Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Fatih Şahin, Radikal Gazetesi yazarı Türker'in 28 Haziran 2004 günlü yazısında, Erdoğan'ın kişilik haklarına saldırıldığı gerekçesiyle Türker ve Doğan Gazetecilik Anonim Şirketi hakkında manevi tazminat davası açtı. Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi, Başbakan Erdoğan'ın, "kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu" gerekçesiyle, Türker'in manevi tazminat ödemesine karar verdi. Kararın, Türker ve Doğan Gazetecilik tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'ne geldi.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını 2'ye karşı 3 üyenin oyuyla bozdu. Dairenin kararında, davacı Başbakan Erdoğan'ın, yapılan yayının hukuka aykırı olması nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğradığını iddia etmek suretiyle manevi tazminat isteminde bulunduğu hatırlatıldı. Kararda, davalıların (Doğan Gazetecilik ve Türker), Basın Yasası'nın tanıdığı sınırlar dışına çıkılmadan, özle biçim arasındaki denge korunarak yayın yapıldığını, bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiğini savundukları belirtildi.
Basın dışında suç olan, basın yoluyla olmayabilirBasın özgürlüğünün, Anayasa'nın 28. maddesi ve 5187 sayılı Basın Yasası'nın 1 ve 3. maddelerinde düzenlendiği anımsatılan kararda, bu düzenlemelerde, basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığının görüldüğü kaydedildi. Basına sağlanan güvencenin amacının, toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmek olduğu vurgulanan kararda, bu durumun da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularla ilgili bilgi sahibi olmasıyla olanaklı bulunduğuna işaret edildi. Basının, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma, böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma, yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumlu olduğu ifade edilen kararda, bu nedenle basının ayrı bir konumunun bulunduğu vurgulandı.