Ankara'dan gelen misafirlerimizle birlikte, Erzurum'un dumanlı dağlarını bir bir geçerek, Erzincan'ın o güzel bağlarına ulaşmak için, Fırat nehrini bazen sağımıza, bazen solumuza alarak ilerliyoruz. Doğu'dan Batı'ya doğru süren yolculuğumuz gün batımından önce Erzincan'ın manevi mimarlarından, sembol isim Terzi Baba'yı ziyaretimizle noktalanıyor. Bağımsız Türkiye Partisi Erzincan İl Teşkilatının tertip ettiği iftar programı için yüzden fazla insanla bir çatı altında, iftar için ilahi fermanı bekliyoruz. Amirinden memuruna, şehirlisinden köylüsüne Erzincan'ın bir özeti olmuştu adeta. İftar yemeğinin ardından BTP Erzincan İl Başkanımız Turan Aydoğdu'nun hoş geldiniz makamında kısa fakat çok şeyler anlatan konuşmasını dinledik. Ardından, mikrofon bizim elimize tutuşturuldu. Çok kıymetli Erzincanlı kardeşlerimize, hem de öyle bir vakitte, iftarın hemen ardından selam vererek, onlara hitap etmek, elbette bizim için bir nasipti, dilimiz döndüğünce, aklımız erdiğince bir şeyler söylemeye çalıştık. Güzel insanlarla, eli nasırlı, çilekeş, vatan deyince heyecanlanan, bayrak deyince, bağımsızlık deyince aşka şevke gelen vakur insanlarla birebir görüşmelerimiz oldu. Cennet vatanımızın hem siyasi, hem iktisadi, hem de kültürel atmosferinden, gidişatından oldukça rahatsız olduklarını müşahade ettik. Basiret ehli her vatandaşımız gibi, Erzincanlı kardeşlerimiz de AB hayali uğruna verilen tavizlerden, medyanın pompalaması ile şişirilen AB balonunun daha işin başında patlamasından mevcut hükümeti sorumlu tutuyorlar ve iktidarı, gerçekleri saklamakla suçluyorlardı. Gecenin ilerleyen saatlerinde, yerel kanallardan birinde haberleri izlerken gördük ki, aynı gün Erzincan'a çok sayıda AKP milletvekili ve dört tane de bakan gelmiş. Fakat şunu müşahade ettik ki, bakanların etrafında az sayıda bürokratın dışında halktan, esnaftan, köylüden kimsecikler yoktu. Erzincan İl Başkanımızın şu tesbiti günü özetliyordu; "BTP'nin iftar programında Erzincan halkı vardı, AKP'nin iftarında ise sadece bakanlar ve bürokratlar vardı."
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024