Karadeniz bölgesindeki siyasi parti oluşum çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdüren Kuvay-ı Milliye kadrosu Gümüşsaray tesislerinde Gümüşhanelilerle bir araya geldi.
Başta kadronun mimarı, hamurkarı, fikir ve mana üstadı Prof. Dr. Haydar Baş olmak üzere Yeni Mesaj Gazetesi yazarı Ali Değirmenci, Meltem Kolejleri Koordinatörü Hayri Baş, Yeni Mesaj Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Emin Koç, İGDAŞ eski Genel Müdürü Fuat Şengül, Yeni Mesaj Gazetesi Yazı İşleri Müdürü İbrahim Berk, Hukukçular Cemiyeti Genel Başkanı Av. Hakan Güler, Yeni Mesaj Gazetesi Yazarı Yargıtay eski Hakimi Ahmet Erimhan, Sanayici-işadamı Nihat Hekimoğlu, Emekli Albay Ahmet Kurt, Dr. Nuri Kaplan, Orman Mühendisi Turhan Demir, Tarihçi Tahsin Aydın, Gazeteci-Yazar Muharrem Bayraktar, Fizik Yüksek Mühendisi Harun Kayacı, Sanatçı Ali Altın, Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi'den oluşan Kuvay-ı Milliye yürüyüşü kadrosu, Gümüşhane'nin ileri gelen esnaf, sanayici ve işadamlarına vatan ve milletin karşı karşıya bulunduğu tehlikeleri ve bu tehlikelerin hangi kılıklarla milletin karşısına dikildiğini anlattı. AB'ye şirin gözükmek için yapılan şaklabanlıkların ve IMF dayatmalarına "evet" demenin ülkeni başına açtığı kriz ve ördüğü çoraplar hakkında bilgiler sundular. Krizin nedeninin beceriksiz siyasetçilerin kendini küreselleşme rüzgarına kaptırması olduğunu dile getirdiler. Bir şekilde ülkenin kaderine hükmetme konumunda kendini bulan hemen herkesin "Ben ABD'ye daha iyi derviş olurum" yarışında bulunduklarını belirten Kuvayı Milliye kadrosu, onbinlerce misyonerin misyonerin yerli işbirlikçileri ile birlikte Türk insanın örfünü, adetini, geleneğini, maneviyatını, değer yargılarını nasıl bozmaya çalıştıkları haberini verdi.
Üretim çökertiliyor
Türkiye'de üretime darbe vurulduğundan, üretimin yok eldidiğinden hareketle, "Dünyanın neresinde fabrikalarını kapatarak, tarım arazisine çöle çevirerek, işçisini sokağa dökerek kalkınan ülke var" diye sordular, problemleri çözmekle yükümlü siyasetçilerin bizzat kendilerinin problem olduğunu teşhisini yaptı.
Yağmurdan kaçarken doluya tutulma tehlikesi
Kuvay-ı Milliye kadrosunun başlattığı yürüyüşle milletin, vatan ve millet üzerinde oynanan oyunları görmeye başladığına, bunu gören oyuncuların da ülkeni önüne yenilikçi adı altında yeni bir taş koymaya çalıştıklarına dikkat çektiler. Kuvay-ı Milliye kadrosu; yağmurdan kaçarken doluya tutulanmaması gerektiğinin altını çizdiler. Dr. Nuri Kaplan'ın dilinde, "adı geçen dolu ABD'den Yahudi lobilerinden icazet aldı. Vatikan'a uğradı. Mayalarını ceplerine koydu. Bu insanlar bu mayayı Türkiye'ye çalmaya çalışıyorlar. Bu maya tutar mı? Elbette tutmaz" diyen Kuvay-ı Milliye kadrosu, Ahmet Erimhan'ın dilinden; "Tabağımıza aynı tavanın balıklarının konulduğunun farkına varalım" çağrısında bulundu. Av. Hakan Güler'in dilinden, deneme tahtasına çevrilen ülkemizin yeni denemeleri kaldırmaya müsait olmadığını hatırlattı. İbrahim Berk'in dilinden, "Türkiye'nin çıkışı Atlantik ötesinden estirilen yalan ve yaban rüzgarında değil, şairin "Bir bayrak dalgalanmak için rüzgar bekliyor" dediği şekliyle Anadolu rüzgarında, ABD patentli Derviş'lerde değil Anadolu dervişlerindedir" tespitini yaptı. Selim Kotil'in ağzından, "Bu millet çağa ayak uyduracak değil bu milletin mührünü çağa vuracak bir devlet adamını bekliyor" ifadesini Kullandı. Kotil bu devlet adamının planı, projesi, ile Türkiye'nin problemlerini 24 saatte çözmek için beklediğini söyledi. Bütün bu açıklamalardan sonra Gümüşhaneliler, çözümün, kapılarını çalan, ayaklarına gelen Kuvay-ı Milliye kadrosunda olduğunu gördü. Ülkeyi bulunduğu vahim durumdan çıkarıp dünyada lider hale getirmek için Kuvay-ı Milliye kadrosu ve ruhu ile birlikte yürümeye söz verdi. "Zaten böyle bir gerçeğin kapımızı çalacağını biliyorduk" dedi.
