Asya açılımı

"Yeniden Asya" (Asia Anew) deyimi hangi anlamda kullanıldı? Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, 11. Büyükelçiler Konferansı'nda: "Yeniden Asya adını verdiğimiz açılımı ilân ediyoruz" derken, ABD'nin S-400'e yönelik tavrını ve YPG ile olan ilişkilerini gerekçe olarak göstermiştir.

İktidarın bu açılımı siyasetten daha fazlasını ifade eden bir kavramı önümüze koyuyor: Avrasyacılık!

Avrasya, Avrupa ve Asya kıtalarındaki ülkelerden oluşan ve dünyanın omurgası diyebileceğimiz devasa bir alanın adıdır. Dünya nüfusunun yüzde 65'inin, enerji kaynaklarının yüzde 75'inin bu "kıta"da olduğunu görüyoruz. İşte Avrasyacılık, anahtarı jeopolitik olan; siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel olayların gelişiminde ideolojinin değil, ülkelerin coğrafi konumunun ve bu konumun getirdiği şartların ve ihtiyaçların belirleyici olduğunu ortaya koyan ve savunan ekoldür. Avrasya ülkelerinin ortak geleceğini hazırlayan bir medeniyet projesidir.

Ne var ki ABD, Avrasya coğrafyasına ulaşmak için Ortadoğu bölgesinde hamle üstüne hamle tazelemektedir. Asya, Afrika ve Avrupa'nın ortasında jeostratejik bir konuma sahip olan ve dünya petrolünün yarıdan fazlasını üreten Ortadoğu bölgesini kontrol eden gücün dünyayı da kontrol edeceği gerçeği, ABD'nin bu bölgede etkin olmak istemesinin ana nedenidir. Aynı sebepler Avrasya bölgesi için de geçerlidir.

Hükûmetin Asya açılımıyla Türkiye, Avrasya virajına girmiş olacak. Üstelik dış gözlemcilere göre Türkiye, Batı yanlısı, Avrupa Birliği için can atan, Washington'a tam boyun eğen bir görünümdeyken böyle bir açılım, Türkiye'nin jeopolitik konumunu, bölgesel çıkarlarını ciddi bir şekilde yeniden gözden geçirmesinin nişanesi olacaktır. 

Türkiye Avrasya'nın kilididir; Avrasya Birliği'ni hayata geçirecek olan ekonomik birliktir. Prof. Dr. Haydar Baş'ın dünyanın temeline attığı MEM (Milli Ekonomi Modeli) projesi Avrasya ülkeleri arasında ekonomik birliği sağlayacak anahtardır. Avrasyacı projede Rusya başta olmak üzere kutup ülkelerde ve bölgelerde MEM uygulaması başarı sağlamış, uluslararası alanda test edilmiştir. Dünya ölçeğinde tüm ülkelerin yararına olan MEM, Büyük Avrasya Birliği'nin oluşmasında da başat proje olacaktır.

Dünyada taşların yerinden oynadığı, çatışmaların derinleştiği ve "nereye gidiyoruz" sorusunun sıkça sorulduğu bir dönemden geçiyoruz.

Türkiye de, çok zorlu, sıkıntılı, yıpratıcı bir süreçten geçiyor. Yaşadığımız bunalımın boyutu, yoğunluğu ve derinliği çözümü zora sokarken, Türkiye Cumhuriyeti'nin dünya siyasetindeki yerini konumlandırmada yeniden Atatürk'e dönüş ışık olacaktır.