Yüzde 65'i su olan vücudumuz için terleme, metabolizmamızın sağlıklı çalıştığının ifadesi olarak görülüyor. Ancak, aşırı terlemenin, bazı hastalıkların belirtisi olabileceği kaydedildi
Normalde bir insan günde 500 cc civarında sıvı kaybediyor. Vücudun bu sıvıdan daha fazla sıvı kaybetmesi ise "aşırı" terleme olarak nitelendiriliyor. Terden en çok etkilenen bölgeler ise ter bezlerinin yoğun olduğu eller, koltuk altları ve ayaklar. Özellikle sıcak havalarda bu miktar daha da artsa da, genellikle bizi rahatsız edecek düzeylere ulaşmıyor. Aşırı terleme bakteri üremesini kolaylaştırıyorTerin salgılanması, insanlarda sinir sisteminde "sempatetik" denilen bölümün çalışmasıyla ilgili. Toplumun yüzde 1'inde, özellikle stresli durumlarda bu sistem aşırı düzeyde çalışıyor. Doğuştan olan bu sistemin özellikle stresin etkisi altında kaldığımızda aşırı çalışmasının sebebi tam olarak bilinmiyor. Aşırı terleme, aynı zamanda önemli sağlık sorunlarının kaynağı da olabiliyor. Öyle ki diyabet, böbreküstü bezi ve tiroit hastalıkları, vücutta oluşan enfeksiyon kendini terleme ile gösterebiliyor. Dolayısıyla, aşırı terlemeden şikayetçi olan kişilere bazı testler yapılarak, bu sorunun bir hastalık belirtisi olup olmadığının tespit edilmesi gerekiyor. Aşırı terleme bakteri üremesini kolaylaştırdığı için kötü kokuya da yol açıyor. Deodorant ve parfüm kullanımı bu kokunun oluşmasını bir derece azaltsa da maalesef tamamen ortadan kaldırmıyor. Aşırı terleme geçici ya da kalıcı olarak ortadan kalkıyor ve önemli bir sorun olmaktan çıkıyor. Nasıl mı? İyontoforez: Küçük su banyosu içinde, yarım saat boyunca, hastaya hafif elektrik akımı veriliyor. İnternational Hospital'den Dermatoloji Uzmanı Dr. Buket Pençe, tedavi için kullanılan İyontoforez yöntemini şöyle anlatıyor: "Metal plakanın üzerine ıslak sünger konuluyor. Kol altı, el ayası, ayak tabanı gibi terleme olan bölgeye yerleştiriliyor. Islak sünger, iyontoforezi sağlıyor. Yani, suyun içindeki iyonlar ayrışıyor ve ter bezlerinin çalışmasını bloke ediyor. Hiçbir yan etkisi olmadığı için hamileler de dahil olmak üzere herkes rahatlıkla yararlanabiliyor. İşlem sırasında ağrı ya da sancı hissedilmiyor. Bu cihaz evde de rahatlıkla uygulanabiliyor. Hafif ve orta derecede terlemesi olan kişilerde oldukça başarılı sonuçlar elde ediliyor." Alman Hastanesi'nden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Elif Gürkan, bu yöntemin 3 günde bir, yarım saatlik seanslar halinde, süreleri azaltılarak birkaç ay uygulandığını belirtiyor. Terlemeyi önlemede kullanılan diğer yöntemler ise şunlar: Cerrahi yöntemler: Ellerdeki ve koltuk altındaki aşırı terleme için öneriliyor. Bu yöntemde koltuk altından bir delik açılıp, akciğer bölgesindeki, yüz ve ellere giden sinirlerin başlangıç bölgesi kesiliyor. Cerrahi tedavide ellerde yüzde 99 oranında başarı elde ediliyor. Ayaklardaki terleme içinse bel bölgesindeki sinirler kesiliyor. Koltuk altı terlemelerinde koltuk altı ter bezlerinin alınmasıyla başarılı sonuçlar elde edilebiliyor. Kalaeırı terleme rahatlıcı çözüm sağlıyor. Lazerle tedavi: Koltuk altı aşırı terlemelerinde, koltuk altı ter bezlerinin alınmasıyla başarılı sonuçlara ulaşılabiliyor. Lokal anestezi altında, C02 lazer yardımıyla basitçe yapılabilen bu uygulamada, koltuk altından yapılan küçük kesilerle sadece aşırı terlemeye sebep olan bezler çıkarıldığı için cilt sağlam kalıyor. Dolayısıyla işlem sonrasında vücutta genellikle iz kalmıyor. Bu yöntemin uygulama süresi 20 ila 40 dakika arasında değişiyor. Aşırı terleme ve kötü koltuk altı kokusu probleminin kalıcı olarak düzeltilebildiği bu tedavide, işlem sırasında cilt çıkarılmadığı için kişi 2- 5 gün içinde normal hayatına dönebiliyor. İşlem yapılır yapılmaz aşırı terleme duruyor ve kişi normal miktarda terlemeye başlıyor. Basit bir cerrahi işlem olduğu için hastanede yatmak gerekmiyor. Bu yöntem hamileler dışında, ergenlik çağından itibaren herkese rahatlıkla uygulanabilir".
