Arjantin'de IMF politikalarının çökmesi sonucunda yaşanan sosyal çalkantı, yetkilileri harekete geçirdi. İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen, benzer bir sürecin Türkiye'de de yaşanmaması için bir genelge yayınladı.
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma vakıflarının çalıştırılmasını isteyen Bakan Yücelen, kimsenin aç bırakılmamasını istedi.
Bakan Yücelen genelgesinde, "kamu düzeni ve güvenliğinin sağlanmasında en önemli kamusal dinamiklerden birinin sosyal nitelikli hizmetlerin etkili bir şekilde yürütülmesiyle' sağlanabileceğini" hatırlattı.
Sosyal patlamaya karşı 16 önlem
Bakan Yücelen'in genelgesinde öne çıkan noktalar şöyle: 1) Sosyal hizmetlerin tam olarak uygulanması için insan gücü ve mali kaynaklara ağırlık verilecek. Yörelerin potansiyel kaynaklarını harekete geçirmek için sosyal hizmet amacıyla kurulan sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapılacak.
2) İl genelinde valilikler öncülüğünde ortak bir envanter oluşturularak, sosyal hizmet kapsamında bulunması gereken vatandaşların tesbiti yapılıp, kayıtları tutulacak.
3) Belediyeler ve özel idareler sosyal hizmet amacıyla bütçelerine koydukları payları artıracak. Bu ödenekler başka yerlere harcanamayacak.
4) Mahalli idareler ve bütçe imkanı yeterli olan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları bünyelerinde sosyal danışma birimleri kurulacak. Buralara yeterli personel istihdamı yapılacak.
5) Sosyal nitelikli projeler kaynak israfına yol açılmaması için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları (Fak-Fuk Fon) ile yerel yönetimlerin işbirliği içinde gerçekleştirilecek.
6) Gönüllü kuruluşlar ile hayırsever vatandaşların işbirliğine önem verilecek.
7) Yapılan yardımlar dağıtılırken kamu vicdanını rahatsız edici düzensizliklere ve insan onurunu zedeleyici durumlara izin verilmeyecek. Muhtaç kişiye yardım, yaşadığı yere götürülerek verilecek. Yardıma muhtaç vatandaşlar toplu olarak bir yere çağrılarak dağıtılmayacak.
8) Özürlülerin tesbiti yapılacak. Özürlü bir çocuğun gelişimi ve ihtiyaçları doğumundan takibe alınacak.
9) Belediyeler imar planlarının yapımında ve binaların ruhsatlanmasında özürlülerin kolaylıkla yararlanabileceği standartları gözetecek.
10) Özürlülerin eğitimi ve rehabilitasyonu için merkezler açılacak.
11) Belediyeler özürlülerden, ulaşım ile sosyal ve kültürel amaçlı hizmetlerden ücret almayacak. Belediyelere ait büfe ve işyerlerinin işletilmesinde özürlülere öncelik tanınacak.
12) İl genelinde barınmaya muhtaç, kimsesiz durumda olan kişiler tesbit edilerek ve bunların yaş, cinsiyet gibi özellikleri de dikkate alınarak, korunma, barınma, beslenme, sağlık gibi temel ihtiyaçlarının giderileceği koriuma evleri tesis edilmeli ve buralarda etkili ve düzenli rehabilitasyon hizmetleri verilmelidir. 2002 yılında, barınmaya muhtaç olup da sokakta kalan vatandaş bırakılmaması bütün illerimizde mülkü ve mahalli idarelerimizin temel hedefi olmalıdır. Dilencilik yapan, sokakta yaşayan kişilerden gerçekten muhtaç durumda olanlar koruma evlerine alınarak ihtiyaçları giderilmeli, diğerlerine belediye zabıtaları vasıtasıyla müsaade edilmemelidir.
13) Kendi başına evinde yaşayan yaşlı kişilerin bakımı sağlanacak.
14) Kavşaklarda bekleyerek cam silen, sokakta dilenen veya birşeyler satanlara kesinlikle müsaade edilmeyecek. Bu işleri yapan çocuklar kesinlikle takibe alınıp korunacak.
15) Gençlerin kötü alışkanlıklardan korunması için spor tesisleri ve kent sahaları ile kültür ve gençlik merkezleri oluşturulacak.
