Avrupa'yla kriz kapıda
Davutoğlu'nun ayrılma kararını açıklamasından bir gün sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ilk olarak vize muafiyeti anlaşmasının üzeri çizildi. Bu kararla Türkiye, hem Avrupa'yla yeni bir krize yelken açtı hem de Türklere vizesiz Avrupa hayali başlamadan bitmiş oldu
08.05.2016 00:00:00
HABER MERKEZİ
Türkiye'nin yaşadığı siyasi çalkantılar Avrupa Birliği (AB) ile ilişkileri de derinden etkiliyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun görevi bırakacağını açıklamasından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarıyla üzeri çizilen ilk anlaşma vizesiz Avrupa oldu. Bu adımla Türkiye ile AB arasında yeni bir gerilimin fitili ateşlendi. Erdoğan'ın bu hamlesinin Davutoğlu daha Başbakanlık görevini bırakmadan gelmesi dikkat çekti. AB'nin şart koştuğu Türk yasalarındaki terör tanımının değişmesi konusunda AB'ye "biz yolumuza, sen yoluna" sözleriyle cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu kararının vize muafiyeti konusunda Davutoğlu'yla müzakere yürütülürken AB yetkililerinden 'Erdoğan bizim muhatabımız değil' şeklindeki açıklamalara gösterilen tepki olduğu düşünülüyor.
Vize muafiyeti başlamadan bitti
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kimseye fikir sorma gereği bile hissetmeden yaptığı açıklamalardan sonra Türklere vizesiz Avrupa hayali de başlamadan bitmiş oldu. AB'nin muafiyet için öne sürdüğü en önemli şart, Terörle Mücadele Yasası'ndaki terör tanımının değişmesiydi. Türkiye, vize muafiyeti için AB'nin koyduğu 72 şarttan 67'sini yerine getirmiş, AB Komisyonu da bunu bu hafta yayınladığı raporla kayıtlara geçirmişti. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına vizelerin kaldırılması yönünde tavsiye kararı alan AB Komisyonu tarafından 4 Mayıs'ta yapılan açıklamada 72 kriterden 5'inin henüz tamamlanmadığı belirtilmişti. Tamamlanmayan kriterler; yolsuzlukla mücadele, Europol ile işbirliği, kişisel verilerin korunması, terör tanımı ve AB ülkeleri ile adli yardımlaşma.
Peki, şimdi ne olacak?
Herkesin merak ettiği soru bu. Avrupa Birliği geri adım atıp, istenen 72 şart içerisindeki terör tanımının değiştirilmesinden vazgeçmezse süreç tıkanacak. Hal böyle olunca AB Türkleri vizesiz Avrupa sözünü yerine getiremeyecek. Bu bağlamda Türkiye hemen sığınmacıların AB'den geri kabul edilmesini sona erdirmesi gerekiyor. Hem de Türkiye üzerinden sığınmacıların Avrupa'ya geçişlerini önlemek için yapılan çalışmaların da durması gerekiyor. Ama bunu durdurmanın öyle kolay olmayacağı ifade ediliyor. Çünkü verilmiş sözler ve imzalanmış bağlayıcı anlaşmalar var.
Davutoğlu'yla değil Türkiye ile anlaştık
Avrupa tarafı ise elde ettiği kazanımlardan kolay kolay vazgeçecek gibi görünmüyor. Gelişmeleri yorumlayan Almanya Başbakanı Angela Merkel, "Tarafların birbirine verdiği sözleri tutması gerekiyor" dedi. Alman Hükümeti Sözcüsü Georg Streiter de sığınmacı anlaşmasıyla ilgili olarak "Bu anlaşma AB ile Ahmet Davutoğlu arasında değil, AB ile Türkiye arasında bir anlaşmadır. AB ve Almanya, gelecekte de tüm sorumluluklarını yerine getirecektir ve bunu Türk tarafından da bekliyoruz" ifadesini kullanmıştı. Ahmet Davutoğlu'nun görevden ayrılacağını açıklaması sonrası göçmen anlaşmasının geleceğiyle ilgili endişeleri olup olmadığına ilişkin bir soru yöneltilen Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ise "Görevden ayrılan başbakanla iyi ilişkilerimiz vardı. Bundan sonraki başbakanla da aynı şekilde iyi ilişkilerimiz olmasını umuyorum. Göçmen anlaşmasını sonuçlandırdık, ama vize serbestîsi için Türk hükümeti tarafından karşılanması gereken bazı hususlar var. Ben bu koşulların yerine getirileceğine inanıyorum" dedi.
