logo
11 KASIM 2025


Bayrakların gölgesinde...

16.06.2001 00:00:00
Hayırdır inşaallah bugünlerde çok güzel rüyalar görüyorum. Uzun zamandır doğru dürüst rüya görmemiş benim için bu çok önemli. Önemli, çünkü, rüyalarıma yansıyanlar; güzel milletimin vefakâr insanlarının uykularını kaçıran, rüyalarını kâbusa çeviren kara bulutları dağıtan işaretleri ihtiva ediyor. Sakın "Rüyalarla amel edilmez. Zaten kurtuluşumuz rüyalara kaldıysa vay halimize" gibi bir düşünce gelmesin aklınıza. Çünkü bu rüyaları yalnız ben görmüyorum. Pekçok arkadaşımın gördükleri benimkilerden farklı değil, hatta tıpa tıp aynı.

Gelelim rüyalarda neler gördüğüme. Bayrak görüyorum efendim; hem de yüzbinlerce, milyonlarca bayrak. Ellerinde bayraklarla yollara dökülmüş milyonlarca insan görüyorum. Ve o bahtiyar insanların arasına karışma onuruna erişmiş bendenizi görüyorum. Elimde koskoca bir bayrak, büyük bir heyecanla sallıyorum gökyüzüne doğru, bulutlara değdirmeye çalışıyorum onu, bazan da bunu başarıyorum.

Bayraktan kastımız tabii ki ay-yıldızlı Türk bayrağıdır. Biz bayrak deyince bunu anlar, bunu biliriz. Biliriz ki; onun rengi, bu vatan toprağına bir çiçek misali düşmüş şehitlerimizin kanıdır. Hilali birliğin sembolüdür. Yıldızı ise insanların en güzeli Kainatın Efendisini sembolize eder. Bu yüzdendir bayrağa sevdamız, bu yüzden bayrağa aşık şairlerimiz vardır ve bunun için bayrak denince yalnız onu hatırlar, onu bilir ve onu tanırız.

Peki ne oldu da rüyalarımız ay-yıldızlı bayrağımızla süslenir oldu?

Cevabı çok basit:

Bir vatan evladı çıktı dedi ki: "Bu vatan bizimdir bizim kalacak".

Yine dedi ki: "Bağımsızlık bu milletin karakteridir. Ona zincir vuramaz, yabancıların boyunduruğuna sokamazsınız".

Yine dedi ki: "Hayatta olduğum sürece bu vatanın topraklarında yabancı çizmesi dolaşamaz. Eğer gerekirse canımı seve seve veririm. Dedem Sarıkamış'ta şehit düşmüş. Ben de şehit olarak bu vatanın topraklarına karışırım".

Ve yine dedi ki: "Hiçbir gölge ay-yıldızlı bayrağın gölgesi gibi emniyetli olamaz. Gelin onun altında birlik olalım".

Dedi ki: "Bu aziz vatan şehit kanıyla sulanmıştır. O, canımızdan da mukaddestir. Şimdi onu, yüzyıllardır hesap içerisinde olanlara peşkeş çekmeye kalkışıyorlar. İzin verecek misiniz?"

Ve dedi ki: "Leyla gibi Mecnun gibi birbirimize sevdalı olalım. Birbirimizde ifna olalım. Bu bayrak benim kolumla ayağa kalkacak; benim kolum sizin kolunuz, sizin kolunuz benim kolumdur. Yürüyüşümüz devam edecektir. Çünkü bu vatan bizimdir bizim kalacak..."

Bu ifadelerin sahibini artık herkes tanıyor, biliyor. Prof. Dr. Haydar Baş'tan bahsediyoruz.

Kendisi öyle bir sevdaya saldı ki bizleri; şöyle bir kendimize geldik. Silkindik; üzerimizdeki ölü toprağını savurduk vatanımıza kem gözle bakanların suratına doğru. Meğer ne kadar da hasretmişiz bu duygulara, ne özlemişiz al bayrağı elimize alıp İstiklal Marşımızı, Gençlik Marşımızı yeri göğü inletircesine okumaya. Kendimizi bulduk, özümüze döndük; tekrar tek yürek, tek bilek olduk.

Fakat haber aldık ki; birileri bu durumdan rahatsız oluyormuş.

Diyorlarmış ki: "Bayrak sallamakla vatan kurtulmaz".

Diyorlarmış ki: "Vatanın bölündüğü falan yok hayal görmeyin, paranoyak olmayın".

Yine diyorlarmış ki: "Bu memleketin sakalı düzgün adama, Kur'an okuyan hafız'a değil, gerçek yöneticilere ihtiyacı var".

Ve yine diyorlarmış ki: "Akşemseddin'lerin meydanlarda ne işi var. Onlar dua etsin yeter".

Ve daha neler diyorlarmış, neler...

Bu sayıklamalara gerekli cevaplar verildi, tekrara hacet yok.

Bizim diyeceğimiz o ki: Gerçek Akşemseddin'ler vatanı için canını seve seve verenlerdir, bu uğurda elde bayrak en önde yola koyulanlardır.

