanız açıkça söyleyin" diyoruz!
4- Suriye'nin kuzeyinde bir terör koridoru açılmasına haklı olarak karşı çıkıyoruz. Fakat bir yandan koridorun tam ortasında doğal bir engel olan Süleyman Şah türbesini kaçırırken diğer yandan da Peşmerge'nin Türkiye üzerinden terör örgütü PYD-YPG'ye yardıma gitmesine izin veriyoruz!
5- Onca itirazımıza rağmen ABD terör örgütü PKK-PYD-YPG'ye silah desteğini sürdürüyor. Son olarak Rex Tillerson'un İstanbul'da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştüğü sırada ABD'nin silah dolusu 184 TIR'ı daha söz konusu terör örgütüne silah taşıyordu. Biz ise bu tabloya rağmen ABD'ye "stratejik ortak" demeye devam ediyoruz!
6- Yunanistan Ege'de işgal altında tuttuğu adalarımızı Türkiye'ye karşı askeri üsse çevirdi. Bu da yetmezmiş gibi İskenderun limanından Kocaeli limanına giden Türk gemisine ateş açma cüretinde bile bulundu. Buna rağmen Türkiye'den Yunan adalarına turist akını yaşanıyor. FETÖ'cü darbecilere sahip çıkmasını hatırlatmaya gerek bile yok.
7- Rum-Yunan ikilisi Kıbrıs'ı Türklerden tamamen koparmak için sinsi planlar yapıyor. Ada'da bir tek Türk askeri kalmayacak, Türkiye garantör ülke olmaktan çıkacak derken biz "ille de çözüm olacak" diye KKTC'yi kumar masasına koyuyoruz.
* * *
Evet? Bunların dışında daha pek çok başlık var dış politikadaki çelişkilerimize dair. Çelişkilerle, hatalarla dolu ve maalesef her biri Türkiye'nin başına büyük belalar açan bir dış politika anlayışı.
Yazımızı soruyla açtık soruyla kapatalım; bu politikayı "Osmanlı yeniden kuruluyor" diyerek kutsayanlar acaba hangi Osmanlı'yı kastediyor?
Kuruluş Osmanlısı mı, yükseliş Osmanlısı mı, duraklama Osmanlısı mı yoksa dağılma ve bozgun Osmanlısı mı?
Sizce bu şıklardan hangisi?
Saygılar?