'Avrupa hükümetleri suç ortağı'
Uluslararası Af Örgütü, Avrupa hükümetlerini, Libya'da göçmenlere ve sığınmacılara yönelik işkence ve her türlü kötü muameleye bile bile suç ortağı olmakla itham etti.
13.12.2017 00:00:00
Avrupa Birliği'nin göçmen akınını durdurma adına Libya'daki göçmenlere uygulanan her türlü kötü muamele ve köleleştirme sistemini aktif biçimde desteklediğini öne süren Uluslararası Af Örgütü, raporunda AB'nin fonlarının Libya'da kargaşa yaratan çok sayıda milis grup ve insan kaçakçısına aktarıldığını belirtti.
BBC'nin soruları üzerine AB suçlamalara henüz yanıt vermedi. Afrika'dan Avrupa'ya atlama tahtası niteliğindeki Libya'da göçmenlerin merkezlerde insanlık dışı koşullarda tutulduğu, işkence gördüğü, tecavüze uğradığı, hatta katledildiği yahut köle olarak satıldığı bugüne dek pek çok kez belgelendi.
AB'nin geçen yıl Libya sahil güvenliğine Akdeniz üzerinden göçmen geçişini durdurması için fon kanalize etmesinden beri İtalya'ya varan göçmen sayısında büyük düşüş var. Uluslararası Af Örgütü raporuna göre Libya sahil güvenliği milis gruplar, suç örgütleri ve insan kaçakçılarıyla işbirliği yapıyor. Akdeniz'i geçmesinler diye göçmenler kitlesel boyutta, keyfi şekilde, süresiz gözaltında tutuluyor.
Gözaltı merkezlerini nitelemek içinse 'cehennemden' daha iyi bir söz bulunamıyor. Bu merkezlerde esir alınan 20 bin göçmenin yaşadıkları işkenceler raporda aktarılırken ''burası cehennem gibi'', ''bir ölüden farksızız'' sözlerine de yer veriliyor.
Sığınmacı kotası AB'yi ikiye böldü
Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Donald Tusk, zorunlu sığınmacı kotasının "oldukça bölücü" ve "etkisiz" olduğunu savunup kaldırılmasını isterken, AB Komisyonu Üyesi Dimitris Avramopoulos ise bu yaklaşımın Avrupa değerleriyle bağdaşmadığını söyledi.
Tusk, bugün başlayıp cuma günü sona erecek AB Liderler Zirvesi öncesi üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarına gönderdiği davet mektubunda, sığınmacı konusunun da gündemlerinde olacağını bildirdi. Üye ülkelerin zorunlu olarak sığınmacı almasına yönelik plana değinen Tusk, "Bugüne kadar edindiğimiz tecrübeler, zorunlu kota konusunun oldukça bölücü olduğunu ve yaklaşımın da uygulanması anlamında orantısız ilgi gördüğünü, bir anlamda etkisiz kaldığını ortaya koydu" ifadesini kullandı.
Tusk'un bu ifadeleri, zorunlu kota sistemini savunan ve buna uymayan üye ülkeler hakkında Avrupa Adalet Divanında dava açan AB Komisyonunun tepkisini çekti. AB Komisyonunun Göç, İçişleri ve Vatandaşlıktan Sorumlu Üyesi Dimitris Avramopoulos, Strazburg'da yaptığı açıklamada, Tusk'un sözlerinin "son üç yıldır yaptıkları tüm işlerin reddi anlamına geldiğini" belirtti.
DIŞ HABERLER
BBC'nin soruları üzerine AB suçlamalara henüz yanıt vermedi. Afrika'dan Avrupa'ya atlama tahtası niteliğindeki Libya'da göçmenlerin merkezlerde insanlık dışı koşullarda tutulduğu, işkence gördüğü, tecavüze uğradığı, hatta katledildiği yahut köle olarak satıldığı bugüne dek pek çok kez belgelendi.
AB'nin geçen yıl Libya sahil güvenliğine Akdeniz üzerinden göçmen geçişini durdurması için fon kanalize etmesinden beri İtalya'ya varan göçmen sayısında büyük düşüş var. Uluslararası Af Örgütü raporuna göre Libya sahil güvenliği milis gruplar, suç örgütleri ve insan kaçakçılarıyla işbirliği yapıyor. Akdeniz'i geçmesinler diye göçmenler kitlesel boyutta, keyfi şekilde, süresiz gözaltında tutuluyor.
Gözaltı merkezlerini nitelemek içinse 'cehennemden' daha iyi bir söz bulunamıyor. Bu merkezlerde esir alınan 20 bin göçmenin yaşadıkları işkenceler raporda aktarılırken ''burası cehennem gibi'', ''bir ölüden farksızız'' sözlerine de yer veriliyor.
Sığınmacı kotası AB'yi ikiye böldü
Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Donald Tusk, zorunlu sığınmacı kotasının "oldukça bölücü" ve "etkisiz" olduğunu savunup kaldırılmasını isterken, AB Komisyonu Üyesi Dimitris Avramopoulos ise bu yaklaşımın Avrupa değerleriyle bağdaşmadığını söyledi.
Tusk, bugün başlayıp cuma günü sona erecek AB Liderler Zirvesi öncesi üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarına gönderdiği davet mektubunda, sığınmacı konusunun da gündemlerinde olacağını bildirdi. Üye ülkelerin zorunlu olarak sığınmacı almasına yönelik plana değinen Tusk, "Bugüne kadar edindiğimiz tecrübeler, zorunlu kota konusunun oldukça bölücü olduğunu ve yaklaşımın da uygulanması anlamında orantısız ilgi gördüğünü, bir anlamda etkisiz kaldığını ortaya koydu" ifadesini kullandı.
Tusk'un bu ifadeleri, zorunlu kota sistemini savunan ve buna uymayan üye ülkeler hakkında Avrupa Adalet Divanında dava açan AB Komisyonunun tepkisini çekti. AB Komisyonunun Göç, İçişleri ve Vatandaşlıktan Sorumlu Üyesi Dimitris Avramopoulos, Strazburg'da yaptığı açıklamada, Tusk'un sözlerinin "son üç yıldır yaptıkları tüm işlerin reddi anlamına geldiğini" belirtti.
DIŞ HABERLER
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.