Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın şu cümleleri hala beynimi zonklatıyor:"Satarım kardeşim, her şeyi satarım, babalar gibi satarım." "Önüme ne gelirse satarım.""Ne banka bırakacağız, ne fabrika, ne de işletme. Liman da bırakmayacağız. Hepsini satacağız!" "Kar edeni de, zarar edeni de satacağız!" "Stratejik yer imiş? Ne stratejisi, önemli olan müşteri bulmak! Müşteri gece gelsin, pijamayla çıkarım karşılarına." "Parayı veren düdüğü çalar? TÜPRAŞ'ı Ruslara satar mısın, diyorlar. Satarım arkadaş!"Vatan topraklarını satan, her şeyi satar; niye satmasın?Ne zamana kadar, diye sorarsanız, bunun cevabı açıktır: Her şeyi satanları, Türk milleti satana kadar?Nerede çöpten "artık erzak" toplayan bir Türk evladı veya Türk anası görsem, Unakıtan'ın "her şeyi satarım"lı cümleleri beynimi zonklatıyor. Kahve köşelerinde pinekleyen veya sokak başlarını kesen işsiz-güçsüz milyonlarca Türk evladından biriyle karşılaşsam, Unakıtan'ın bu "her şeyi satarım"lı cümleleri beynime çullanıyorlar. Ne zaman 70 milyon Türk evladının alın terine şahit olsam, ne zaman tüyü bitmemiş yetimlerin ahvaline şahit olsam, ne zaman civan gibi kocalarını vatan uğruna şehit vermiş telli duvaklı gelinlerin ve bağrı yanık anaların evlerinden yükselen açlık feryatlarını duysam Unakıtan'ın bu "her şeyi satarım"lı cümleleri karabasan gibi çöreklenir yüreğime? nerede bir işçi, bir memur, bir emekli, bir dul, bir garip görsem, ne zaman meteliğe kurşun sıkan 70 milyon Türk evladından birine rastlasam Unakıtan'ın "her şeyi satarım"lı cümleleri yakar bağrımı.Bu "karabasan"dan, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş beyin yüzlerce bilim adamı tarafından Nobel ödülüne aday gösterilen Milli Ekonomi Modeli, Milli Devlet tezi ve Sosyal Devlet projeleri kurtarır beni.Önceki gün İstanbul Sanayi Odası, "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2005 Raporu"nu açıkladığında yine "her şeyi satarım"lı cümleleriyle Unakıtan canlandı hafızamda.2005'te 14.2 milyar YTL'lik (yani 14.2 katrilyon TL) üretimden satış rakamıyla yine birinci sırayı TÜPRAŞ aldı. TÜPRAŞ'ın 500 büyük sanayi kuruluşunun toplam üretimden satışları içindeki payı artış göstererek yüzde 9.5'e yükseldi.AKP'nin sattığı işletmeye bak? Altın yumurtlayan tavuğu kesmek buna denir.TÜPRAŞ'ın satış işlemleri gitti-geldi, gitti geldi. Nihayet TÜPRAŞ'taki yüzde 51'lik kamu payı Eylül 2005'te yapılan ihalede Koç-Shell ortak girişim grubuna 4,1 milyar dolara satıldı ve hisse devri Ocak 2006'da ayında gerçekleştirildi.Yılda 14.2 katrilyon TL'lik üretimden satış yapan TÜPRAŞ, 4. 1 milyar dolara elden çıkartıldı.İş bu kadarla bitse? Bu TÜPRAŞ'ın yüzde 14.76'lık hissesi, Başbakan R. T. Erdoğan ve maliye Bakanı Unakıtan'ın tanıdıkları Yahudi Sami Ofer'e sümen altından satılmış.Yüzde 14.76'lık hisse, Yahudi Ofer'e 569.3 milyon YTL'ye satılmış.Niye "sümen altından" diyorum; ben demiyorum, mahkemeler diyor. Ankara 12. İdare Mahkemesi ve Danıştay 13. Dairesi diyor. Mahkemeler, TÜPRAŞ hisselerinin satışında "gerekli aleniyet şartları" oluşturulmadığı, "kamu yararına uygun davranılmadığı"nı ve "satışın hukuka aykırı" olduğunu söylüyor.Buna "satış" denmez, "özelleştirme" denmez; "peşkeş" denir diyor, peşkeş? Anlayana? Tüpraş, yani Peşkeş bir numarada? Siz şimdi TÜPRAŞ'ın yüzde 14.76'lık kısmını sümen altından Yahudi Ofer'e peşkeş çeken AKP'den, İsrail'e karşı kınama ve tepki bekliyorsunuz, öyle mi?AKP, mahkeme kararını uyguluyor mu? Ne zamandan beri sürüncemede bu karar?! Bunu da, AKP kurmaylarına, Erdoğan ve Unakıtan'a sorun bakalım, ne cevap verecekler?!Artık bu kadar saf olmayalım Allah aşkına; çünkü TÜPRAŞ gitti bir yana, vatan gidiyor, vatan? Vatanın gittiği yerde ne namus kalır, ne din, ne devlet, ne insanlık, ne şeref! Vatanını yitiren, vatanını ecnebiye kaptıran komşularımız bunun en canlı ve en yakın örneği. Son bir bilgi notu daha sizlere; özelleştirme peşkeşine maruz bırakılan TÜPRAŞ'ta toplam 828 çalışanın işine son verildi? Tabii, hepsi yasal işlem canım."Vatan satmak" yasal olduktan sonra, yasal olamayacak daha ne olabilir ki...!?Eski ve yeni bütün bu IMF'cilerden ve peşkeşlerden vatanımızı, milletimiz, işletmelerimizi, ekmeğimizi, aşımızı kurtarmanın yolu vardır: BTP Genel Başkanı işte bu "milli" ve "evrensel" yolu gösteriyor. Hesabını yaptı, formüllerini çıkardı, kaynaklarını toparladı ve kitabını yazdı. Dünyanın yüzlerce ekonomisti ve bilim adamı tarafından Nobel Ödülü'ne aday gösterildi? Bundan daha güzel bir müjde olabilir mi? "Bu sefer BTP, bu defa Haydar Baş" diyenler, yüce milletimize ve insanlığa işte bu "gerçek müjde"yi veriyorlar.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019