Başkentin başucunda çığlıklar duyulmadı

Hangi şey unutturabilir bu felaketi, hangi cambaza bak oyunları o çığlıkları kulaklardan silebilir?

Dördüncü kattan, sekizinci kattan çığlık atan, 'battaniye açın, yatak koyun bebeğimi atacağım' diye bağıran annelerin çaresizliğini ve yürek yangınını kimler nasıl izah eder ve nasıl dindirebilirler?

Malum otelin muhtelif camlarında, odalarında ve koridorlarında anneler, babalar, çocuklar ve pırıl pırıl gençler kimsesizliğin ve sahipsizliğin dibini gördüler.

Yöneticiler, sorumlular ve belli ki tepeden tırnağa sorunlular, her kimseler, hangi kesimdenseler, başkentin başucunda bir dağın başından yükselen can yakıcı ve yürek parçalayıcı çığlıkları duymadılar ve lütfen zahmet edip tatlı uykularını bölmediler.

İşin başında gerekli tedbiri almayan, gerekli denetimleri yapmayan, üstüne üstlük, her haliyle tabutluk gibi orta yerde arzı endam eden bir köhne yapıyı bilmem kaç yıldızlı konaklama yeri diye reklam eden yönetici takımı, hiç olmazsa olay anında, hiç değilse çoluk-çocuk göklere yükselen korkunç alevlerle boğuşurken bir el uzatsaydılar, bir helikopter kaldırıp onları otelin camlarından toplasaydılar.

Karlı-buzlu yollardan ve bir saatlik mesafeden Bolu merkezden itfaiyenin gelmesini beklemek yerine, en yakın mesafedeki bir yangın söndürme, bir can kurtarma helikopteri kaldırılamaz mıydı?

Elin oğlu, çeşitli devletler, böyle zamanlarda, yangında ve selde, havadan müdahalelerle, dev alevlerin ve azgın sellerin elinden nice vatandaşlarını çekip alıyor, kimsenin burnunun kanamasına izin vermiyor.

Böylesine korkunç haber, böylesine dehşetli bir olay üstüne insaf sahibi, vicdan sahibi her hangi bir yetkili, 'hele sabah olsun, gün ağarsında bakarız' rahatlığı içinde uykusuna devam edebilir mi? Bütün işlerin, bütün etkinliklerin ve programların iptal edilip derhal koşulmasını gerektirecek kadar aciliyeti yok muydu bu felaketin?

Başkentin başucundaki bu çığlıklar nasıl duyulmaz, tüm imkânlar seferber edilerek havadan nasıl müdahale edilmez?

Başkentin başucunda çığlıklar duyulmadı, duyanlar da kulaklarının üstüne yattılar, ertesi gün akşam saatlerine kadar.

Ayıp değil mi, günah değil mi?

Bu rezalete bir isim bulabilen var mı?