Aşk nedir?

Benim manevi bir babam vardı. Biz gençlerine birçok şey öğretti. Örneğin; Hakkıyla Türk olmayı, Atatürk'e sahip çıkmayı öğretti. Hakkıyla Müslüman olmayı, Allah'ın sevgili kullarına/ailesine (Ehl-i Beyt) saygı ve sevgi duymamızı öğretti. Öğretirken 'aşk' ile öğretti. İlim kaynağımız, kavuşmayı bir hasretle beklediğim merhum Haydar Babam'dır.

Biz gençlere aşkın tanımını yaparken, Hz. Abdülkadir Geylani'nin kısası ile süslerdi:

"Bir genç, Hz. Abdülkadir Geylani Efendimizin karşına çıkar ve sorar: "Bana aşkın tanımını yapar mısınız?"

Abdülkadir Geylani hazretleri, "Basra'ya git orada çok sevgili bir dostum var. Ahmet Efendi, ona selamlarımı ilet sana aşkın tanımını yapacaktır" der.

Genç, Ahmet er-Rufai hazretlerinin huzuruna çıkar ve Abdülkadir Geylani efendimizin selamını ileterek, "Bana aşkın tanımını yapacakmışsınız" der.

Ahmet er-Rufai hazretleri ayağa kalkar ve dönmeye başlar. Döner, döner o dönen kişi gider yerine Abdülkadir Geylani Efendimiz gelir. Dönmeye devam eder. Döner, döner bu sefer Abdülkadir Geylani Efendimiz gider tekrardan Ahmet er-Rufai hazretleri eski yerini alır.

Nedir bundaki mana?

Aşk; senin bende, benimde sende fani olmamdır. Yani ben elime baktığımda seni, sen eline baktığında beni görüyorsan, sevmek sevilmek budur.

İnsanlar yaratılışından bu zamana kadar hep huzuru, aşkı arama peşindedirler. Çünkü ruh Bezm-i Elest'e hakiki sevgiliyi gördü, aşk nedir onu hissetti.

İnsanlar yeryüzüne indiğinde, rejimler, metotlar, sistemler geliştirdi ama aradığını bulamadı. Yetmedi, cinsiyetlere ilgi duydu. Yine de aradığı huzuru, asıl sevgiliyi bulamadı. Peki ruh yeryüzünde neyi arıyor? 'Ruh asıl sahibini arıyor."

Tapduk Emre der ki: "Dünyevi aşkı bulamayan, İlahi aşka erişemez." Öyle hakikat dolu söz ki, Hz. Yusuf ile Züleyha kıssasın da ele alalım. 

Züleyha, Hz. Yusuf'a aşık olmuş. Nereye baksa Yusuf'u görüyor. Semada Yusuf'un ismini okuyor. Hz Yusuf "Ya Rabbi! Sen Züleyha'ya aşkından bir nebze ver de, aşkın ne olduğunu anlasın" diye dua ediyor.

Bu duadan sonra Züleyha, Hz. Yusuf'un yanına gelmez. Hz. Yusuf sorar: "Züleyha ne oldu sana? Sen gökte benim ismimi o

Züleyha cevap verir: "Ey Yusuf! Senin yanına gelip de Rabbimin aşkına ortak mı koşayım?"

Hz. Yusuf tebessüm ederek, "İşte aşkı ancak buldun ya Züleyha" der.

"Aşk, Allah'ın kulunun kalbinde Zatını sevmesidir. Eğer bir insanda aşk varsa, o insan bilsin ki; onun kalbinde Allah kendi zatını seviyor, demektir."

Eminim benim gibi birçok genç kardeşim Haydar Baş Hocamızın huzurunda aşkı yaşıyorduk. Onun eline, yüzüne baktığımızda Ehl-i Beyt'i görüyorduk. O'nun feyzi ve muhabbeti ile dünyevi aşkı ilahi olan aşka eriştiriyorduk. Yunus Emre der ki: "Yunus öldü deyu sela verirler/Ölen hayvan imiş aşıklar ölmez."