Bir ayağı dışarıda, gözleri ve kulakları dışarıdan gelecek ses ve görüntülere kilitlenmişlerin bir alperen misali canıyla-malıyla elinde ay-yıldızlı bayrakla yollara koyulmuş Prof. Dr. Haydar Baş'ı anlamalarını ve hazmetmelerini tabii ki beklemiyoruz.

Ve diyoruz ki: Hocam Siz ne büyüksünüz! Öyle bir sembolün gölgesi altına çağırdınız ki bizleri; nasipliler, gerçek vatanseverler bir saniye bile tereddüt etmeden koşuverdiler, "burdayız, biz de varız" dediler.

Diğerleri mi: Onlar da bu emniyetli gölgenin altına girip milletin içinde erimektense, hasedin, kıskançlığın kavurucu sıcaklığında erimeyi tercih ettiler.

Bizi ay-yıldızlı bayrak altında birliğe çağıran Hocam! Allah Size uzun ömürler versin! Versin de ağlayan yüzler gülsün, bağ bahçe gülistan olsun...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Okan Egesel / diğer yazıları
Özgür Özel, CHP grup toplantısında konuştu
'30 ayda 4 bin 836 kişi iş kazalarında öldü'
İBB iddianamesi tamamlandı
İmamoğlu'na 2 bin 352 yıl isteniyor
Mısır Dışişleri Bakanı, Türkiye'yi ziyaret edecek
İkili ilişkiler ve bölgesel sorunlar ele alınacak
Erzincan İliç maden kazasının 4. duruşması başladı
Sanıklar için 2 yıldan 15 yıla kadar hapis isteniyor
Deprem ve yargıda geldiğimiz nokta: 6 yıl sonra mütalaa açıklandı
Kartal'da çöken Yeşilyurt Apartmanı'nda 21 kişi hayatını kaybetmişti
Kastamonu'da annesiyle kaybolan çocuktan kötü haber
Cansız bedenine ulaşıldı
Bahçeli grup toplantısında konuştu
'Valiliği ve Müftülüğü tebrik ediyorum'
Ahmed Şara, Amerikan Fox News kanalına konuştu
"(El Kaide) Geçmişte kalan bir konu"
İsrail, İran'a saldırmak için bahane arıyor
'Trump dönemi bitmeden rejimi devirme' vurgusu
ABD'de SDG'nin entegrasyonu konuşuldu
SDG mi Şam'a entegre olacak, yoksa Şam mı SDG'ye?
Satarsın vergi, kiraya verirsin vergi, kiralarsın vergi...
Devlet konutu vergi dairesi olarak görüyor
İşte ABD'nin Şara'dan beklentileri
Trump, Şara'yı öve öve bitiremedi
Yapıcı geçmiş!
Trump-Şara görüşmesinden ilk ayrıntılar
Uzmanlar ne diyor?
Sındırgı 11 Kasım'a da depremle başladı
BTP'den Mersin'de 'Geleceği Savunmak' programı
Konunun uzmanları doyurucu bilgiler paylaştı
Özgür Özel, CHP grup toplantısında konuştu
'30 ayda 4 bin 836 kişi iş kazalarında öldü'
İBB iddianamesi tamamlandı
İmamoğlu'na 2 bin 352 yıl isteniyor
Mısır Dışişleri Bakanı, Türkiye'yi ziyaret edecek
İkili ilişkiler ve bölgesel sorunlar ele alınacak
Erzincan İliç maden kazasının 4. duruşması başladı
Sanıklar için 2 yıldan 15 yıla kadar hapis isteniyor
Deprem ve yargıda geldiğimiz nokta: 6 yıl sonra mütalaa açıklandı
Kartal'da çöken Yeşilyurt Apartmanı'nda 21 kişi hayatını kaybetmişti
Kastamonu'da annesiyle kaybolan çocuktan kötü haber
Cansız bedenine ulaşıldı
Bahçeli grup toplantısında konuştu
'Valiliği ve Müftülüğü tebrik ediyorum'
Ahmed Şara, Amerikan Fox News kanalına konuştu
"(El Kaide) Geçmişte kalan bir konu"
İsrail, İran'a saldırmak için bahane arıyor
'Trump dönemi bitmeden rejimi devirme' vurgusu
ABD'de SDG'nin entegrasyonu konuşuldu
SDG mi Şam'a entegre olacak, yoksa Şam mı SDG'ye?
Satarsın vergi, kiraya verirsin vergi, kiralarsın vergi...
Devlet konutu vergi dairesi olarak görüyor
İşte ABD'nin Şara'dan beklentileri
Trump, Şara'yı öve öve bitiremedi
Yapıcı geçmiş!
Trump-Şara görüşmesinden ilk ayrıntılar
Uzmanlar ne diyor?
Sındırgı 11 Kasım'a da depremle başladı
BTP'den Mersin'de 'Geleceği Savunmak' programı
Konunun uzmanları doyurucu bilgiler paylaştı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.