Türkiye'nin yaşadığı siyasi çalkantılar Avrupa Birliği (AB) ile ilişkileri de derinden etkiliyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun görevi bırakacağını açıklamasından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarıyla üzeri çizilen ilk anlaşma vizesiz Avrupa oldu. Bu adımla Türkiye ile AB arasında yeni bir gerilimin fitili ateşlendi. Erdoğan'ın bu hamlesinin Davutoğlu daha Başbakanlık görevini bırakmadan gelmesi dikkat çekti. AB'nin şart koştuğu Türk yasalarındaki terör tanımının değişmesi konusunda AB'ye "biz yolumuza, sen yoluna" sözleriyle cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu kararının vize muafiyeti konusunda Davutoğlu'yla müzakere yürütülürken AB yetkililerinden 'Erdoğan bizim muhatabımız değil' şeklindeki açıklamalara gösterilen tepki olduğu düşünülüyor.
Vize muafiyeti başlamadan bitti
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kimseye fikir sorma gereği bile hissetmeden yaptığı açıklamalardan sonra Türklere vizesiz Avrupa hayali de başlamadan bitmiş oldu. AB'nin muafiyet için öne sürdüğü en önemli şart, Terörle Mücadele Yasası'ndaki terör tanımının değişmesiydi. Türkiye, vize muafiyeti için AB'nin koyduğu 72 şarttan 67'sini yerine getirmiş, AB Komisyonu da bunu bu hafta yayınladığı raporla kayıtlara geçirmişti. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına vizelerin kaldırılması yönünde tavsiye kararı alan AB Komisyonu tarafından 4 Mayıs'ta yapılan açıklamada 72 kriterden 5'inin henüz tamamlanmadığı belirtilmişti. Tamamlanmayan kriterler; yolsuzlukla mücadele, Europol ile işbirliği, kişisel verilerin korunması, terör tanımı ve AB ülkeleri ile adli yardımlaşma.
Peki, şimdi ne olacak?
Herkesin merak ettiği soru bu. Avrupa Birliği geri adım atıp, istenen 72 şart içerisindeki terör tanımının değiştirilmesinden vazgeçmezse süreç tıkanacak. Hal böyle olunca AB Türkleri vizesiz Avrupa sözünü yerine getiremeyecek. Bu bağlamda Türkiye hemen sığınmacıların AB'den geri kabul edilmesini sona erdirmesi gerekiyor. Hem de Türkiye üzerinden sığınmacıların Avrupa'ya geçişlerini önlemek için yapılan çalışmaların da durması gerekiyor. Ama bunu durdurmanın öyle kolay olmayacağı ifade ediliyor. Çünkü verilmiş sözler ve imzalanmış bağlayıcı anlaşmalar var.
Davutoğlu'yla değil Türkiye ile anlaştık
Avrupa tarafı ise elde ettiği kazanımlardan kolay kolay vazgeçecek gibi görünmüyor. Gelişmeleri yorumlayan Almanya Başbakanı Angela Merkel, "Tarafların birbirine verdiği sözleri tutması gerekiyor" dedi. Alman Hükümeti Sözcüsü Georg Streiter de sığınmacı anlaşmasıyla ilgili olarak "Bu anlaşma AB ile Ahmet Davutoğlu arasında değil, AB ile Türkiye arasında bir anlaşmadır. AB ve Almanya, gelecekte de tüm sorumluluklarını yerine getirecektir ve bunu Türk tarafından da bekliyoruz" ifadesini kullanmıştı. Ahmet Davutoğlu'nun görevden ayrılacağını açıklaması sonrası göçmen anlaşmasının geleceğiyle ilgili endişeleri olup olmadığına ilişkin bir soru yöneltilen Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ise "Görevden ayrılan başbakanla iyi ilişkilerimiz vardı. Bundan sonraki başbakanla da aynı şekilde iyi ilişkilerimiz olmasını umuyorum. Göçmen anlaşmasını sonuçlandırdık, ama vize serbestîsi için Türk hükümeti tarafından karşılanması gereken bazı hususlar var. Ben bu koşulların yerine getirileceğine inanıyorum" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.