Bir ülkede çarpılanlar varsa…

Biz ne bilelim, elbette ekonomik açıdan kimlerin, hangi kesimlerin çarpıldıklarını hazinenin başındaki bakan bilir.

Sayın bakan dedi ki; "küçük yatırımcılar çarpıldılar, eziyet edildiler, şimdi de kara kara düşünüyorlar."

Hemen herkes, her kesimden çevrelerinde, çarpılan ve eziyet gören çok sayıda insanın acıklı hikayelerini dinleyip duruyorlar bu günlerde.

Ekonominin gerçek manada 'gözlerdeki ışıltı' olduğunu ışıl ışıl gözlerle ve şeker kıvamındaki sözlerle anlatan sayın bakan, çarpılanları çok net tarif etti ama çarpanların eşkallerini vermedi her nedense.

Bir yerde, bir ülkede çarpılanlar varsa elbette çarpanlar da vardır.

Yetmişli, seksenli yıllardaki adı ile 'dövize çevrilebilir mevduat' operasyonunda bakanın ifadesi ile çarpılanlar o kadar çok ki, dikkatli bir bakışla toplumun neredeyse yüzde doksanının 'çarpılanlar' sınıfından olduğunu anlayabilirsiniz.

"Kimsesizlerin kimsesi olacağız" sloganıyla iktidar olan bir kadronun devri iktidarında kitleler, mağdur olanlar ve eziyet görenler, ufak ufak birikimlerini kaybedenler gerçekten  'Bizi çarpanlar kimler' diye merak ediyorlar.

Bir yolunu bulup da Karaman Hoca'ya mı sorsak acaba?

Bu toplumda çarpıldık, sendeledik, tökezledik, paramızın pula dönüşmesi sürecinde küçük birikimlerimiz zaten buharlaşmıştı, 20 Aralık gecesinde ise iyice ayazda kaldık, malum kara kış ayındayız.

Hocam kesinlikle siz daha iyi bilirsiniz, bizi kimler çarptı?

İktidar her ne zaman darda kalsa, fetva sıkıntısına düşse, bir türlü izah edemediği acayip haller yaşasa, sizler derhal, şafak söker gibi; "fetvacı geldi hanııım" tadında imdadına yetişiyorsunuz.

Bir ülkede çarpılanlar varsa çarpanlar da mutlaka vardır, acaba bu konuda çarpılanlara da bir yardımınız dokunur mu desek?

Hocanın bunca yoğun işleri arasında 'çarpılanlara ve eziyet görenlere' ayıracak bir vakti olur mu bilmem?

'Kur garantili mevduat hesabı' açan zenginlere ödenecek olan faiz artı kur farkına 'hibe' demişsiniz de, yukarıdan beri sözünü ettiğimiz 'çarpılanların' vergilerinden, zeytin-peynir, ekmek-süt paralarından toplanacak havuzdan 'hibe' makbul olur mu hocam?

Bizimki de boşuna merak işte?

Nüfusun yüzde doksanını çarpanları merak ediyoruz, hocanın taze taze fetvasındaki 'hibe' meselesini merak ediyoruz…

'Kat kat, katmerli faiz' anlamındaki bu yeni uygulamayı, hacılara-hocalara, nasıl yapıp da; 'faizle mücadele' diye yutturduklarını merak ediyoruz, ediyoruz da ediyoruz…