16) Kadın evleri yaygınlaştırılacak.
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma vakıflarının çalıştırılmasını isteyen Bakan Yücelen, kimsenin aç bırakılmamasını istedi.
Bakan Yücelen genelgesinde, "kamu düzeni ve güvenliğinin sağlanmasında en önemli kamusal dinamiklerden birinin sosyal nitelikli hizmetlerin etkili bir şekilde yürütülmesiyle' sağlanabileceğini" hatırlattı.
Sosyal patlamaya karşı 16 önlem
Bakan Yücelen'in genelgesinde öne çıkan noktalar şöyle: 1) Sosyal hizmetlerin tam olarak uygulanması için insan gücü ve mali kaynaklara ağırlık verilecek. Yörelerin potansiyel kaynaklarını harekete geçirmek için sosyal hizmet amacıyla kurulan sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapılacak.
2) İl genelinde valilikler öncülüğünde ortak bir envanter oluşturularak, sosyal hizmet kapsamında bulunması gereken vatandaşların tesbiti yapılıp, kayıtları tutulacak.
3) Belediyeler ve özel idareler sosyal hizmet amacıyla bütçelerine koydukları payları artıracak. Bu ödenekler başka yerlere harcanamayacak.
4) Mahalli idareler ve bütçe imkanı yeterli olan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları bünyelerinde sosyal danışma birimleri kurulacak. Buralara yeterli personel istihdamı yapılacak.
5) Sosyal nitelikli projeler kaynak israfına yol açılmaması için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları (Fak-Fuk Fon) ile yerel yönetimlerin işbirliği içinde gerçekleştirilecek.
6) Gönüllü kuruluşlar ile hayırsever vatandaşların işbirliğine önem verilecek.
7) Yapılan yardımlar dağıtılırken kamu vicdanını rahatsız edici düzensizliklere ve insan onurunu zedeleyici durumlara izin verilmeyecek. Muhtaç kişiye yardım, yaşadığı yere götürülerek verilecek. Yardıma muhtaç vatandaşlar toplu olarak bir yere çağrılarak dağıtılmayacak.
8) Özürlülerin tesbiti yapılacak. Özürlü bir çocuğun gelişimi ve ihtiyaçları doğumundan takibe alınacak.
9) Belediyeler imar planlarının yapımında ve binaların ruhsatlanmasında özürlülerin kolaylıkla yararlanabileceği standartları gözetecek.
10) Özürlülerin eğitimi ve rehabilitasyonu için merkezler açılacak.
11) Belediyeler özürlülerden, ulaşım ile sosyal ve kültürel amaçlı hizmetlerden ücret almayacak. Belediyelere ait büfe ve işyerlerinin işletilmesinde özürlülere öncelik tanınacak.
12) İl genelinde barınmaya muhtaç, kimsesiz durumda olan kişiler tesbit edilerek ve bunların yaş, cinsiyet gibi özellikleri de dikkate alınarak, korunma, barınma, beslenme, sağlık gibi temel ihtiyaçlarının giderileceği koriuma evleri tesis edilmeli ve buralarda etkili ve düzenli rehabilitasyon hizmetleri verilmelidir. 2002 yılında, barınmaya muhtaç olup da sokakta kalan vatandaş bırakılmaması bütün illerimizde mülkü ve mahalli idarelerimizin temel hedefi olmalıdır. Dilencilik yapan, sokakta yaşayan kişilerden gerçekten muhtaç durumda olanlar koruma evlerine alınarak ihtiyaçları giderilmeli, diğerlerine belediye zabıtaları vasıtasıyla müsaade edilmemelidir.
13) Kendi başına evinde yaşayan yaşlı kişilerin bakımı sağlanacak.
14) Kavşaklarda bekleyerek cam silen, sokakta dilenen veya birşeyler satanlara kesinlikle müsaade edilmeyecek. Bu işleri yapan çocuklar kesinlikle takibe alınıp korunacak.
15) Gençlerin kötü alışkanlıklardan korunması için spor tesisleri ve kent sahaları ile kültür ve gençlik merkezleri oluşturulacak.
16) Kadın evleri yaygınlaştırılacak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.