Normalde bir insan günde 500 cc civarında sıvı kaybediyor. Vücudun bu sıvıdan daha fazla sıvı kaybetmesi ise "aşırı" terleme olarak nitelendiriliyor. Terden en çok etkilenen bölgeler ise ter bezlerinin yoğun olduğu eller, koltuk altları ve ayaklar. Özellikle sıcak havalarda bu miktar daha da artsa da, genellikle bizi rahatsız edecek düzeylere ulaşmıyor. Aşırı terleme bakteri üremesini kolaylaştırıyorTerin salgılanması, insanlarda sinir sisteminde "sempatetik" denilen bölümün çalışmasıyla ilgili. Toplumun yüzde 1'inde, özellikle stresli durumlarda bu sistem aşırı düzeyde çalışıyor. Doğuştan olan bu sistemin özellikle stresin etkisi altında kaldığımızda aşırı çalışmasının sebebi tam olarak bilinmiyor. Aşırı terleme, aynı zamanda önemli sağlık sorunlarının kaynağı da olabiliyor. Öyle ki diyabet, böbreküstü bezi ve tiroit hastalıkları, vücutta oluşan enfeksiyon kendini terleme ile gösterebiliyor. Dolayısıyla, aşırı terlemeden şikayetçi olan kişilere bazı testler yapılarak, bu sorunun bir hastalık belirtisi olup olmadığının tespit edilmesi gerekiyor. Aşırı terleme bakteri üremesini kolaylaştırdığı için kötü kokuya da yol açıyor. Deodorant ve parfüm kullanımı bu kokunun oluşmasını bir derece azaltsa da maalesef tamamen ortadan kaldırmıyor. Aşırı terleme geçici ya da kalıcı olarak ortadan kalkıyor ve önemli bir sorun olmaktan çıkıyor. Nasıl mı? İyontoforez: Küçük su banyosu içinde, yarım saat boyunca, hastaya hafif elektrik akımı veriliyor. İnternational Hospital'den Dermatoloji Uzmanı Dr. Buket Pençe, tedavi için kullanılan İyontoforez yöntemini şöyle anlatıyor: "Metal plakanın üzerine ıslak sünger konuluyor. Kol altı, el ayası, ayak tabanı gibi terleme olan bölgeye yerleştiriliyor. Islak sünger, iyontoforezi sağlıyor. Yani, suyun içindeki iyonlar ayrışıyor ve ter bezlerinin çalışmasını bloke ediyor. Hiçbir yan etkisi olmadığı için hamileler de dahil olmak üzere herkes rahatlıkla yararlanabiliyor. İşlem sırasında ağrı ya da sancı hissedilmiyor. Bu cihaz evde de rahatlıkla uygulanabiliyor. Hafif ve orta derecede terlemesi olan kişilerde oldukça başarılı sonuçlar elde ediliyor." Alman Hastanesi'nden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Elif Gürkan, bu yöntemin 3 günde bir, yarım saatlik seanslar halinde, süreleri azaltılarak birkaç ay uygulandığını belirtiyor. Terlemeyi önlemede kullanılan diğer yöntemler ise şunlar: Cerrahi yöntemler: Ellerdeki ve koltuk altındaki aşırı terleme için öneriliyor. Bu yöntemde koltuk altından bir delik açılıp, akciğer bölgesindeki, yüz ve ellere giden sinirlerin başlangıç bölgesi kesiliyor. Cerrahi tedavide ellerde yüzde 99 oranında başarı elde ediliyor. Ayaklardaki terleme içinse bel bölgesindeki sinirler kesiliyor. Koltuk altı terlemelerinde koltuk altı ter bezlerinin alınmasıyla başarılı sonuçlar elde edilebiliyor. Kalaeırı terleme rahatlıcı çözüm sağlıyor. Lazerle tedavi: Koltuk altı aşırı terlemelerinde, koltuk altı ter bezlerinin alınmasıyla başarılı sonuçlara ulaşılabiliyor. Lokal anestezi altında, C02 lazer yardımıyla basitçe yapılabilen bu uygulamada, koltuk altından yapılan küçük kesilerle sadece aşırı terlemeye sebep olan bezler çıkarıldığı için cilt sağlam kalıyor. Dolayısıyla işlem sonrasında vücutta genellikle iz kalmıyor. Bu yöntemin uygulama süresi 20 ila 40 dakika arasında değişiyor. Aşırı terleme ve kötü koltuk altı kokusu probleminin kalıcı olarak düzeltilebildiği bu tedavide, işlem sırasında cilt çıkarılmadığı için kişi 2- 5 gün içinde normal hayatına dönebiliyor. İşlem yapılır yapılmaz aşırı terleme duruyor ve kişi normal miktarda terlemeye başlıyor. Basit bir cerrahi işlem olduğu için hastanede yatmak gerekmiyor. Bu yöntem hamileler dışında, ergenlik çağından itibaren herkese rahatlıkla uygulanabilir".