Bayrak ve Haydar Baş (1)

Bayrak bir ülkenin bağımsızlığını, onurunu, haysiyetini, top yekûn inancını temsil eder. 

Hıristiyan ülke bayraklarında üç şerit veya haç işareti görürsünüz. Örneğin İtalyan, Alman, Fransız, Rus bayraklarında üç şerit vardır. Bu üç şerit bayraklarda baba Tanrı, oğul tanrı İsa, Ruhul Kudüs'ü (Üç Tanrı) simgeler. Yani bu bayraklar aslında bu toplumların Hıristiyan olduklarının göstergesidir. Yine İsveç, Norveç, Yunan ve İngiliz bayraklarındaki haç işareti de bu ülkelerin Hıristiyan olduklarının en büyük göstergesidir. 

Müslüman ülke bayraklarında ise inançlarının gereği olarak hilal ve yıldız işaretlerini çok sık görürüz. Bu ülkelerin bayraklarındaki hilal Cenab-ı Allah'ı, yıldız ise Hazreti Peygamber ve Ehl-i Beyt'i temsil eder. Yani bu bayraklar da o toplumun Müslüman olduğunun işaretidir. Türk bayrağındaki hilal ve yıldız da Allah'ın ve Hz Peygamber'in simgesidir. 

Türk bayrağının bir özelliği de tüm Müslüman ülke bayraklarına model olmuş bir bayraktır. Yani diğer Müslüman ülkeler bağımsızlıklarını ilan ettikten sonra Türk bayrağına bakarak kendi bayraklarına şekil vermiş Hilal ve Ay'ı Türk bayrağından almışlardır. Türk milleti her konuda olduğu gibi bayrak konusunda da diğer Müslüman kardeş devletlere de örnek olmuştur. Bu açıdan kendimizle ne kadar övünsek azdır.

Türk bayrağı taşıdığı değerler sebebiyle kutsaldır. Bizler bayrağımızı evlerimizde Kur'an-ı Kerim'in yanında saklarız. Bayrak asılırken besmele ile öpülüp alna konulur ve öyle asılır. Yine bayrak kaldırılırken de aynı şekilde kaldırılır. 

Evlerinize, camlarınıza Bayrak astığınız zaman onun temsil ettiği Allah'a, Peygamber'e, Ehl-i Beyt'e sahip çıkmış olursunuz. Türk bayrağı bir Müslüman bayrağıdır. Bayrak asmakla ülkemizdeki emelleri olan haçlıya karşı çıkmış olursunuz. Evleriniz nurlanır. Haneniz neşe dolar, bereketlenir. Yapmazsanız aksi olur!

Alman dediğiniz zaman ilk akla gelen Hıristiyanlıktır. İngiliz dediğiniz zaman ilk akla gelen yine Hıristiyanlıktır. Türk dediğiniz zaman ise ilk akla gelen İslamiyet'tir. Yine dünyanın neresine giderseniz gidin Müslüman denince ilk akla gelen millet de Türk milletidir. Türk kimliği, içinde Ehl-i Beyt anlayışını yaşatan bir Müslüman kimliğidir. Bu kimliği Hoca Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş-ı Veli, Abdal Musa, Mevlana, Şeyh Edebali, Akşemseddin, Yunus Emre, Hacı Ömer Hüda-i Baba, Dede Osman Avni Baba gibi Ehl-i Beyt sevdalısı ismini saymakla bitiremeyeceğimiz yüzlerce Allah dostu tarafından oluşturulmuştur. Anadolu'da Müslüman Rum, Müslüman Ermeni diye bir tabir asla yoktur. Anadolu'nun fethinden sonra Hacı Bektaş Veli Anadolu yaylalarındaki Hıristiyan olan Rumlar, Ermenileri Ehl-i Beyt hamuruyla yoğurarak Müslüman yapmış, tek bilek, tek yürek yapmış ve bunlara topyekûn Türk demiştir. Anadolu Türlüğünün kurucusu Hacı Bektaş-ı Veli'dir. Türk demek Ehli Beyt sevdalısı Müslüman demektir. Yine Türkler tarih boyunca asla ineğe, öküze, puta, ateşe, haça tapmamış, her zaman Hz Peygamber gibi Hanif dini mensubu olmuşlardır.

Prof. Dr. Haydar baş Bey bayramlar için "evlerinize bayraklarınızı asın. Eğer siz bayraklarınızı asmazsınız, başka milletlerin askerleri gelir kendi bayraklarını asarlar" derdi. Gerçekten de bir milletin kimliğini yok etmenin en kolay yolu onun bayrağını yok etmekten geçer.

19 Mayıs 1919'da başlayan İstiklal Mücadelesi, 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılması ile devam etmiş, 30 Ağustos 1922'de son taarruz,  29 Ekim 1923'te cumhuriyetin ilanıyla son bulmuştur. Aslında 29 Ekim'de kutladığımız Cumhuriyet bayramımız dört yıllık büyük bir mücadelenin en büyük hediyesidir. (Devam edecek...)