Başta kadronun mimarı, hamurkarı, fikir ve mana üstadı Prof. Dr. Haydar Baş olmak üzere Yeni Mesaj Gazetesi yazarı Ali Değirmenci, Meltem Kolejleri Koordinatörü Hayri Baş, Yeni Mesaj Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Emin Koç, İGDAŞ eski Genel Müdürü Fuat Şengül, Yeni Mesaj Gazetesi Yazı İşleri Müdürü İbrahim Berk, Hukukçular Cemiyeti Genel Başkanı Av. Hakan Güler, Yeni Mesaj Gazetesi Yazarı Yargıtay eski Hakimi Ahmet Erimhan, Sanayici-işadamı Nihat Hekimoğlu, Emekli Albay Ahmet Kurt, Dr. Nuri Kaplan, Orman Mühendisi Turhan Demir, Tarihçi Tahsin Aydın, Gazeteci-Yazar Muharrem Bayraktar, Fizik Yüksek Mühendisi Harun Kayacı, Sanatçı Ali Altın, Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi'den oluşan Kuvay-ı Milliye yürüyüşü kadrosu, Gümüşhane'nin ileri gelen esnaf, sanayici ve işadamlarına vatan ve milletin karşı karşıya bulunduğu tehlikeleri ve bu tehlikelerin hangi kılıklarla milletin karşısına dikildiğini anlattı. AB'ye şirin gözükmek için yapılan şaklabanlıkların ve IMF dayatmalarına "evet" demenin ülkeni başına açtığı kriz ve ördüğü çoraplar hakkında bilgiler sundular. Krizin nedeninin beceriksiz siyasetçilerin kendini küreselleşme rüzgarına kaptırması olduğunu dile getirdiler. Bir şekilde ülkenin kaderine hükmetme konumunda kendini bulan hemen herkesin "Ben ABD'ye daha iyi derviş olurum" yarışında bulunduklarını belirten Kuvayı Milliye kadrosu, onbinlerce misyonerin misyonerin yerli işbirlikçileri ile birlikte Türk insanın örfünü, adetini, geleneğini, maneviyatını, değer yargılarını nasıl bozmaya çalıştıkları haberini verdi.
Üretim çökertiliyor
Türkiye'de üretime darbe vurulduğundan, üretimin yok eldidiğinden hareketle, "Dünyanın neresinde fabrikalarını kapatarak, tarım arazisine çöle çevirerek, işçisini sokağa dökerek kalkınan ülke var" diye sordular, problemleri çözmekle yükümlü siyasetçilerin bizzat kendilerinin problem olduğunu teşhisini yaptı.
Yağmurdan kaçarken doluya tutulma tehlikesi
Kuvay-ı Milliye kadrosunun başlattığı yürüyüşle milletin, vatan ve millet üzerinde oynanan oyunları görmeye başladığına, bunu gören oyuncuların da ülkeni önüne yenilikçi adı altında yeni bir taş koymaya çalıştıklarına dikkat çektiler. Kuvay-ı Milliye kadrosu; yağmurdan kaçarken doluya tutulanmaması gerektiğinin altını çizdiler. Dr. Nuri Kaplan'ın dilinde, "adı geçen dolu ABD'den Yahudi lobilerinden icazet aldı. Vatikan'a uğradı. Mayalarını ceplerine koydu. Bu insanlar bu mayayı Türkiye'ye çalmaya çalışıyorlar. Bu maya tutar mı? Elbette tutmaz" diyen Kuvay-ı Milliye kadrosu, Ahmet Erimhan'ın dilinden; "Tabağımıza aynı tavanın balıklarının konulduğunun farkına varalım" çağrısında bulundu. Av. Hakan Güler'in dilinden, deneme tahtasına çevrilen ülkemizin yeni denemeleri kaldırmaya müsait olmadığını hatırlattı. İbrahim Berk'in dilinden, "Türkiye'nin çıkışı Atlantik ötesinden estirilen yalan ve yaban rüzgarında değil, şairin "Bir bayrak dalgalanmak için rüzgar bekliyor" dediği şekliyle Anadolu rüzgarında, ABD patentli Derviş'lerde değil Anadolu dervişlerindedir" tespitini yaptı. Selim Kotil'in ağzından, "Bu millet çağa ayak uyduracak değil bu milletin mührünü çağa vuracak bir devlet adamını bekliyor" ifadesini Kullandı. Kotil bu devlet adamının planı, projesi, ile Türkiye'nin problemlerini 24 saatte çözmek için beklediğini söyledi. Bütün bu açıklamalardan sonra Gümüşhaneliler, çözümün, kapılarını çalan, ayaklarına gelen Kuvay-ı Milliye kadrosunda olduğunu gördü. Ülkeyi bulunduğu vahim durumdan çıkarıp dünyada lider hale getirmek için Kuvay-ı Milliye kadrosu ve ruhu ile birlikte yürümeye söz verdi. "Zaten böyle bir gerçeğin kapımızı çalacağını biliyorduk" dedi.