Astral seyahat mi, zamanda yolculuk mu? (Tayyi zaman)

Pandemi dolayısıyla ara verdiğimiz kendi olağan günümüzden keyifli pazarlar…

Geçen yazımızda ışık hızına yaklaştığımızda tayyi mekan ve kütle transferinden bahsetmiştik. Peki ışık hızında ve ötesinde ne olur? Tabi bu konuyu somutlaştırarak ve bir teori olarak düşüneceğiz. Ki bu pratikte mümkün değildir. Çünkü bilim adamları ışık hızını yakalamanın mümkün olmadığını ve burada -ışık hızında- maddenin yanacağını söylerler. Yine Işık hızında maddenin nöronlarına ayrılacağını ve maddenin yok olacağından bahsederler. Zira bu konuda Albert Einstein, ışık hızının geçilmesinin asla mümkün olmadığını söyler. Tabi Einstein'a ve diğer bilim adamlarına göre bu mümkün olmasa da teorik olarak bunu düşünsek bu durumun ne gibi sonuçları olur? 

Bizden görünen en parlak ve yakın yıldız olan Sirius "Şİ'ra" yıldızının ışığının dünyamıza 8 yılda ulaştığını söylemiştik. Buna göre biz şuan bu yıldızın ancak sekiz yıl önceki halini görebiliyoruz. Çünkü ışık hızıyla da olsa bu yıldızın ışığı 8 yılda dünyamıza ulaştığı için sekiz yıl önceki görüntüsünü ancak henüz görmüş oluyoruz.

Tam tersini düşünelim. Sirius yıldızından bize bakan canlılar olsa; onlar bizim şuan hangi halimizi görürlerdi? Ebetteki sekiz yıl önceki halimizi. Şu andaki şu yazdıklarımız ve sizin şuan okuduklarınız ve bu andaki düşüncelerimiz ve tüm konuşmalarımız Sirius yıldızına ancak sekiz yıl sonra ulaşır. Çünkü bugün şuan yola çıkan görüntümüz ışık hızıyla da olsa sekiz yılda ancak ulaşabilecektir. 

Daha uzak bir yıldızdan dünyaya bakıldığını varsayalım. Bu yıldız 50 ışık yılı uzakta olsa ve oradan dünyamıza baksalar hangi zaman dilimini görürlerdi? Cevap, dünyanın 50 yıl önceki halini. Yani çoğumuz ya doğmamıştık ya da annelerimizin ninnilerini dinliyorduk ya da birçoğumuzun babaları bile bebekti.

Yine ışık hızıyla 550 yıl uzaklıktaki bir yıldızdan bize baksalardı 1471'de Fatih Sultan Mehmet dönemini görmüş olurlardı.

Bunlar bir fotoğraf karesi, bir görüntü veya video kaydı değil. Üstelik tüm bunlar gerçeğin ta kendisi. Görüntülerimizin, konuştuklarımızın yapıp ettiklerimizin bir nevi uzay zamandaki kayıtları gibidir. 

Bu konuda ayetlerde, "Şüphe yok ki Allah, göklerin ve yeryüzünün gizli şeylerini bilir ve Allah, bütün yaptıklarınızı görür." (Hucurat s.49) Bunun gibi daha birçok ayet de "Gizli ve açık her şeyi bilen odur" der, Kur'an.

Peki, şimdi teorik olarak ışık hızını kat be kat geçtiğimizi düşünürsek, örneğin 8 ışık yılı uzaklıktaki Şir'a yani Sirius yıldızına bir anda gidip geldiğimizi varsayarsak bunun ne gibi sonuçları olur?

İşte o vakit zaman bizim için evrilir. Yani tam anlamıyla zamanda yolculuk başlar. Tayyi zaman…

Bir anda sekiz ışık yılına gidip geldiğimiz için sekiz yıl önceki halimizi gelip görmüş oluruz. Yani Işık hızı geçilince "zamanda yolculuk'' başladığı için 50 yıl uzaklıktaki bir yıldıza bir anda gidip gelirsek masallarımıza da giren "develer tellal iken pireler berber iken ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallarken" diye ninni söylerken beşiğin başında olabiliriz. Aynı şekilde 550 ışık yılı uzaktaki yıldıza da bir anda gidip gelirsek Fatih'in ordusunda kendimizi bulabiliriz. 

Ancak tüm bunlar bilimsel olarak şuan mümkün de görünmüyor maalesef. Bütün bunlar sadece bir teorik yani düşünsel.

Ve burada karşımıza büyük bir problem çıkar: "Büyükbaba paradoksu". 

Vikipedia'ya göre büyükbaba yani dede paradoksu, zaman yolculuğu yapan birinin geçmişe gidip dedesinin, babaannesiyle tanışmadan önce ölümüne sebep olduğunu düşünelim. Bu durumda zaman yolcusunun doğumu mümkün olmayacaktır. Böylece geriye dönüp dedesini öldürmesi de mümkün olmayacaktır. Bu durumun paralel evrenlerle ilgili olduğunu söyleyen teoriler vardır. Paralel evrenler teorisine göre dedesini öldüren kişi gelecekte var olmasa da dedesini öldürdüğü zaman diliminde yaşamını sürdürebilir, dedesini öldürdükten sonra evren dallanır ve dedesi başka bir evrende var olmaya devam eder. Dedesini öldürür ve tekrar zaman yolculuğu yaparak günümüze gelirse babası hiç doğmamış olacaktır ama kendisi bunların dışında kalarak var olmayı sürdürecektir. Buna zamandan bir süreliğine ayrılma denilebilir, mutlak bir yaşam sonucu çıkar zaman yolculuğu yapan kişiye.

Peki, bu kadar mükemmel bir hıza ulaşan teknoloji ve bilim olsa hatta ışık hızını aşabilse ama yine de insanın bundan daha çok, çok daha hızlı bir şeye malik olduğunu söylesem. Bu güce sahip olduğunu söylesem…

Niçin düşünmüyorsunuz? (Enbiya, s.10)