Berat Gecesi

Günler su gibi akıyor. Mübarek üç ayların ikincisine eriştik. Şaban ayına. Yarın da Berat kandilini idrak edeceğiz.Berat kandili, Şaban ayının on beşinci gecesine denk gelir.Berat denmesinin iki nedeni vardır:Bu gecede, Rahman Allah tarafından tövbe edenlere kurtuluş fermanı verilir.Yine bu gece Allah’ın veli kullarına ziyana uğramaktan yana kurtuluş fermanı verilir.  Cenab-ı Hakk’ın, affımıza, feyz ve muhabbetimize, rahmetimize vesile kıldığı mübarek günlerden biridir, Şaban ayının ortasındaki bu gece. Berat gecesinin fazileti ile ilgili olarak Resûlullah (sav) efendimiz şöyle buyurmuştur:“Bu gece Şaban ayının yarısıdır. Dünya işleri ve kulların işleri bu gece Yüce Hakk’a arz edilir. Bu gece cehennemden azad edilenlerin sayısı; Kelb Kabilesi’nin koyunları sayısı kadardır.”Hacca gideceklerin adları da bu gece yazılır.    Uzun bir rivayette Hz. Peygamber’in Berat gecesi hakkında buyurdukları ve sabaha kadar ibadet yapması ile alakalı şu hadis nakledilir:“Babasından naklen şeyh Ebu Nasr, Muhammed, Abdullah b.Muhammed, İsmail b. Ömer Beceli, Ömer b. Musa Vecihi, babasından naklen Zeyd b. Ali Bütün bu raviler de rivayetlerini Hz. Ali (as) ye ulaştırmaktadır ki o da Resûlullah (sav) efendimizin şöyle buyurduğunu anlatmıştır:“Şaban ayının yarısı olduğu (15.) gece; Yüce Allah dünya semasını nüzul eder ve her Müslüman’ı bağışlar.Ancak şunlar hariç: Müşrik, bidat ehli, akrabalara gidiş-gelişi olmayan ve namusunu satan kadın.”Babasından naklen Ebu Nasr, Yahya b. Said, Urve yoluyla geçen rivayette Hz. Aişe’nin şöyle dediğini nakletmiştir:“Şaban ayının on beşinci gecesinde; gece yarısı olunca Resûlullah (sav) efendimiz yanımdan ayrıldı.Sonra şöyle devam etti:“Vallahi benim giydiğim, ipekten, deniz koyunu yününden, ipekten, ketenden, suftan değildi.Urve diyor ki:“Hz. Aişe’ye sordum: Giydiğin onlardan değildi de ya nedendi?”Şöyle anlattı:“Direzini kıldan, üstüne dokunan kısmı ise ibrişimdendi.”Hz. Aişe daha sonra şöyle devam etti:“Kendi kendime sandım ki: Resûlullah (sav) efendimiz, kadınlarından birinin yanına gitti. Hemen kalktım, onu evin içinde aramaya başladım. Ararken elim ayaklarına dokundu. kendisi secdeye varmıştı, şu duayı okuyordu, ezberledim:“Gizli halim ve hayalim, önünde secde etti. Kalbim sana inandı. Nimetlerle sana dönüyorum. Günahlarımı sana itiraf ediyorum.Nefsime zulmettim; beni bağışla; senden başka günah bağışlayacak yok.Cezandan affına sığınıyorum. Azabından rahmetine sığınıyorum. Darlığından hoşnutluğuna sığınıyorum. Senden sana sığınıyorum. Sen kendini övdüğün gibi ben de seni överim.”Resûlullah (sav) efendimiz, bu hal ile oturup kalktı; sonunda sabahı etti. İbadetten hiç ayrılmadı. Ayakları şişip ağrımaya başladı. Bir yandan ayaklarını ovuyor, bir yandan da şöyle diyordum:“Anam, babam sana feda olsun. Allah-u Teâlâ senin gelmiş ve gelecek günahlarını bağışlamamış mıydı? Allah-u Teâlâ böyle yapmamış mıydı ha, durum bu değil mi?”Bunun üzerine Resûlullah (sav) efendimiz bana şöyle buyurdu:“Ya Aişe, Allah’a şükreden bir kul olmayayım mı? Sen biliyor musun bu gecede ne gibi hayırlar var?”“Bu gecede ne vardır? Diğer gecelerden üstünlüğü nedir?”Benim böyle demem üzerine şöyle buyurdu:“Bu sene doğacak çocukların hemen her biri bu gece yazılır. Bu sene ölecek kimselerin hemen her biri bu gece yazılır. Kulların rızıklarının hemen her biri bu gece gelir. Kulların yapıp ettiği işlerin hemen hepsi bu gece Yüce Hak katına çıkarılır.” Bir ara da sordum:“Ya Resûlullah (sav) hemen herkes, Allah’ın rahmeti ile cennete girecek öyle mi?”Şöyle buyurdu: “Evet öyle, hemen herkes Allah’ın rahmeti ile cennete girecektir.”“Sen de mi ya Resûlullah (sav)?”“Evet, ben de. Ancak Allah-u Teâlâ beni rahmetine daldırmıştır.”Sonra başını ve yüzünü mesh etti.”(Hz. Abdülkadir Geylani, Gunyetüd Talibin, Şaban ayı bölümü)Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyen biz kullar, bu geceyi bol istiğfar, namaz ve Allah’ı anarak geçiririz inşallah. Bizlere de duayı eksik etmeyin.Yarın Berat gecesinde kılınacak namazı anlatalım.