Bağımsız Türkiye Partisi, Alevi yurttaşlarımızın hayatlarını kolaylaştırmak ve inanç hürriyetlerini doyasıya yaşayabilmelerini sağlamak için 13 maddelik bir 'manifesto' yayınladı.
Bağımsız Türkiye Partisi, Alevi yurttaşlarımıza yönelik 'tarihi önem'de 13 maddelik bir 'manifesto' yayınladı. Geçtiğimiz hafta sonu Manisa'da Saruhan Otel'de düzenlenen toplantıda kamuoyuna ilan edilen manifestoda, "Geldiğimiz nokta itibarı ile Pandoranın Kutusu açılmış; ülkeyi ülke, milleti millet, inancımızı inanç yapan tüm ölçüler yıkılmıştır" denildi. Bu sürecin adının kaos olduğu vurgulanan 'bildirgede', şu noktalar öne çıkarıldı: "Gelin bu kaosu bir fırsata çevirelim. Krizden - iflastan kendi çözümüzü üretelim. Batıdan ödünç kavramlarla, onların bize yazdıkları senaryolarla değil, kendi zenginliğimizi çare yaparak, hastalığımıza ilaç bulalım".
İşte o bildirge
1- Bırakınız Alevi vatandaşlarımız din hürriyetini doya doya yaşasın! Çöldeki insanı bir bardak su ile kandırmayalım. Ehli Beyt aşıkları bırakalım da tertemiz nehirden kana kana dilediğince su içsin!
2- Alevi vatandaşlarımızı sözde bir demokratik zenginlik unsuru değil, kurucu iktidarın ta kendisi yapalım.
3- İnancımız odur ki, Alevi vatandaşlarımız azınlık değil, ülkenin sahibidir. Sorunlar ancak bu temel prensip ile Hakikat'e, ilme, tarihin gösterdiği doğru yoldan yana tavır alarak çözülür.
4- Hz. Ali'siz bir Din olabilir mi? Aleviliğe hayır demek Dine - İslam'a da hayır demektir. O nedenle ille de Ali, ille de Ali diyoruz.
5- Diyanet İşleri Başkanlığı Alevi vatandaşlarımıza lütfen - keremen değil, tüm boyutları ile açılacak. Diyanet İşleri Başkanlığı Ehli Beyt sevgisi ile yeniden yapılandırılacaktır.6- Ehli Beyt Üniversitesini kuracağız. Sadece Alevi vatandaşlarımız değil, milletin tamamı Ehli Beyt'i buradan öğrenecektir. Bu üniversite sadece Anadolu'ya değil, dünyanın dört bir yanına hizmet götürecektir.
7- Cemevleri bir ibadethane, insanımızı olgunlaştıran merkezler, halkımızın kalbinin çarptığı, her türlü din hizmetinin verildiği yerler olarak hak ettiği yasal statüye kavuşturulacaktır.
8- Sağ-sol ayrımı ne kadar suni, ise Alevi - Sünni gibi ayrılıklar da o kadar yapaydır. Alevi vatandaşlarımıza teşekkür etmeliyiz ki, bu tuzağa şu ana kadar düşmemişlerdir.
9- Bu tuzağa düşülmemişse bunun bir nedeni de sağduyulu Alevi kuruluşlarımızın yaptığı önderliktir. O nedenle bu teşkilatlara devlet hizmet etmeyi bir vazife kabul etmeli ve bu hizmet kurumsallaşmalıdır.
10- Toplum tarafından kabul görmüş kavramlarla oynanarak ülke bir çatışma ortamına sürüklenmiştir. Bu kavramlardan biriside Ehli Beyt'tir. Bu oyunu bozmanın yolu Ehli Beyt'e sahip çıkmak Ehli Beyt'e hizmet etmektir. Bunu kabul etmeyen hiçbir çıkış çözüm değildir.
11- Alevi Çalıştayı vesaire gibi toplantılar göstermelik olmayacaktır. Hükümetin yön verdiği, Alevisiz bir Alevilik buralarda dayatılmayacaktır. İktidar elinde kalem Alevi vatandaşlarımızın dediklerini not alacak ve sonra da bunun gereklerini ifa edecektir.
12- Hükümetin yaptığı hiçbir açılım çözüm değildir. Açılımların yarayı kangrene çevirmekten başka bir şeye hizmet etmediği görülmüştür. Bunun temel nedeni hükümet yetkililerinde vatandaşlarımıza hizmet etme aşkının olmamsıdır. Onlar ellerine verilen metinlerle hareket ettikleri için, Ehli Beyt-i tanıyıp sevemedikler için ve tarihsel yanlışlarla kafaları dolu olduğu için isteseler de hizmet edemezler.
13- Ülke en kritik süreçten geçerken siyaset samimi projeler üretmeli, tüm çatışma alanlarını ortadan kaldırmalıdır. Ve bundan bir sinerji üretmelidir. Tıpkı 13. yüzyılda olduğu gibi Ahmet Yeseviler, Hacı Bektaşı Veliler ve Hacı Bayramı-ı Velilerin ufku ile bir İnanç, Millet ve Devlet inşa etmeliyiz.
