BÜYÜLENMİŞ gibi bir AB'ye girme saplantısı içindeki AKP'nin Başmüzakerecisi Babacan Bey hâlâ buyuruyor ki Bir adım öndeyiz, masadan kalkan biz olmayacağız, biz çözüm istiyoruz. Babacan Bey, Kıbrıs'ı verip müzakereye devam eder görünmekten başka bir hedefi olmayan AKP'nin güdük politikasının başarısının delili olarak da İngiltere Dışişleri Bakanı'nın, Talat'ı ziyaretini gösteriyor. Tam bir gaflet örneği... Zira, üç sene önce Yaşar Yakış Bey ile beraber Bush'tan doksan milyar dolar istemeye gidip de esaslı bir nasihat alıp döndüklerini unutmuşa benzemektedir... Nitekim Straw da, Talat'ı ziyaretten çıktıktan sonra diyor ki: Bu ziyaretimin KKTC'ye karşı bir politika değişikliği ile bir alâkası yoktur. Sonra aynı İngiliz soğukkanlılığı ile ilave ediyor: Kıbrıs'ın tamamı AB'ye aittir. İzolasyon senin işinHANİ nerede kaldı izolasyonların kaldırılması, bir tedbiri var mı? Var elbette... İngiltere Dışişleri Bakanı bu konuda kaldırılmalı diye bize bir tavsiyede bulunuyor...Hey Co! Ambargoları ben koymadım, sen koydun ve sen kaldıracaksın. Kaldırılmasını da bana tavsiye etmeyeceksin. Görülmektedir ki hâlâ utanmaz bir gösteriye çıkılmıştır ve Türk'e verilecek hiçbir şey yoktur. Her şeyi İngiltere hazırlamakta ve elbette sadece kendi menfaatini düşünmektedir. Türkiye'ye de bu ziyaretle ve İngiltere Milli Takımı'nın Kıbrıs'ta maç yapmasıyla öğünmek ve ne olursa olsun müzakerelerin açılmasını Kıbrıs'ın elden gitmesinin tesellisi olarak yutmak kalmaktadır. Çünkü, AKP kendisini iktidarda tutabilecek başka bir yol görememektedir.Millet biraz hafızasını tazelese, AKP iktidarının bu yolda kaç defa, bir ileri bir geri sendelediğini görür. Bir tanesini hatırlatayım. Annan Planı referandumunun gecesi Türkler evet demiş, Rumlar hayır. Sayın Gül, televizyonda, dudakları tir tir titreyerek ve neredeyse ağlamaklı ve çok kötü oldu diyerek ve bundan sonra bize düşen KKTC'yi tanıtmaktır cümlesiyle biten konuşmayı yaparak, kendilerinin de Papadopulos'un evet diyeceğini zannettiklerini ve aldandıklarını ortaya koymuştu. Sayın Tayyip Beyefendi de Annan beni aldattı dememiş miydi? Aradan iki sene geçti şimdi izolasyonların kaldırılmasına razıyız diyorlar. Yâni KKTC'ye elveda... Yavruvatan'a elveda... Kıbrıs, AB hayaline kurbandır. O üzüntü ne idi, bu şetaret nedir? İnatla yürümekNİTEKİM Kıbrıs'ta çıkan Volkan Gazetesi başyazarı Sabahattin İsmail bu denklem yanlıştır diyor. İzolasyonların kaldırılması, eşittir Türk limanlarının açılması değil, KKTC'nin tanınması eşittir Türk limanlarının açılması olmalıydı, diyor. Üstelik bizim durumumuz Anavatan sayesinde düzelmiştir, zaten izolasyonlara rağmen birçok ticari ilişkimiz var diyor. İlave ediyor: Türk limanlarının Rumlar'a açılması, Rum tarafının tanınması KKTC'nin gömülmesi demek olacağı gibi Rum armatörlerin senede birkaç milyar dolar kazanmasına da sebep olacaktır. Ama... Ne fayda? Evet ne fayda? AKP, iktidarının sigortası olarak gördüğü AB yolunda hiçbir tehlikeyi hesaba katmadan inatla yürüyor. Orhan Pamuk için özel muamele yapıyor. Basını memnun etmek için elinden geleni ardına koymuyor. AİHM'nin, Mecburi askerlikten ötürü Türkiye'yi mahkûm etmesine aldırmıyor... Masadan kalkan biz olmayacağız diyor. Şapa otursa bile masada oturmayı marifet sayıyor. Yeter ki artık yıpranan iktidarını biraz daha devam ettirebilsin. Yavruvatan'ı feda etmek pahasına. Yavrusunu feda eden... Ne yapmaz ki? Ergun Göze / Tercüman
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.