Bir ‘varlık kuyruğu’ daha…

En son ki yerel seçimler arifesinde, iktidar partisine mensup belediyeler eliyle şehirlerin çeşitli meydanlarında açılan tanzim-satış çadırlarından, biraz ucuz patates ve soğan alabilmek için oluşan uzun kuyrukları, Sayın Erdoğan böyle tanımlamıştı; 'Bunlar varlık kuyrukları varlık varlık'.

İşte o 'varlık kuyrukları' başta İstanbul ve Ankara olmak üzere birçok Büyük Şehir Belediyelerinin, muhalefet partilerine geçmesine sebep olmuştu ki, zaten ondan sonra da memleketin dört bir yanında söz konusu 'varlık kuyrukları' âdeta mantar gibi çoğaldı.

Yeni bitirdiğimiz 2022 yılı boyunca ucuz ekmek, yağ ve şeker kuyrukları en çok konuşulan konular arasında yer aldı.

Şimdilerde, İstanbul'un Beylikdüzü ilçesinde, her sabah saat 06.00 civarında, yani güneşin doğmasına iki saatten fazla olduğu bir zaman diliminde, Et ve Süt kurumu mağazası önünde oluşan yepyeni bir 'varlık kuyruğu' gözlemlenmeye başladı.

Et ve süt fiyatları malum olduğu üzere özellikle son zamanlarda füzelerle yarışır hale geldi, dar gelirlinin, emeklinin özellikle et ve kıymayı kasaplardan alması imkânsızlaştı.

Şimdilik, kasaplarda 200 TL. civarında seyreden et ve kıyma fiyatları, söz konusu kurumda 90 TL.'ye satılınca, haliyle mağaza önünde uzun, hem de upuzun 'varlık kuyrukları' oluşuyor ve sadece bir kilo et ya da kıyma alabilmek için saatlerce bekleyen vatandaşlar, kuyruğun çok arkalarında kalmışlarsa, çoğu kez eli boş dönmek zorunda kalıyorlar.

Emekli maaşlarının asgari ücret seviyesine yükseltilmesi teklifini reddetmek için, Meclis Genel Kuruluna, nefes nefese koşan iktidar bloğuna mensup vekillerin, bu ve benzer manzaralar karşısında ne düşündüklerini, yüzlerinin birazcık et rengine dönüşüp dönüşmediğini gerçekten merak ediyoruz.

Her hal ve şartta, iktidarı savunmak için, ona toz kondurmamak için memlekette yokluğun ve yoksulluğun olmadığını söylemekte ısrar eden vatandaşlarımızın dahi, söz konusu bu 'varlık kuyrukları' hakkında ne düşündüklerini, bunları nasıl savunduklarını da merak ediyoruz.

Gerçekten merak etmeğe değmez mi, sormak-sorgulamak gerekmez mi?

Hangi haramiler yedi, hangi haramilere yedirildi bu milletin et ve süt hakkı ki, şimdi emeklisi, dar gelirlisi, yetişme çağındaki çoluğu-çocuğu en temel besin kaynağı olan ete ve süte erişemez ve ulaşamaz hale geldi?