Bağımsız Türkiye Partisi, Alevi yurttaşlarımıza yönelik 'tarihi önem'de 13 maddelik bir 'manifesto' yayınladı. Geçtiğimiz hafta sonu Manisa'da Saruhan Otel'de düzenlenen toplantıda kamuoyuna ilan edilen manifestoda, "Geldiğimiz nokta itibarı ile Pandoranın Kutusu açılmış; ülkeyi ülke, milleti millet, inancımızı inanç yapan tüm ölçüler yıkılmıştır" denildi. Bu sürecin adının kaos olduğu vurgulanan 'bildirgede', şu noktalar öne çıkarıldı: "Gelin bu kaosu bir fırsata çevirelim. Krizden - iflastan kendi çözümüzü üretelim. Batıdan ödünç kavramlarla, onların bize yazdıkları senaryolarla değil, kendi zenginliğimizi çare yaparak, hastalığımıza ilaç bulalım".
İşte o bildirge
1- Bırakınız Alevi vatandaşlarımız din hürriyetini doya doya yaşasın! Çöldeki insanı bir bardak su ile kandırmayalım. Ehli Beyt aşıkları bırakalım da tertemiz nehirden kana kana dilediğince su içsin!
2- Alevi vatandaşlarımızı sözde bir demokratik zenginlik unsuru değil, kurucu iktidarın ta kendisi yapalım.
3- İnancımız odur ki, Alevi vatandaşlarımız azınlık değil, ülkenin sahibidir. Sorunlar ancak bu temel prensip ile Hakikat'e, ilme, tarihin gösterdiği doğru yoldan yana tavır alarak çözülür.
4- Hz. Ali'siz bir Din olabilir mi? Aleviliğe hayır demek Dine - İslam'a da hayır demektir. O nedenle ille de Ali, ille de Ali diyoruz.
5- Diyanet İşleri Başkanlığı Alevi vatandaşlarımıza lütfen - keremen değil, tüm boyutları ile açılacak. Diyanet İşleri Başkanlığı Ehli Beyt sevgisi ile yeniden yapılandırılacaktır.6- Ehli Beyt Üniversitesini kuracağız. Sadece Alevi vatandaşlarımız değil, milletin tamamı Ehli Beyt'i buradan öğrenecektir. Bu üniversite sadece Anadolu'ya değil, dünyanın dört bir yanına hizmet götürecektir.
7- Cemevleri bir ibadethane, insanımızı olgunlaştıran merkezler, halkımızın kalbinin çarptığı, her türlü din hizmetinin verildiği yerler olarak hak ettiği yasal statüye kavuşturulacaktır.
8- Sağ-sol ayrımı ne kadar suni, ise Alevi - Sünni gibi ayrılıklar da o kadar yapaydır. Alevi vatandaşlarımıza teşekkür etmeliyiz ki, bu tuzağa şu ana kadar düşmemişlerdir.
9- Bu tuzağa düşülmemişse bunun bir nedeni de sağduyulu Alevi kuruluşlarımızın yaptığı önderliktir. O nedenle bu teşkilatlara devlet hizmet etmeyi bir vazife kabul etmeli ve bu hizmet kurumsallaşmalıdır.
10- Toplum tarafından kabul görmüş kavramlarla oynanarak ülke bir çatışma ortamına sürüklenmiştir. Bu kavramlardan biriside Ehli Beyt'tir. Bu oyunu bozmanın yolu Ehli Beyt'e sahip çıkmak Ehli Beyt'e hizmet etmektir. Bunu kabul etmeyen hiçbir çıkış çözüm değildir.
11- Alevi Çalıştayı vesaire gibi toplantılar göstermelik olmayacaktır. Hükümetin yön verdiği, Alevisiz bir Alevilik buralarda dayatılmayacaktır. İktidar elinde kalem Alevi vatandaşlarımızın dediklerini not alacak ve sonra da bunun gereklerini ifa edecektir.
12- Hükümetin yaptığı hiçbir açılım çözüm değildir. Açılımların yarayı kangrene çevirmekten başka bir şeye hizmet etmediği görülmüştür. Bunun temel nedeni hükümet yetkililerinde vatandaşlarımıza hizmet etme aşkının olmamsıdır. Onlar ellerine verilen metinlerle hareket ettikleri için, Ehli Beyt-i tanıyıp sevemedikler için ve tarihsel yanlışlarla kafaları dolu olduğu için isteseler de hizmet edemezler.
13- Ülke en kritik süreçten geçerken siyaset samimi projeler üretmeli, tüm çatışma alanlarını ortadan kaldırmalıdır. Ve bundan bir sinerji üretmelidir. Tıpkı 13. yüzyılda olduğu gibi Ahmet Yeseviler, Hacı Bektaşı Veliler ve Hacı Bayramı-ı Velilerin ufku ile bir İnanç, Millet ve Devlet inşa etmeliyiz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.