Atam

10 Kasım'ı geride bıraktık. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünün 76. yıl dönümünde yurt genelinde yaşanan kareler, aradan kaç yıl geçerse geçsin Ata'ya duyulan sevginin bitmeyeceği, devamlı canlı kalacağının işaretiydi.09.05'de Türkiye'de hayat durdu. Okullarda, öğrenciler ayağa kalktı, saygısını gösterdi, Boğaz Köprüsü'nde hızla akan trafik bir anda durdu, herkes aracından inerek Ata'sına saygısını sundu. Sokaktaki simitçisinden, ayakkabı boyacısına varıncaya kadar amirinden memuruna herkes ne iş yapıyor ise bıraktı ve Ata'ya saygı ve özlemini gösterdi.Ölümü üzerinden 76 yıl geçmesine rağmen Ata'ya bu saygı, sevgi ve özlem neden? Mustafa Kemal, ömrünü milletine adamış bir lider. Daha Harp okulunda okurken önündeki kâğıda bir harita çizer. Arkadaşları ne olduğunu sorunca "ileride devletin sınırlarının buralar olacağını ve bu sınırların Türklerin yeni vatanı olduğunu" söyler. Arkadaşları birazda dalga geçercesine, "sen, yoksa padişah mı olacaksın?" dediklerinde, "Hayır, Padişah'tan daha üstün olacağım" diye cevap verir. Evet, Mustafa Kemal, padişahtan da üstün bir konuma geldi. Milletine hizmet etti, millet de onu baş tacı yaptı.Mustafa Kemal 1911'de, Gazeteci Şerif Bey takma kimliği ile gittiği Trablusgarp'ta (Libya) emperyalizme karşı ilk savaşını verdi. Müslüman topraklarına, Hıristiyan askerlerin gelmemesi için Derne ve Tobruk savunmaları yaptı. Savaş sırasında bir şarapnel parçası gözüne isabet etmesi sonucu Gazi oldu.1912'de, Balkan savaşlarına katıldı. Kırklareli ve Edirne'nin geri alınmasında büyük gayretlerde bulundu.  Çanakkale savaşında, Anafartalar Grup Komutanlığı'na atandı ve askerlerine tarihi emri verdi "Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum" diyerek, düşman çıkarmasını durdurdu. Conkbayırı'nı, Arıburnu'nu, Anafartalar'ı düşmandan temizledi. 1916'da, Doğu Cephesine giderek, Muş ve Bitlis'i düşman işgalinden kurtardı. 1917'de Suriye- Filistin Cephesine, 7. Ordu Komutanı olarak atandı. Halep'in kuzeyinde İngiliz ordusunu durdurmayı başardı.I. Dünya Savaşı'nda yenilen Osmanlı, toprakları işgale başlanınca Anadolu'ya geçti. Türk Milletini, yayınladığı genelgeler, yaptığı kongreler ve yayımladığı gazetelerle İstiklal mücadelesi konusunda bilinçlendirdi. Milli Mücadeleyi başlattı. 5 Ağustos 1921'de Başkomutan olarak Türk ordularının başına geçti. Sakarya savaşında düşmanı durduran Başkomutan, Büyük Taarruz'da Anadolu'yu, Yunan işgalinden kurtardı. 1923 Lozan anlaşması ile bağımsız Türk devletini dünyaya zorla kabul ettirdi.Mustafa Kemal için yeni bir dönem başlamıştı. En büyük eserim, dediği Türkiye Cumhuriyeti devletini, hür ve bağımsız bir şekilde yaşamasının devamını sağlamak için siyasi, ekonomi, hukuk, soysal hayat gibi alanlarda yaptığı inkılaplarla bunu başardı. Yıkılan bir imparatorluktan yeni bir devlet kurdu. Atatürk, ömrünün yarısını savaş meydanlarında diğer yarısını da devlet adamı olarak, bu millete hizmet ederek geçirdi. 10 Kasım'larda yaşanan manzaraların sebebi bu. Ve aradan ne kadar yıl geçse de bu manzaralar hiç değişmeyecek.Bu manzaralardan rahatsız olanlar da var tabi. Yayın organlarından, "onu sevmeye mecbur muyuz" diye manşet attıracak, Atatürk'e hakkında iftiralar atan fesli Kadir Mısıroğlu'nu haber yapan mütareke basını da var.Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet üzerinde başka başka planlar yapanlar da var. Ama şu iyi bilinmeli ki, Atatürk, bu milletin hamurunda var. Yüzyıllar geçse de unutulmayacak.  Sizler ne yaparsanız yapın, istediğiniz kadar saraylar yaptırın, uçaklar alın, sizin için, Boğaz Köprüsü'nde saygı duruşu yapılmayacak. Okullarda sizin için anma programı düzenlenmeyecek. Simitçisi, ayakkabıcısı sizin öldüğünüzü bile bilmeyecek. Arkanızdan bir Fatiha bile okuyacak bulamayacaksınız.