Anlayana sivrisinek saz…

Bizim, yıllardan beridir yazıp-çizdiğimiz, her vesile ile ve her fırsatta ısrarla anlatmaya çalıştığımız ama bir türlü anlatamadığımız bir hakikati, Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Nebati, bir cümle ile itiraf etti:

"Enflasyonla birlikte büyümeyi tercih ettik. Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyorlar."

Nasıl sistem ama?

Nüfusun yüzde doksanı, doksan beşi hariç, herkesin çarkı dönüyormuş!

Anlayana sivrisinek saz…

Sayın hacıma ve muhterem hocama, yirmi yıldan beri bir türlü anlatamadığımız gerçek işte bu idi.

Mevcut siyasi iktidarın söylediği bütün şarkılar, seslendirdiği bütün türküler, zengini daha zengin kılmak üstüne.

Nerede, ne zaman ve hangi sebeple bir adım atmışsa, bir düzenleme yapmışsa ve hangi türden bir icraatta bulunmuşsa, mutlaka ve kesinlikle; "dar gelirliler hariç" tutulmuştur.

"Dar gelirliler hariç" tutularak, bu kesimin geçim şartlarını, geçim sıkıntılarını dikkate almayarak yapılan her yeni düzenleme, dar gelirlilerin sürekli ayak altında ezilmeleri sonucunu doğurmuştur.

"Dar gelirliler hariç" tutularak, yapılan yollar, yapılan köprüler, hiç ihtiyaç olmadığı yerlerde yapılan havaalanları, iktidarın çevresindeki mutlu azınlığın servetine servet katmaya yönelik olduğu için, dar gelirli ezilmeye ve daima üzülmeye maruz bırakılmıştır.

Yıllardan beridir, yol yapıyoruz, köprü yapıyoruz, havaalanı yapıyoruz diyerek milletten hem oy aldılar hem de torunlarını dahi borçlandıracak sözleşmelerle, milletin ekmek parasının, bir avuç mutlu azınlığın kasasına aktarılmasını sağladılar.

Bir taşla sayısız kuş…

Anlayana sivrisinek saz…

İktidarın bilinçli bir tercih olarak, çarklarının dönmesini sağladığı kesimlerin, dönen çarkları arasında ezilen dar gelirlinin perişan halini, dün de soran yoktu, bugün de soran yok.

Halbuki herkesin, her kesimin çarklarını döndürecek, ezenin de ezilenin de, sömürenin de sömürülenin de olmadığı bir sistemi merhum Prof. Dr. Haydar Baş, Milli Ekonomi Modeli adı ile, yıllar evvel insanlığın hizmetine sunmuştu.

Milli gelirden, ülke kaynaklarından dar gelirlilerin pay almalarını siz hangi hakla engelliyorsunuz ve oluşturduğunuz sistemde dönen çarklardan söz ediyorsunuz?

Milli Ekonomi Modeli, servetin, sermayenin, tedavüldeki paranın tabana yayılmasını sağlayarak, tüketicinin cebine çeşitli formüllerle para koyarak, herkesin çarkının dönmesini vadediyor, uygulayan ülkeler de bu modelin semeresini topluyor bugün.

Akaryakıt fiyatlarının 30 TL'ye dayandığı günümüze, iğneden ipliğe her kaleme sabah-akşam zam yağdığı bir ortamda, büyüme formülünüzün dışında tuttuğunuz 'dar gelirli' söyler misiniz, şimdi ne yapacak ve nasıl geçinecek?