Hepimizin hayattan beklentileri vardır. Daha doğrusu yaşadığımız şu zamanda, tabiri caizse 'insan gibi yaşamak' için isteklerimiz vardır. Nedir bu istekler? Kendimize ait bir evimiz olsun, bir aracımız olsun, aylık temel giderlerimizi borçlanmadan karşılayalım, işimize giderken, işten atılma korkusu olmadan gidelim, çocuklarımızı en azından zamanın getirdiği imkanlarla yeterli bir eğitim almalarını sağlayalım. Yılda bir kez de olsa tatile çıkma imkanımız olsun. Kurban Bayramı geldiğinde Rabbimle arama 3-5 kuruş girmesin. Dostluklarımız, akrabalık ilişkilerimiz gönül üzere olsun, menfaat üzere olmasın vs. İşte bu ve benzeri isteklerdir çoğumuzun istekleri. Aslında bunlar istekte değil, ihtiyaçtır. Sosyal devlet kavramı içerisinde bu ihtiyaçların karşılanması için gerekli ve yeterli zemini hazırlamak devletin görevidir. Orta sınıf denilen kavramda bu ihtiyaçları karşılanan insanlar topluluğudur.Bugün bu orta sınıf var mıdır? Vardır, diyen yalan söylüyordur. Bir tarafta oğluna 500 bin TL'lik araba almak için gayret gösterenlerle, diğer tarafta eve iki ekmek götürmek için gayret gösterenler vardır. Ha belki bu tabirlere çok alıştığımız için refleksimizde olmuyor. O zaman herkes kendi hesabını bir yapsın. Bakalım ne çıkacak?1000 TL ücretle çalışıyorsun. Hadi kiran 350 TL olsun. 2 de çocuğun olsun. Aylık gıda harcaman eşinin tüm tasarrufuna rağmen en az 300 TL. Birde faturaların var. Elektriğin, suyun, telefonun, internetin, doğalgazın vs. 200 TL'de onu diyelim ki bu en az tutardır. Çocuklarına ayda 50 şer TL de harçlık ver. Etti 100 TL. Misafirin geliyor, misafirliğe gidiyorsun, yol parasıdır, ufak bir hediyedir vs. hadi 100 de onu diyelim. Birde işe gidip, geliyorsun. Yol parası da 150 TL. Sağlık, eğitim, giyim harcamalarını yazmayacağım. Şimdi toplayalım. Sonuç; Gelir 1000 TL. Gider; 1200 TL.Şimdi bu şartlarda yaz tatiline çıkacaksın. Nasıl? En az bin lira lazım. Bu yaz tatile gidersen onbeş gün dinlenme için 15 ay bu temel harcamalardan kesinti yapacaksın. Zaten kurbana bütçe ayıramadığın için 'affet ya rabbi' diyeceksin.Bu tablo ülkede 17 milyon aile varsa en az 10 milyonunun tablosudur. Ee nasıl yaşıyor bu millet? Erkek çalışıyor, ana çalışıyor. Çocuklar 15-16 yaşına gelmişse çalışıyor. İşin garibi bu kadar çalışanın olduğu aileler bile temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Neden? Yapılan araştırmalar fakirlik sınırını 2900 TL civarı gösteriyor. Baba 1000 lira alıyor. Ana 750 TL ye çalışıyor. Çocuklar 450 TL ye çalıştırılıyor. Topla; 2 bin 650 TL. Yine yetmedi.Televizyon ekranlarında halkından uzak profları, siyasetçileri, sosyologları vs. görürsünüz. Bu toplumda neden şiddet arttı. Neden şu arttı, neden bu arttı. Ahkam keserler. Birileri de çıkar, sağlıklı beslenme için şu kadar şundan, bu kadar bundan vs. anlatırlar. Bırakın bu işleri. Simidin, ekmeğin faydalarını anlatında bari milletin kafası doysun. Neden toplumda şiddet arttı?Nedeni açık değil mi? Çaresiz insan tehlikelidir. Çünkü umudu yoktur. Ve manevi gıdaları da eksikse patlamaya hazır bir bombadır. Temel ihtiyaçlarını bile karşılayamayan topluma, özellikle ekranlardan ihtiraslarını tahrik edecek yayınlar yaparsan (lüks yaşam, şehvet, kumar, içki, sapık ilişkiler, aldatma vs) sonra bu ülkede neden kadına şiddet arttı? Neden tecavüzler çoğaldı? Neden gasp, hırsızlık, cinayet vs. arttı, diye ah vah edip, sonrada kendince ahkam kesersin.Bu düzenin sorumlusu kimdir? Tek cevap; Kapitalizmin uşağı olmuş siyasilerdir. İşin garibi, bizleri ezen bu sistem temsilcilerine verdiğimiz destektir. Yurt dışı eğitimleri ile, gemiciklerle, yatlarla, katlarla, şirketlerle, kendi çocuklarına gelecek hazırlama telaşında, her türlü gayreti gösteren iktidar sahipleri, millet için 650 TL asgari ücreti nimet sayıyor. Benim halkımda hala meydanlarda buna alkış tutuyor.Çözüm 'Milli Ekonomi Modeli'ndedir. Modelin sahibi Demokrat Parti ile bizim için 'Milli İttifak' yapmıştır. Yeter artık, ben insanca yaşamak istiyorum, diyen herkes bu ittifakın bir parçası olmak zorundadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Diaspora Kürtleri ve Devlet Bahçeli / 24.05.2025
- Bugün sevgiden, aşktan bahsedelim mi? / 23.05.2025
- Erdoğan dünyanın derdi ile meşgul / 22.05.2025
- ‘Türkiye yüz yılı’ dediler, yüz yılın kumpasına ortak oldular / 21.05.2025
- Sevr’i bitirdiğimiz 19 Mayıs ruhu ile BOP’u da bitirebiliriz / 19.05.2025
- Ahtapot / 18.05.2025
- Anadolu’da hayvan yetişmiyor mu? / 17.05.2025
- Birileri unutsa bile tarih unutmaz / 16.05.2025
- Hüseyin Baş’a 8 yıl istemişler / 15.05.2025
- Barışa değil bölünmeye gidiyoruz / 13.05.2025
- Bugün sevgiden, aşktan bahsedelim mi? / 23.05.2025
- Erdoğan dünyanın derdi ile meşgul / 22.05.2025
- ‘Türkiye yüz yılı’ dediler, yüz yılın kumpasına ortak oldular / 21.05.2025
- Sevr’i bitirdiğimiz 19 Mayıs ruhu ile BOP’u da bitirebiliriz / 19.05.2025
- Ahtapot / 18.05.2025
- Anadolu’da hayvan yetişmiyor mu? / 17.05.2025
- Birileri unutsa bile tarih unutmaz / 16.05.2025
- Hüseyin Baş’a 8 yıl istemişler / 15.05.2025
- Barışa değil bölünmeye gidiyoruz / 13.05.2025