Başbakan Fethullah diyerek hedef mi şaşırtıyor?

Sahi maksat üzüm yemek mi bağcıyı dövmek mi? Hedef F Tipi örgütü imha ise yapılması gereken öncelikle devlete sızan örgüt üyelerini temizlemek değil midir? Mesela derhal yargı ve Emniyet'teki örgüt üyelerini tasfiye etmek gerekmiyor mu? Tayyip Erdoğan nerede ise 120 gün yani 4 aydır her an F tipi örgütü topa tutmakla meşgul. Ama heyhat bu örgütü tasfiye için kılını kıpırdatmıyor. Sakın bana Fethullah Gülen'in iadesini ABD'den istedi ya demeyin! Öncelikli sorun Fethullah Gülen'den ziyade devlete sızan örgüttür ve onların tasfiyesi gerekiyor. 75 yaşında olan hasta Fetullah'ı ABD'den istemenin pratiği ve faydası yoktur zira ABD'nin onu geri vermeyeceği herkeslerin malumudur. Durum bu ise söyleyin Erdoğan'ın bu teşebbüsü şov ve hatta hedef saptırma değil midir? Örgüt Türkiye'de dimdik ayakta ama sen onu pas geçip iadesi mümkün olmayacak olan hasta lideri için kamuoyunu oyalayacaksın! Laf aramızda bazı duyumlarım var. Buna göre aracı olan Abdullah Gül, Tayyip Bey ile Fethullah'ın arasını bulmuş ve kaset servisi 24 Mart'tan itibaren durmuş. Ama kavgaları sürüyor mu dediniz! O kayıkçı kavgasıdır yani ahaliyi uyutma adınadır zira Başbakan isteseydi yargı ve polis için örgüt soruşturmasını açıp bütün F tipi mensupları kapıya koyabilirdi. Oysa o bunu yapmak yerine kuru gürültü için Fethullah'ın iadesi gibi absürt şeylerle meşgul.46 evleri ve hüküm Hadise şudur: Ali Ağaoğlu'nun Bakırköy Kartaltepe'de 46 Evleri diye bir konut projesi var. Planlara göre bu projede 5 kat çıkılabiliyor. Ağaoğlu AKP'li başkan Kadir Topbaş'a müracaat edip plan tadilatı istiyor. Topbaş resmi yazı ile mümkün değil plana ve yasalara aykırı karşılığını veriyor. Sonrası malum. Mahkeme kararı ile yapılan telefon dinlemelerine göre Başbakan devreye giriyor, Ağaoğlu'nun 21 kat çıkmasına izin veriliyor. Evet, 5 katlık hak varken 21 katlık bir izin çıkıyor ki bunun rantı yani getirisi ortada. Bütün bunlar belgeli? Peki, sonuç ne mi oluyor? Takipsizlik yani soruşturmaya gerek yok kararı çıkıyor. Söyleyin bu hükümden sonra Türkiye'de bağımsız yargı var demek mümkün müdür?  Kesici ve Kayalar aday adayıİşte yeni bilgi?İlhan Kesici ile Lütfullah Kayalar, cumhurbaşkanlığı adaylığı için atakta. Malum iki isim merkez sağ kökenli ama sonraları yolları CHP ile kesişti. Kesici CHP'den milletvekili, Kayalar ise Yozgat'ta yine CHP'den birinci sıra adayı oldu. Dolayısı ile iki ismin CHP ile yakınlığı var. Ülkücü kökenden gelen İlhan Kesici'nin Devlet Bahçeli ile yakınlığı biliniyor. Dolayısı ile İlhan Bey'in CHP-MHP adayı olarak son anda ortaya çıkması sürpriz olmayacak. Lütfullah Kayalar da Kesici gibi sessiz ve deriden hem CHP, hem de MHP nezdinde gizli temaslar yapıyor. Peki, şansları olur mu derseniz cevabımız 'olabilir' olacak zira Kılıçdaroğlu da, Bahçeli de CHP ya da MHP patentli bir ismin seçilme şansının olmayacağını görüyor.  Yüzyıllardır hesaplaşan millet Türkler hep aralarındaki hesaplaşmaların kurbanıdır. Tarihi süreç içinde kurulan Türk devletlerinin pek çoğu kendi aralarındaki hesaplaşmalar sonucu yok olmuştur. Bırakın Orta Asya'yı Büyük Selçuklu Devletinin yıkımı ve şehir devletlerine geçiş bu tür hesaplaşmaların sonucudur. Anadolu'da Türk birliğini kuran Osmanlı'yı vurup fetrete sebep olan Timur bile Türk kökenliydi. Aynı şekilde Yavuz Sultan Selim'in Orta Anadolu'da Alevi diye kanını akıttığı on binler yine Türkoğlu Türk'tü. Keza sonraları isyancı diye kelleri vurulanlar da öyleydi. Osmanlı da durum buydu da sonrası farklı mı sanki! Cumhuriyetle beraber türlü gerekçelerle yine hesaplaşmalar içindeyiz. Bugün bile siyasi iktidar üniter devlet yani Cumhuriyet'ten rövanş almanın hesabında ki bunun için olmadık işler yapılıyor. Ziya Paşa'nın dediği gibi gavur dışarıdan biz içerden yıkım için seferberlik var?