BTP’de buluşalım!

Önce cemrelerden başlayalım. Havaya ve suya düşerek baharın ilk müjdecisi oldular. Şubat ayı,  boyunun küçüklüğüne rağmen baharın mübâşirliğini yaparken önemli olayların da yıldönümünü tarihe düşmektedir. Dün 27 Şubat, Rusya'nın önemli siyasi organı Duma'da cemrenin ekonomiye düşüşünün 6. yıldönümüydü. Tarihler 27 Şubat 2013'ü gösterirken bir Türk evlâdı Prof. Dr. Haydar Baş, dünyayı tersine çeviren, yeryüzü nüfusunun yarısını etkisi altına alan tezini, Milli Ekonomi Modeli'ni Moskova'da ülkenin en önemli kurumu Duma Meclisi'nde 4 saati aşkın süren konuşmasıyla anlattı. Rusya projeyi örnek aldı ve krizden çıkmayı başardı. Bir başka şey daha oldu, "Haydar Baş gibi düşünmek" deyimi Rus halkı arasında yayılmaya başladı.

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın MEM (Milli Ekonomi Modeli) projesi, düştükleri ekonomik krizden kurtulmanın yollarını arayan ülkelere ışık olmuştur, çare olmuştur.

Şubat dedik ya! Yine geçtiğimiz Pazar günü, 24 Şubat'ta Haydar Baş Hocamız bir büyük buluşmaya imzasını atmıştır. Hangi siyasi düşünce, hangi kurum ve kuruluş, hangi inançtan olursa olsun herkesi davet ederek İstanbul'da "Barışı konuşmak budur" dedirtecek adımlarından birini daha atmıştır. Mesela oturduğum masada ilk kez tanıştığım sanatçılar, gazeteciler ve düşünce insanları vardı ve dahası başka başka partilere, en azından, sempati besliyorlardı. Ancak toplantı bittiğinde, sempati Haydar Baş ve partisi BTP'ye, seçimdeki adaylarına çevrilmişti. Sempatinin ekseninde Atatürk vardı, gerçek Atatürk'ü ulusumuza ve tüm dünyaya anlatan "Hoş Geldin Atatürk" vardı; insanca yaşama hakkını sağlayacak, zengin-fakir uçurumunu kaldıracak projeler vardı, sosyal barış projeleri vardı.

31 Mart Mahalli Seçimleri öncesi "hukuk, seçim ve etik" çerçevesinde insanlarımız bir barış ortamında yan yana gelebiliyorsa, adres bellidir: Bu buluşmayı sağlayan Haydar Baş ve partisi BTP'dir. 

Seçim yeniyse de dertler eskidir. BTP adayları çatı proje MEM'i yerel yönetime taşıyarak, demokrasinin beşiği ve vitrini olan kentlerde uygulayacaklardır. Projenin uygulandığı ve çözüm sağladığı uluslararası düzlemde ispatlanmış, dünya nüfusunun yarısı refaha kavuşmuştur. Başkaları bu projeden istifade etmektedir. İşte bu yerel seçimler fırsattır ve Hocamızın projesi kendi ülkemizde, kendi insanımıza fayda sağlayabilecektir. Eller bunu becerebiliyorsa, eserin bizzat sahibinden projeyi öğrenen öğrencileri, yani BTP adayları uygulama sorumluluğunu taşıyabilecek ehliyete sahiptirler.

Örneği müzik alanından verelim; bir eseri bestecisinden bizzat dinleyerek öğrenen sanatçı o eseri hakkıyla icra eder. Öyle olmayıp da sadece notasından öğrenen icracının yaptığı iş deşifreden yani solfejden öteye gidemez. Tabii ki, çok büyük yorumcular müstesnadır.

Çözümler üretecek, sosyal belediyeciliği hedef alan adayların yer aldığı BTP buluşma adresimiz olsun!