Bahar geldi

Günlerin akış hızı mı arttı, ne oldu bilemiyorum, zamana yetişemiyorum sanki? Bu arada baharın gelmesi gibi çok önemli bir olguyu atlamayalım. Anlayış ve bilinçlenme düzeyimiz baharla birlikte yeni bir mevsime giriyor. Böylelikle yeni bakış açıları geliştirmek imkanı söz konusu olabilir, özellikle insan ilişkilerinde?Bu konuda ince noktalar var; mesela önemli noktalardan biri ilişkileri ılımlı bir şekilde sürdürebilmek her zaman ve zeminde kolay değil. Affedicilik, dürüstlük, güzel zanlarda bulunmak? Güzel ilişkilerin devamlılığını sağlama, böylece ruh sağlığını koruma açısından önemli. Bazen karşımızdaki insanı affedemeyeceğimizi zannederiz, oysa derler ki: "Affetmek büyüklüğün şanındandır." Sanki kendimiz hiç hata yapmıyormuşuz gibi karşımızdaki insanın bize karşı olan hatasını büyütmek, biraz da bizim haklılığımız nedeniyle büyüklenmemizden mi kaynaklanır acaba? Belki de bizdeki bu büyüklenme bize karşı yapılan hatadan daha tehlikelidir.Baharın gelmesiyle birlikte bizler için iyi yönde değişim konusunda bir kapı açılmak üzere? Kendimizi tanıma ve eğitme konusunda yeni ilhamlar alacağımız günler de yakındır. Bir yılanın eski kabuğunu terk edip yenilenmesi gibi bir hal? Objektifi kendimize doğru çevirip, renkleri, detayları, hataları ve güzellikleri görme zamanı? Ömür bitmeden, vademiz yetmeden fotoğrafımızı bir güzel inceleme fırsatı bulmak? İnsaf denen çizgiye yaklaşmak için kendi hatalarımızı da görebilmek. "Her dem yeniden doğma"nın sırlarına vâkıf olmak için özür dileyebilmek ve tevbe edebilmek, uyanık olmayı gerektiriyor."Biz neden bahsediyoruz sen neyden bahsediyorsun" diyebilecek olanların sayısını azımsamıyorum. Ancak yaşadıklarımdan öğrendiklerimi birileriyle paylaşmam gerekiyordu ve gerekiyor. Buna ince eleyip sık dokumak diyorlar, kalın eleyip gevşek dokumak kolay, zora talip olmaksa biraz zordur. Ne gereği var derseniz imtihanlar öyle ince ki?