"Babalar Günü"ymüş!Ben bir babayım elhamdülillah. Ayrıca bir kızın ve iki babanın da babasıyım şükürler olsun.Gösterişi, nümayişi, protokolü çok seven yağcı zihniyetlerin icad ettiği bütün günlere oldum olası kızarım! Hele bir baba olarak, babalar babası biri olarak, "Babalar Günü"ne çok kızarım!Nefs yapıyor, nazlanıyor, enaniyet yapıyor, belki egoizm yapıyorum ama ben bu Babalar Günü'ne çok kızıyorum!Zorlama ile icad edilmiş ve "..gibi" yapanların, yani rol yapanların, yani artistlerin çok "önemsiyormuş gibi" yaptıkları bütün günlerin ceremesi babalara, yani bize, yani bana düşer!Anneler Günü'nde; bütün çocuklarımın güya annelerine aldıkları hediyelerin tamamını ben alırdım ama yıllardır dünyanın en güzel annesi Annem'e hediye alamam! Çünkü Annem yok! Çünkü Annem ebediyyete intikal etti ve ona Fatiha'dan başka bir hediye şansım yok!Her çocuğumuz için kutlanan, kutlanmasa da hatırlanması bile her ana-babaya mutluluk veren yaş günlerine kızmadığımı, kızamadığımı da bu öfkeli ânımda fark ettiğimi itiraf etmeliyim!Babalar Günü'ymüş bugün!Gerçi son senelerde, annelerinin benim bütçemden alarak çocuklar vasıtasıyla bana verdirttiği hediyeleri artık ben almıyorum! Çocuklarım, Babalar Günü'nde kendi kazançlarından hediyelerle bu günümü kutluyorlar ama ben hâlâ Babam'ın Babalar Günü'nde, Fatihâ'dan başka bir hediye veremiyorum!Oysa ne kadar istiyorum, sağlığında bayramdan bayrama öptüğüm Babam'ın ellerini dudaklarımı ayırmadan su içer gibi içmeyi!Ne kadar istiyorum, ne kadar özledim Babam'ın her elini öptüğümde; "Allah'tan ömür değil ruhsat istiyorum. Bana 'Falanın, falanın babaları!' denildiğini duyabilmek için..." diye tekrarladığı Baba duâsını!...Her Babalar Günü'nde; Rahmetli Babam'ın yokluğunu bir daha hissederek, Babasızlık yükünün dayanılmaz ağırlığı altında pestile dönerim!Her Babalar Günü'nde; lise çağlarımda okuduğum bir Rus klasiğinden aklımda kalan; "Erkeğin erkekliği, babasının ölümüyle başlar!" gerçeği ile yüzleşir, babalaştığım güne kızarak Babam'a bir Fâtiha daha hediye ederim!Dün, yani Babalar Günü'nden bir gün önceki Cumartesi Günü, hayatımdaki günlerin başına oturan özel bir gündü!Cuma Günü, İstanbul'da tarihi bir protole imza atarak farkını bütün kör gözlere sokan, sesini bütün sağırlara duyuran Baştürk'ümüz Haydar Hocam, fakirhâneme şeref verdiler! Baba nazarlarına, muhabbet ikramlarına boğuldum şükürler olsun.Fakirhânede, duvarda tam karşıma gelen yerde, Rahmetli Babam ile Rahmetli Anam'ın fotoğrafları asılı... Yılda sadece birer gün anılan ana-babalara inat ben her gün o fotoğraflarla hasret giderir, Babam'ın ve Anam'ın aklımdan çıkmasına izin vermem!Baştürk'üm; "Bu kim?" diye sordular; "Rahmetli babam" dedim. Kendilerine anlatıp anlatmadığımı hatırlayamadığım ama "Benim Kur'an'la tanışmamı, buluşmamı ve ünsiyetimi sağlayan kişi oydu, Babamdı!" dediğimi biliyorum.Hafızamdan kötülerini silerek, iyileri hiç unutmadan bir ömrü gözlerimin önünden geçirmiştim o anda! Kaç sene önceydi bilmiyorum. Birinci On iki Eylül Kıyâmeti'nden sonraydı! Bütün Devlet daireleri yüzüme kapalıydı Netekim General'in işbirlikçi uygulamalarıyla!...Babam Rahmetli'nin bir ömre karşılık aldığı Emekli İkramiyesini sermaye ederek açtığı "BÖRÜ KİTAP-KIRTASİYE" tabelalı dükkanımızda, bir roman okuyordum. Babam gelince kitabıma ayraç koyarak kapatmıştım. Okuduğum kitap, yaklaşık 1.000 sayfalık hacimli bir romandı.Ciddi bir kitap kurdu olan Rahmetli Babam'ın elinde de bir kitap vardı. Ben okuduğum kitabı ayraçlayıp masaya koyunca o da elindeki kitabı, yanına koymuştu. Hacim olarak Babam'ın koyduğu kitap, benim okuduğumun yarısı kadar ya var, ya yoktu!Babam Rahmetli, kitap okuduğum için yine tebrik ettikten sonra:- Oğlum! Önce Allah'ın, sonra Resulullah'ın, sonra On iki İmam'ın en sonra da benim hatırıma bu kitabı da okur musun? Diye nazikçe sorarak kitabımın yanına koyduğu Kitâb'ı işaret etmişti!Babam'ın okumamı rica ettiği kitap Kur'ân Meâli'ydi! Kitâb-ı Ekmel'di!Kur'ân'la, Kitâb-ı Ekmel'le, Allah'ın İpi'yle tanışıklığım o gün oldu ve sürer elhamdülillah!"Keşke" sözüne Anam Rahmetli çok kızardı! "Şeytan sözü, vesvese başlangıcı" derdi keşkeye! Anam Rahmetlinin telkinleriyle "keşke"yi pek kullanmam ama bu Babalar Günü'nde; "Keşke Babam sağ olaydı, benim erkekliğim de başlamayaydı!" diye keşke hakkımı kullanarak tek hediyem Fâtiha'mı Babam'a ve bütün ölmüş babalara hediye edeceğim.Babalar Günü'nü kutlayan babaların da Babalar Günü'nü baba yüreğimle kutlayarak..."Cemaatler çok, camiler azdı. Şimdi camiler çoğaldı, cemaatler azaldı! ... Gönüller katılaştı; diller yumuşadı, doğruluğun kendisi gitti ancak kokusu kaldı. Oğul babaya babalık eder; oğul bey, baba kul oldu!" (Kutadgu Bilig'den) "OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017