İzmir buluşmasında kuvayı milliye kadrosunun çilekeş erleri de konuşmalar yaptılar. Dr. Nuri Kaplan tarafından İzmirlilere takdim edilen konuşmacılardan Dr. Musa Demir, bu milletin üzerinde pek çok dönemde oyunlar oynandığını, "bitti" denilen noktada ise bu milletin tekrar şaha kalktığını belirterek, bugün de Anadolu''dan, "bu vatan bizimdir bizim kalacak" diye gerçek bir erin sesinin yükselmekte olduğunu söyledi. Ali Değirmenci bu sesin Prof. Dr. Haydar Baş'ın ve kadrosunun sesi olduğu açıklamasında bulunurken Fuat Şengül, kuvayı milliye ruhu ile donanmış işinin ehli, proje sahibi insanların iş başına gelmesi durumunda bu memleketin hiçbir problemi kalmayacağını ifade etti. Mehmet Emin Koç, buğdayda, tütünde, şeker pancarında olduğu gibi ülkemiz insanı, bayrağı, vatan toprakları için de bir güvenlik sorunu ile karşı karşıya bulunulduğunu kaydederken Selim Kotil, çok ciddi problemleri olan ülkemizde daha tehlikeli durumun, problemlere çözüm üretecek siyaset ve ilim adamlarının kalmayışı olduğunu söyledi. Kotil, "Bu millet ekonomisine, bayrağına, askerine, vatandaşına sahip çıkacak insanları bekliyor. Prof. Dr. Haydar Baş'ı bekliyor. Gün, onunla bir ve beraber olma günüdür" dedi. "İstiklal Marşının çok fazla okunması gerektiği günlerden geçiyoruz" diyen Ahmet Erimhan, mandacı mantıkla ülkemizin dışarıya eklemlenmesi sürecinde bu sürece "dur" diyecek bir ismin, Prof. Dr. Haydar Baş'ın bir güven kalesi olarak ortaya çıktığını, Anadolu insanını kendine getirdiğini söyledi. Emekli Albay, son günlerde tartışma konusu yapılan milli güvenlik konusuna açıklık getirdi. Yaşadığımız atmosferi Atatürk'ün Gençliğe Hitabesini okuyarak izah etti ve muhtaç olduğumuz kudretin damarlarımızdaki asil kanda mevcut olduğunu bir kez daha hatırlattı. İbrahim Berk, "Millet olarak ateşler üzerinde yürüyoruz. Ülkeyi bu duruma getirenler ise yapay tartışmalarla ayakta durmaya çalışıyorlar. Hepsi aynı tavanın balığı olmuş siyasi parti ve aktörler, birbirlerine bir şey söylemiyor, devletin askeri ile tokuşarak ayakta kalmaya çalışıyorlar. Oysa şartlar bu tür ucuz politikalara pirim verenlere değil gerçek kahramanlara ihtiyaç olduğunu gösteriyor" dedi. Baki Bektaş, 1919'da "Ne İngiliz himayesi ne de ABD mandası" diyenlerin bugün "ne AB icazeti, ne ABD oluru" diye ortaya çıktıklarını belirterek kendi değerlerinden güç alan insanların bu vatana sahip çıkmak için yola çıktıklarını söyledi.
Ali Gedik, aydınlık yarınların taşlarının döşendiğine işaret etti. Dr. Hamdi Kepekçi de kötü idarelerin bizi bu duruma getirdiğine dikkat çekerek, artık milletin bu gerçeği gördüğünü ve mini seçim sayılabilecek anketlerle % 36 oranında ülkenin problemlerini çözecek insanın Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosu olduğunu haykırdığını aktardı. Kuvayı milliyenin sesi Ali Altın'ın söylediği milli muhtevalı türkülerin de yer aldığı kuvayı milliye kadrosu ve İzmirli buluşması, tıpkı "ilk kurşun" ve "9 Eylül" gibi örneklerde olduğu gibi İzmir'in tarihinde unutulmaz yerini aldı.
Ali Gedik, aydınlık yarınların taşlarının döşendiğine işaret etti. Dr. Hamdi Kepekçi de kötü idarelerin bizi bu duruma getirdiğine dikkat çekerek, artık milletin bu gerçeği gördüğünü ve mini seçim sayılabilecek anketlerle % 36 oranında ülkenin problemlerini çözecek insanın Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosu olduğunu haykırdığını aktardı. Kuvayı milliyenin sesi Ali Altın'ın söylediği milli muhtevalı türkülerin de yer aldığı kuvayı milliye kadrosu ve İzmirli buluşması, tıpkı "ilk kurşun" ve "9 Eylül" gibi örneklerde olduğu gibi İzmir'in tarihinde unutulmaz yerini aldı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.