Baş döndüren bir çark daha!

Daha önce de bir kaç yazımıza konu ettik. Başbakan Erdoğan çok kritik meselelerde çok kısa süreler içinde birbiriyle taban tabana zıt açıklamalar yapıyor.Üstelik ilk söylediğinin tam tersini söylerken, o ilk söylediği şey sanki bir başkası tarafından söylemiş gibi hareket edebiliyor.Örneğin Libya meselesi. "NATO'nun Libya'da ne işi var" dedikten yaklaşık bir ay sonra NATO'nun Libya'ya müdahale etmesi gerektiği yönünde açıklama yapmış ve Türkiye de operasyonda en önemli faktör olmuştu.Güncel bir mesele olduğu için bir örnek de askerlikten verelim.Mart 2011'de Bedelli askerlik için "parası olan var olmayan var, şahsen ben böyle bir yükün altına girmem" diyen Erdoğan bu açıklamasından yaklaşık 8 ay sonra Kasım 2011'de bedelli askerlik müjdesi veriyordu. Neticede bedelli askerlik çıktı, parası olan bot giymeden tezkeresini aldı. Üstelik şimdi yeni bir hazırlık yapıldığı ifade ediliyor.* * *Şimdi gelelim asıl konumuza.Başbakan Erdoğan'ın bu meşhur "U" dönüşlerinden en çarpıcı olanlarından birini 30 Eylül 2013'te yaşadık.Demokratikleşme adını verdiği paket ile özel okullarda ana dilde eğitimin önünü açtı ve aynen şöyle söyledi, "2923 Sayılı Kanuna yapacağımız bir Ek ile Özel Eğitim Kurumları Kanunu hükümlerine tabi olmak üzere, farklı dil ve lehçelerde özel öğretim kurumu açılabilecek. Bu kurumlarda eğitim ve öğretimin yapılacağı dil ve lehçeler Bakanlar Kurulu'nca tespit edilecek."Erdoğan onlarca kamera önünde böyle söyledi.* * *Şimdi tarihi,  bu açıklamadan 1.5 ay önceye 17 Ağustos 2013'e alalım ve yine sayın Erdoğan'a kulak verelim.Türkmenistan'a yaptığı ziyaretin ardından Türkiye'ye dönen Erdoğan uçakta basın mensuplarının sorduğu  "Pakette anadilde eğitimin önü açılıyor deniyor. Ne boyutta düzenleme?" şeklindeki soruya "Hayır yok. Özel okullarda da yok. O konu bizim için şu anda ele alınacak durum değil. Yapılan benzetmeler de doğru benzetmeler değil. Ne neyi getirir götürür kimse düşünmüyor. Biz düşünmeye mecburuz. Biz, ülkemizi bölecek konular üzerinde AK Parti olarak adım atamayız. Zamanlama birçok konuda çok önemli. Zamanlamayı iyi yapmazsanız güzelim ülkemize yazık edersiniz. Biz zaten okullarda anadili öğrenme imkanı sağladık.  Ama anadil ile eğitimin önünü açarsanız resmi dili zedelersiniz." cevabını vermişti.* * *Erdoğan "ana dilde eğitim özel okulda da olsa ülkeyi böler" dedikten yaklaşık 1.5 ay sonra özel okullarda ana dilde eğitime vize verdi ve üstelik de bu adımın Türkiye'yi daha demokratikleştireceğini iddia etti.Sayın Erdoğan 1.5 ay içinde içinde gelen bu çark ile bir kez daha baş döndürdü.Başbakan Erdoğan'ın 1.5 ay gibi bir süre içinde "ana dilde eğitim Türkiye'yi böler" çizgisinden "ana dilde eğitim Türkiye'yi demokratikleştirir" çizgisine nasıl geldiği merak konusu.Şimdi, Soru 1: Bu çarkın sebebi ne?Soru 2: Hangi Erdoğan haklı, "ana dilde eğitim Türkiye'yi böler" diyen Erdoğan mı, "ana dilde eğitim Türkiye'yi demokratikleştirir" diyen Erdoğan mı?